Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Suudi Arabistan

  • Okunma : 327
Suudi Arabistan Resim

Suudi Arabistan, Arabistan Yarımadasının onda dokuzunu kaplar. Kuzeyde Ürdün, Irak ve Kuveyt, batıda Akabe Körfezi ve Kızıldeniz, güneyde Yemen Cumhuriyeti, güneydoğuda Umman, doğuda Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Basra Körfezi’yle çevrilidir.

Doğal Yapı ve İklim

Ülkenin büyük bir bölümü çöldür. Batıda Kızıldeniz boyunca dar bir kıyı ovası uzanır. Ova şeridi ile çöl alanı arasında, yağış almayan yüksek dağlar uzanır. Kıyıya paralel olarak uzanan dağlık alan kuzeyde Hicaz bölgesinde 1.500 metreyi, güneybatıda Asir bölgesinde 2.750 metreyi geçer. Ülkenin önemli bir bölümünü oluşturan batıdaki geniş yayla doğuya doğru alçalarak geniş kum çölleriyle birleşir.

    Ülkenin orta bölümü çöllerden, alçak dağlardan ve çok sayıda vahadan oluşur. Necd Yaylası’nın kuzey ve güneyinde büyük kum çölleri yer alır. Güneyde, dünyanın en büyük kesintisiz kum çölü olan Rubülhali (650.000 km2) Suudi Arabistan’ın dörtte birinden fazlasını kaplar. Rubülhali’deki bazı kum tepeleri 90-150 metre yüksekliğe ulaşır. Bir başka büyük çöl de Necd’in kuzeyindeki Nufud’dur. Çölün bazı bölgeleri otlak olarak kullanılan seyrek bitki örtüsüyle kaplıdır.

    Suudi Arabistan’da sıcak ve kurak çöl iklimi egemendir. Sıcaklık yazın 54°C’ye kadar yükselir. Bazı bölgelere yıl boyunca hiç yağış düşmez. Batıdaki dağlık bölge kurak bozkır iklimi özellikleri gösterir. Bu bölgede ısı kışın — l°C’ye kadar düşebilir. Güneybatıdaki Asir bölgesinde nemli ve ılıman iklim egemendir.

    Suudi Arabistan’da göl ya da yıl boyunca akan akarsu yoktur. Çöl kuşağı dışındaki bölgelerde seyrek yağışlardan sonra oluşan, vadi denen akarsular vardır. Çöl kuşağında su gereksinimi bazen kendiliğinden yüzeye çıkan, bazen de kuyularla ulaşılan yeraltı su kaynaklarıyla karşılanır.

    Suudi Arabistan’ın kurak iklimi ve verimsiz toprakları yalnızca seyrek bir bitki örtüsüne olanak verir. Ülkenin en fazla yağış alan bölgesi Asir’de ağaçlık alanlar bulunur. Hurma ağacı ülke çapında en yaygın ağaç türüdür. Yabanıl hayvanlar ceylan, sırtlan, kurt, çakal, tilki, tavşan ve araptavşanıdır. Çöl kuşağında akrep, örümcek ve yılan en çok rastlanan hayvan türleridir.

Toplumsal Yapı ve Ekonomi

Suudi Arabistan’da nüfusun büyük çoğunluğu Araplar’dan oluşur. Resmi dil Arapça’dır. Halkın yaklaşık yüzde 99’u Müslüman’dır. Müslüman halkın çoğunluğu Sünni mezhebine bağlıdır. Daha çok ülkenin kuzeydoğusunda yaşayan Şiiler azınlıktadır.

    Nüfusun büyük bir bölümü kentlerde yaşar. Nüfusun en yoğun olduğu yerler Basra Körfezi kıyı şeridiyle Hicaz ve Asir’in iç kesimleridir. Nüfusun geri kalan bölümünü devletçe desteklenen tarımsal işletmelerde yaşayanlar ve sayıları giderek azalmakta olan göçebeler oluşturur. Bedevi adı verilen göçebeler deve, koyun ve keçi beslerler.

    En önemli sanayi ürünü petrol olmakla birlikte, Suudi Arabistan’da nüfusun yüzde 14,3’ü (1986) tarım sektöründe çalışır. Ekime elverişli alanlar ülke topraklarının yaklaşık yüzde 5’ini oluşturur. Başlıca tarımsal ürünler hurma, darı ve buğdaydır. Ayrıca pirinç ve meyve, Asir’in yüksek bölgelerinde kahve yetiştirilir.

    Petrol bulunmadan önce, 1930’lara kadar ülkenin ana gelir kaynağı Mekke’yi ziyaret eden Müslüman hacılardan toplanan vergilerden oluşurdu. Petrol araştırmalarıyla birlikte petrol ülkenin en önemli gelir
kaynağı durumuna geldi. Suudi Arabistan bugün dünya petrol rezervlerinin yaklaşık dörtte birine sahiptir. Bir başka önemli yeraltı zenginliği de dünya rezervlerinin yaklaşık yüzde 4’ünü oluşturan doğal gazdır. Madencilik gelişme aşamasındadır. Ülkede yüksek nitelikli demir cevheri, gümüş, altın, bakır, çinko, kurşun ve boksit yatakları saptanmıştır. Basra Körfezi’nde balıkçılık ve inci avcılığı yapılır. Sanayi ürünlerinin büyük bir bölümü petrol ürünlerinden oluşur. Öteki önemli ürünler çimento, gübre, boru, metal eşya, tuğla, kiremit, mobilya ve çömlektir.

