Kaplumbağa
Kaplumbağalar kabuklu sürüngenlerdir. Bu çok yavaş hareket eden ve evini sırtında taşıyan hayvanların, denizlerde, tatlı sularda ve karada yaşayan birçok türü vardır. Ama karada yaşayanlar Eskidünya’da, suda yaşayanlar Yenidünya’da daha çoktur.
Bütün kaplumbağaların derisi pulludur. Genellikle “bağa” adıyla tanınan koruyucu kabukları gövdelerinin büyük bir bölümünü örter. Dişleri yerine gaga biçiminde gelişmiş, keskin kenarlı, sert ağızları vardır. Pençelerinde bazen yüzmelerine yardımcı olan perdeler bulunur. Suda yaşayanlar bile akciğerleriyle solunum yaparlar. Kaplumbağalar genellikle yılda bir kez ürer. Dişiler kirli beyaz renkli, yuvarlak yumurtalarını toprağa ya da kuma bırakır. Çoğu arka ayaklarını kullanarak yumurtaları için bir oyuk açar. Kaplumbağalar kış geldiğinde çamurda, toprağın içinde ya da otların arasında kış uykusuna yatar.
Az ya da çok yaşamlarının bir bölümünü tatlı sularda geçiren birçok kaplumbağa vardır. Bunlardan küçük yapılı ve su ortamına iyice uymuş olanlar akvaryumlarda da beslenir. Türkiye akarsularında yaygın olan bayağı bataklık kaplumbağası ya da benekli kaplumbağa (Emys orbicularis) genel olarak Afrika’nın kuzeybatı, Avrupa’nın orta ve güney, Asya’nın batı kesimlerinde yaşar. Bağasının üstü sarımsı benek ve çizgilerle bezelidir. Ayrıca bacaklannda, kuyruğunda ve boynunda sarı lekeler bulunur. Uzunluğu ender olarak 20 santimetreyi aşar.
Çizgili kaplumbağa (Mauremys caspica) da Türkiye akarsularında görülür. Başının ve boynunun yanlarında sarımsı çizgiler vardır. Kuyrukları erkeklerde bağanın yarı uzunluğuna ulaşır.
Kuzey Amerika’da yaşayan türlerden büyük kapan kaplumbağasının (Macrochelys temmincki) uzunluğu 60 santimetreyi, ağırlığı 90 kilogramı aşabilir. En iri tatlı su kaplumbağaları arasında yer alan bu tür genellikle dipte, ağzı açık olarak kımıltısız bekler ve altçenesinin iç yanındaki solucana benzer deri çıkıntısını yem gibi kullanıp küçük balıkları avlar. Boyalı kaplumbağanın (Chrysemys picta) uzunluğu 10-18 cm, boynu ve bacakları kırmızı çizgilidir. Sık sık gölcüklerde yüzen kütüklere gruplar halinde çıkarak güneşlenirler.
Bayağı kutu kaplumbağası (Terrapene carolina) gövdesini tümüyle bağasının içine çekebilen ender Kuzey Amerika türlerinden biridir. Boyalı kaplumbağaya ve Türkiye’de bulunan tatlı su kaplumbağalarına akrabadır. Ama bağası çoğu kara kaplumbağaları gibi yüksek kubbelidir; nemli ormanlarda ve akarsu kıyılarında yaşar. New England’dan Meksika Körfezi’ne kadar uzanan tuzlu bataklıklarda yaşayan bir bataklık kaplumbağası (Malaclemys terrapiri) 19. yüzyılda ve 20. yüzyılın başlarında en değerli yiyecekler arasında sayılırdı.
Gene tatlı sularda yaşayan bir grup kaplumbağa yuvarlak ve boynuzsu levhalar yerine deriyle örtülmüş, çok yassı kabuklarıyla dikkat çeker. Yumuşak kaplumbağa adıyla tanınan bu grup üyelerinin burun delikleri, başın önünde hortum biçimindeki bir uzantının ucunda bulunur.
Yılan boyunlu kaplumbağaların çoğu Güney Amerika ve Avustralya’ya dağılmış 35 dolayında türü vardır. Bir yılan boyunlu kaplumbağa tehlike karşısında uzun boynunu geri çekmek yerine yana doğru bükerek kabuğunun içine gizlenir.
Deniz Kaplumbağaları
Yaşayan kaplumbağaların en irisi olan dev deniz kaplumbağası (Dermochelys coriacea), genellikle 2 metre uzunluğa ve 540 kg ağırlığa erişebilir. Uzun kabuğu boyunca birkaç sıra kabartı bulunur. Ayrıca kabuğu levhalar yerine deriye gömülmüş küçük kemiklerden oluşur. Dev deniz kaplumbağası tüm kaplumbağalar içinde en iyi yüzeni ve belki de soyu en eskiye dayananıdır.
