Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Tropik Hastalıklar

  • Okunma : 326
Tropik Hastalıklar Resim

Dönenceler arasında kalan ve bir kuşak gibi Dünya’yı tam ortasından saran tropik bölgeler yeryüzünün en sıcak yerleridir. Bitki ve hayvan türleri açısından son derece zengin olan bu bölgelerde, çeşitli hastalıkların etkeni olan bakteriler, tekhücreli hayvanlar ve öbür mikroskobik canlılar da çok bol bulunur. Bu nedenle, toplum sağlığı açısından büyük bir tehlike yaratan, hatta çoğu zaman ölümle sonuçlanan bazı hastalıklar tropik bölgelerde çok yaygındır.

    Tropik hastalıkların çoğu mikrobik ve bulaşıcı olduğundan, önlem alınmazsa hızla büyük salgınlara dönüşebilir. Dünya Sağlık Örgütü, bu hastalıklardan özellikle altı tanesini araştırılması, bildirilmesi ve acil tedavisi zorunlu olan hastalıklar listesine almıştır. Bunlar sıtma, cüzam, şistozomiyaz, tripanozomiyaz, filaryoz
ve layşmanyozdur. CÜZAM, SITMA ve ŞİSTOZOMİYAZ başlıklarında ayrıntılı bilgiyi sitemizde kendi sayfalarında bulabilirsiniz. Tripanozomiyaz, filaryoz ve layşmanyoz ise tek bir hastalığın değil, kamçılılar
grubundan tekhücreli hayvanların ve bazı ipliksolucanların yol açtığı çeşitli asalak hastalıklarının
ortak adıdır. Örneğin tripanozomiyaz grubu, kamçılı tekhücrelilerin iki ayrı türünden ileri gelen Chagas hastalığı ile uyku hastalığını içerir. Filarya denen bazı ipliksolucanların neden olduğu filaryoz grubunun en önemli hastalıkları ise ırmak körlüğü ile fil hastalığıdır. Leishmania cinsinden kamçılı tekhücrelilerin yol açtığı
layşmanyoz grubunda ise şark çıbanı ve kalaazar gibi çeşitli hastalıklar yer alır. Bütün bu hastalıkların taşıyıcısı çeçe sineği, sivrisinek ve tatarcık gibi böceklerdir. Bunların dışında, pian ya da frambezi, ankilostomiyaz ya da kancalıkurt hastalığı, dizanteri, kolera, sarıhumma ve veba gibi önemli hastalıklar da tropik bölgelerde çok sık görülür.

    Günümüzde, tropik hastalıklara yakalanmış insanların sayısı yüz milyonları bulur. Örneğin her yıl en az 50 milyon kişide sıtma hastalığı saptanmakta, yaklaşık 20 milyon kişinin de cüzamlı olduğu sanılmaktadır.

    Bazı hastalıkların yalnızca tropik bölgelerde görülmesinin çeşitli nedenleri vardır. Sözgelimi, şistozomiyaz hastalığının etkeni olan yassısolucanlarm arakonağı bazı tatlı su salyangozlarıdır; bu salyangozlar da yalnızca sıcak sularda yaşayabilir. Aynı biçimde, uyku hastalığını bulaştıran çeçe sineklerinin yaşaması ve üreyebilmesi için hava sıcaklığının en az 25°C olması gerekir.

    Buna karşılık öbür hastalıklar için sıcaklık o kadar önemli değildir. Kolera, sıtma, cüzam gibi bazı “tropik” hastalıklara ekvatorun kuzeyindeki ve güneyindeki daha ılıman bölgelerde de rastlanır. Hatta dönencelerin çok dışında kalan Kuzey Amerika, Avrupa ve Güney Avustralya’da bile bazı tropik hastalıklar tek tük ya da küçük salgınlar halinde düzenli olarak görülür.

    Ekonomik ve toplumsal koşullar da tropik bölgelerde bu hastalıkların hızla yayılmasını kolaylaştırır. Çünkü tropik ülkelerin çoğu yoksuldur; doktorlara, öbür sağlık personeline, ilaçlara ve sağlık hizmetlerine ayıracak yeterli paraları yoktur. Halkın pek azı aşılanmıştır; üstelik temizlik kurallarına uymanın ve hastalıklardan korunmanın önemi konusunda yeterince aydınlatılmamışlardır. Kanalizasyon ağları yetersiz olduğu için bu atıklar içme sularına karışır. Ayrıca insanların çoğu yetersiz beslenir; genellikle tuvaleti ve banyosu
olmayan sağlıksız konutlarda kalabalık aileler halinde bir arada yaşamak zorundadırlar. İşte bütün bu etkenler hastalığa yakalanma tehlikesini daha da artırır.

    Oysa, ılıman bölgelerdeki ülkelerin çoğu daha varlıklı olduğundan insanlar genellikle daha sağlıklıdır, dengeli beslenir ve çocukluk çağından başlayarak bazı hastalıklara karşı aşılanır. Sağlık hizmetleri iyi örgütlenmiştir, ilaç boldur, içme suları temizdir ve halkın çoğu temizlik kurallarına uymanın sağlık açısından ne kadar önemli olduğunu kavramıştır. Kaldı ki bir salgın tehlikesi baş gösterdiğinde hem insanlar ne yapmaları gerektiğini bilir, hem de ilgili kurumlar gerekli önlemlerle bu tehlikenin önünü alabilir.

Tropik Hastalıklarla Savaş

Tropik hastalıkların hemen hepsi ilaçlarla tedavi edilebilir. Ama, genellikle çok pahalı olan bu ilaçları satın alma güçlüğü, hastalıkların en çok görüldüğü kırsal kesimlere dağıtımında karşılaşılan engeller ve tropik ülke halklarının ilaç kullanımına yeterince özen göstermemesi, tedavi şansını azaltan önemli etkenlerdir.

    Tropik hastalıklarla savaşmak için bugüne kadar bu ülkelerde birçok sağlık kampanyası başlatılmıştır. Ne var ki, suların içilmeden ya da yemeklere katılmadan önce kaynatılması gibi temel kuralları bile halka benimsetmek pek kolay olmamaktadır. Bunun için, gündelik yaşamda pek önemsenmeyen bu tür önlemlerin salgın dönemlerinde ne kadar gerekli olduğunu açıklayarak halkı eğitmek gerekir.

    Tropik hastalıklarla savaşan uluslararası kuruluşların başında Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ile Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) gelir. Bu savaş, birçok cephede yürütülmesi gereken geniş çaplı bir savaştır. Her şeyden önce parasal kaynakların, doktor ve hemşirelerin, ilaçların, tıbbi araç ve gereçlerin en çok gereksinim duyulan bölgelere ulaştırılması gerekir. Ayrıca bütün atıkların uygun biçimde yok edilmesi, kanalizasyon ağlarının kurulması ve temiz içme suyu sağlanması gibi en temel sağlık önlemleri
yaygınlaştırılmalıdır. İnsanların yeterli ve sağlıklı beslenmesi için gerekenler yapılmalı, düzenli sağlık kontrolü için gerekli personel, ilaç ve yardım sağlanmalıdır.

Tropik Hastalıklar Resimleri