Tarih

Suudi Arabistan’da şeriat düzenine dayanan krallık yönetimi egemendir. Yasama, yürütme ve yargı yetkilerini elinde bulunduran kral aynı zamanda başbakandır. Suudi Arabistan’ın temelleri 18. yüzyılın ilk yarısında, bugün de yönetimde bulunan Suudi hanedanınca atıldı. O dönemde İslam’ın başlangıçtaki ilkelerine dönmeyi savunan Vehhabilik, Der’iye Emiri Muhammed bin Suud’un (1735-65) koruması ve desteği altında hızla yayıldı. Muhammed bin Suud, Vehhabilik öğretisinin kurucusu Muhammed bin Abdülvehhab’ın (1703-92) kızıyla evliydi. Zamanla güçlenen Vehhabiler 1801’de Şiiler’in kutsal kenti sayılan Kerbela’yı (bugün Irak sınırları içindedir), daha sonra da Mekke ve Medine’yi ele geçirdiler. O dönemde Mısır’ı elinde bulunduran Osmanlılar Vehhabiler’e karşı, yarımadada üstünlük kurmaya çalışan Raşidi hanedanını destekliyordu. Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa’nın ordusu Vehhabiler’in ilerleyişini durdurmak üzere 1811’de harekete
geçti. Önce Mekke ve Medine’yi, ardından Necd’in başkenti Riyad’ı ele geçirdi. Suud ailesi Kuveyt emirine sığınmak zorunda kaldı. 1901’de Suudi Prens II. Abdülaziz 200 kişiden oluşan küçük bir orduyla çölü aşarak beklenmedik bir saldırıyla Riyad’ı ele geçirdi. Ardından eski Suudi topraklarını birleştirmek amacıyla Osmanlılar’la mücadeleye girdi. 1914’te Osmanlılar’ı Arabistan’ın doğusundaki Lahsa (el-Hasa) bölgesinden çıkarmayı başardı. I. Dünya Savaşı’nda İngilizler’den silah ve para yardımı almakla birlikte doğrudan savaşa girmedi. Savaştan sonra Hicaz’a girerek Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali’nin ordusunu yenilgiye uğrattı. Ertesi yıl Asir bölgesini ele geçirdi. Hüseyin bin Ali kendini Hicaz, oğlu Faysal’ı Irak, öbür oğlu Abdullah’ı da Ürdün kralı ilan etti. Bu durum Vehhabiler’le Ürdün, Irak ve Hicaz arasında yeni bir çatışmaya yol açtı. Vehhabiler 1924’te Hicaz’a saldırarak Kral Hüseyin’i yenilgiye uğrattılar. 1926’da Abdülaziz kendini Hicaz kralı ilan etti. Ülke 1932’de Suudi Arabistan Krallığı adını aldı. Bir yıl sonra, Basra Körfezi’nin Arabistan kıyılarında petrol bulundu. 1933’te ABD şirketleriyle ortaklaşa kurulan ARAMCO 1944’te ilk yatırımlara girişti. Petrolden
sağlanan gelirle Suudi Arabistan petrol sanayisi dünyamın en büyük sanayilerinden biri oldu. 1970’lerde uygulanan yüksek petrol fiyatları Suudi Arabistan’a büyük bir güç ve zenginlik sağladı. Aynı dönemde ARAMCO hisselerinin büyük bir bölümü kamulaştırıldı. II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD ile sıkı ilişkiler kuran Suudi Arabistan 1960’ta Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü’nün (OPEC) kurucu üyeleri arasında yer aldı.

    Petrol üretiminin yarattığı yüksek gelir Suudiler’in ülkelerini modernleştirmelerine olanak sağladı. Ülkede yeni okullar, yollar, havaalanları, hastaneler ve limanlar yapıldı. Sulama sistemi tarımsal verimliliğin artmasını sağladı. Bugün ülkede çok sayıda okul ve üniversite bulunmakla birlikte, okuryazarlık oranı yüzde 57,2’dir (1986) ve zorunlu eğitim uygulaması yoktur. Sağlık alanına geniş kaynaklar ayrılmasına karşın, çevre ve sağlık
koşulları yetersiz, bulaşıcı hastalıklar oldukça yaygındır.

    1.308.000 nüfuslu başkent Riyad, Kızıldeniz’de işlek bir liman olan Cidde’den daha küçüktür. Bir zamanlar çöldeki temel ulaşım aracı olan develer yerlerini büyük ölçüde motorlu araçlara bırakmışlardır.

    Suudi Arabistan Ortadoğu’nun siyasal ve ekonomik yapısında önemli bir rol oynar. Ülke 1982’de tahta çıkan Kral Fahd bin Abdülaziz tarafından yönetilmektedir.

Suudi Arabistan'a İlişkin Bilgiler

Yüzölçümü: 2.240.000 km2.

Nüfus: 13.592.000. (1989 tahmini)

Yönetim: Krallık.

Başkent: Riyad.

Doğal Yapı: Orta kesimdeki yaylanın yüksekliği ortalama 750 metredir. Batıda 1.200-2.000 metre yüksekliğinde dağlık bölge, kuzeyde ve güneyde çöl alanı yer alır.

Başlıca Ürünler: Petrol ve petrol ürünleri, buğday, hurma, koyun, keçi.

Önemli Kentler: Mekke, Riyad, Cidde, Hofuf, Burayda, Medine.

Eğitim: Parasızdır.

Suudi Arabistan Resimleri