En çok 2 metre dolayında bir uzunluğa ve 400 kg ağırlığa ulaşabilen bayağı deniz kaplumbağası (Caretta caretta) ile uzunluğu 1 metreyi ve ağırlığı 180 kilogramı aşabilen yeşil kaplumbağa en tanınmış türler arasındadır. Soyu tükenme tehlikesi gösteren bu türlerin Akdeniz’deki en önemli üreme bölgesi Türkiye kıyılarıdır. Türkiye’de yumurta bıraktıkları kıyılar özellikle Köyceğiz ile Samandağ arasında kalır. Günümüzde Köyceğiz’e bağlı Dalyan yöresi koruma alanı sınırları içine alınmıştır.
Yeşil kaplumbağanın sırt kabuğu yeşilimsi ve genellikle sarımsı ya da kahverengimsi lekelidir. Lezzetli etinden çorba yapıldığı için çorba kaplumbağası adıyla da tanınır. Ama artık avı birçok ülkede yasaktır. Akdeniz’in yanı sıra tropik bölge denizlerinde de bulunur. Balıklar ve deniz yumuşakçaları başlıca besinleri arasındadır. Bayağı deniz kaplumbağasının başı daha büyük, kabuğu kahverengi ya da kızılımsıdır. Coğrafi dağılımları ve beslenme alışkanlıkları bakımından yeşil kaplumbağaya benzer.
Deniz kaplumbağaları bazen binlerce millik uzun yolculuklar yaparak dişilerin yumurtalarını bırakacakları kıyılara ulaşırlar. Bu yolculukların neden yapıldığı, kesin göç yolları ve her yıl aynı kıyıları nasıl buldukları hâlâ gizemini korumaktadır. Dişiler yumurtalarını bırakmak için kıyıya çıktıklarında korunmasız durumdadır. Üstelik kuma gömdükleri yumurtalar ve yumurtadan çıkar çıkmaz denize doğru koşmaya başlayan yavrular iri deniz kuşları ve yengeç gibi deniz hayvanları için kolay birer av olmaktadır. Ama kıyı sığlıklarından kurtulan yavrular gizemli yolculukları için hazır demektir.
Kara Kaplumbağaları
En ilginç kara kaalplumbağarı, uzunluğu bazen 1,3 metreyi ve ağırlığı yaklaşık 140 kilogramı bulan dev Galâpagos kaplumbağalarıdır (Geochelone elephantopus) . Günümüzde yalnız Hint Okyanusu’ndaki Aldabra Adaları’nda ve ekvator çizgisi üzerinde bulunan Galâpagos Adaları’nda yaşarlar. Galâpagos Adalan’nın kendine özgü canlı varlığı, türlerin evrimi konusunda değerli birer kanıt olmuştur.
16. yüzyılda batılılar tarafından keşfedildiğinde dev kaplumbağalarla dolu olan bu adalara İspanyolca’da “kaplumbağa” anlamına gelen galâpago adı verilmiştir. Ama bu ıssız adalara insan ayağının değmesi, buraya özgü canlılardan bir bölümünün yok olmasına yol açmıştır. İlk gelenler dev kaplumbağanın lezzetli bir eti olduğunu, aylar boyunca bir şey yemeden sağ kalabildiğini öğrendiler. Uzun okyanus yolculukları için gemilerin güvertesine alman bu kaplumbağalar besine gereksinim duyuldukça öldürülüyordu. Ayrıca adalara getirilen domuz ve keçi gibi evcil hayvanlar yumurta ve yavrularını yedikleri dev kaplumbağaların azalmasına neden oldular.
Bayağı kaplumbağa ( Testudo graeca) dev kaplumbağaya akraba bir türdür. Avrupa’nın güney, Afrika’nın kuzey ve Asya’nın batı kesimlerinde yaşar. Türkiye’de en yaygın ve en iyi bilinen kara kaplumbağası türüdür. Bağasının üst parçası kubbe biçiminde yükselmiş, gençlerde sarımsı ya da soluk zeytin renginde, ileri yaşlarda kahverengimsidir. Ayrıca bağasını oluşturan geniş levhalarda siyah lekeler bulunur. Uzunluğu en çok 30 santimetreye ulaşır. Bu türe benzeyen, ama daha küçük yapılı olan Trakya kaplumbağası (Testudo hermanrıi) Avrupa’nın güney kesimlerinde yaşar. Her iki tür için yaygın biçimde kullanılan tosbağa adı, bazen tüm kara kaplumbağalarının yanı sıra öbür kaplumbağalar için de kullanılmaktadır.
Çöl kaplumbağası (Gopherus agassizii) ABD’nin güneybatısında ve Meksika’daki çöllerde ya da çalılık alanlarda yaşar. Bu tür bahar ve güz aylarında kış uykusu boyunca yetecek ölçüde kır çiçekleri ve otlarla beslenip yağ bağlar.