Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Sürüngenler

  • Okunma : 316
Sürüngenler Resim

Sürüngenler, sudan karaya geçişi tam anlamıyla başaran ilk omurgalılar sınıfıdır. Günümüzde varlığını sürdüren sürüngenler dört takıma ayrılır:


1) Alligator, kayman ve gavyalı da içeren timsahlar;

2) yalnız Yeni Zelanda’da bulunan ve keleri andıran garip görünüşlü tuataralar;

3) kaplumbağalar;

4) kertenkeleleri de içeren kelerler ve yılanlar. Sürüngenler kutup bölgeleri dışında, yeryüzünün hemen her yerine, özellikle de sıcak ülkelere yayılmışlardır. Bazıları karada, bazıları tatlı sularda ve birkaçı da denizlerde yaşar.

    Uzun çağlar boyunca sürüngenler karada yaşayan tek hayvan grubuydu. Ejderhaları andıran, dev yapılı ama çok küçük beyinli dinozorlar bu hayvanlar arasında yer alıyordu. Dinozorların soyu tükenmekle birlikte, sürüngenler yaklaşık 6.000 türüyle günümüze ulaşabilmiştir.

    Günümüz sürüngenlerinin yanı sıra, kuşların ve memelilerin de ilk sürüngenlerden türedikleri sanılmaktadır. Kuşlar birçok sürüngen gibi yumurtlayarak ürer. Sürüngenlerinkiyle büyük benzerlik taşıyan yumurtalarını
koruyucu sert bir kabuk sarar. Ama bazı sürüngenlerin yumurtası deri gibi yumuşak kabukludur. Bazılan ise memeliler gibi doğurarak ürer. Alligator ve bayağı su yılanı (Natrix natrix) gibi bazı türler yumurtalarını
gübre ya da çürüyen bitki yığınlarına bırakır. Burada oluşan ısı yumurtanın gelişmesini kolaylaştırır. Bazı sürüngenler ise yumurtalarını kuma gömerek güneşin ısıtıcı etkisinden yararlanır. Pitonlar yumurtalarının çevresine çöreklenerek kuluçkaya yatar.

    Kaplumbağa ve timsah gibi sürüngenlerin yavrulan sert yumurta kabuğunu kırabilecek boynuzsu bir çıkıntıyla donanmıştır. Sonradan kaybolan bu yapı genellikle yavruların burun bölgesinden çıkar. Sürüngenlerin yavruları ister yumurtadan çıksın, ister gelişmiş bir canlı olarak doğsun, larva evresinden geçmez ve bunlar renkleri dışında erişkinlere benzerler.

    Deniz ya da tatlı su kaplumbağaları gibi zamanlarını büyük ölçüde suda geçiren sürüngenler bile yaşamları boyunca akciğerlerinin yardımıyla solunum yapar; amfibyumlar gibi soğukkanlı omurgalılardır. Bu nedenle gövdeleri dış çevreyle yaklaşık aynı sıcaklıktadır.

    Bu sınıfın bilimsel adı olan Reptilia sözcüğü Latince’de “sürünenler” anlamına gelir. Bazı sürüngenler kısa bacaklarıyla yeri geriye doğru itip yavaş yavaş sürünerek ilerler. Ama kertenkeleler gibi bazılarının hareketleri çok hızlıdır. Yılanlar ve Türkiye’de de yaşayan cam keleri gibi bacaksız kelerler gövdelerini dalgalandırarak yer değiştirir. Yılanların bacakları olmasa bile, bazıları (örneğin boa ve piton) gövdelerinin gerisinde mahmuz biçiminde çıkıntı oluşturan arka bacak kalıntıları taşır. Deniz kaplumbağalarının bacakları ise yüzmelerini kolaylaştıracak ölçüde genişleyip yassılaşmıştır.

    Yılanlar dışında çoğu sürüngenin alt ve üst gözkapakları vardır. Birçoğunun gözünü saydam bir zar ya da ince bir deri katmanı örter. Bazılarının gözkapaklarında küçük delikler bulunur.

Sürüngen Takımları

Timsahlar uzun yapılı, pullar ya da levhalarla kaplı, dört bacaklı hayvanlardır. Alligatoru ilk bakışta öbür timsahlardan ayırt etmek son derece güçtür. Tümünün de alt çenelerinde, sağ ve soldaki önden dördüncü dişler daha çok uzamıştır. Alligatorlarda bu dişler ağız kapalıyken görülmez, ama öbür timsahlarda belirgin biçimde görülebilir. Timsahların sivrilen gözleri, kulak yarıkları ve burun delikleri, uzun ve yassı başlarının en yukarıda kalan noktalarını oluşturur. Bu nedenle suya daldıklarında yalnız başlarının üstten küçük bir bölümünü suyun dışında tutmaları soluk almalarına, çevreyi görmelerine ve sesleri duymalarına yeter. Güçlü kuyruklarının yardımıyla yüzer, bacaklarını yalnız yürürken ya da koşarken kullanırlar. Etçil olan bu hayvanlar büyük ölçüde balıkla beslenir. Tümü yumurtlayarak ürer. Yumurtaları oval ve sert kabukludur.

    Boynuzsu levhalarla örtülü kemik kabuklarından ötürü kaplumbağaları öbür sürüngenlerden
ayırt etmek çok kolaydır. Genellikle baş, kuyruk ve bacaklarını kabuklarının içine çekebilirler. Dişsiz çeneleri keskin, boynuzsu bir maddeyle kaplıdır. Tümü yumurtlayarak ürer.

    Kelerler ve yılanlar en geniş sürüngenler takımını oluşturur. Kelerlerin 3.000, yılanların 2.700 dolayında yaşayan türü vardır. Zehirli boncuklu kelerler ve Komodo ejderi gibi bazı dev yapılı türleri dışında kelerler zararsız hayvanlardır. Ama yılanların birçoğu zehir dişlerinden öldürücü bir zehir akıtabilir.

    Kelerlerin dıştan bakıldığında görülebilen kulak delikleri vardır. Yılanların ise kulakları derilerinin altına gizlenmiştir. Kelerlerin altçenesi tek parçadan, yılanların ise esnek bir parçayla birbirine bağlanan iki yan parçadan oluşur. Yılanlar bu esnek doku sayesinde altçenelerini iyice genişleterek başlarından iri avları bile yutabilirler.

Sürüngenler Resimleri