Yazı Makinesi
Yazı Makinesi, modern çalışma yaşamının vazgeçilmez bir ögesidir. Daktilo olarak da adlandırılan bu makinelerle, elle olduğundan daha hızlı ve çok daha okunaklı yazmak olanaklıdır. Yazı makinesini kullanan kişiye daktilograf denir; daktilograflar genellikle klavyeye bakmadan yazmayı öğrenmişlerdir. 10 parmağını kullanabilen deneyimli bir daktilograf dakikada 100 kadar sözcük yazabilir.
Yazı makinesinin klavyesinde, parmakla basılan 40-50 kadar (bu, markaya ve modele göre değişir) tuş vardır. Tuşların üzerinde çeşitli yazı karakterleri, yani harfler, rakamlar, noktalama işaretleri bulunur ve her tuş iki karakteri denetler. Büyük harf ya da iki karakterli tuşlarda büyük harfi ya da üstteki karakteri yazmak için önce büyük harf tuşuna, sonra ilgili karakter tuşuna basılır. Değişik karakterli diller için farklı klavyeler hazırlanmıştır. Ayrıca Türkiye gibi bazı ülkelerde klavyedeki tuşların yerleşim düzeni batı ülkelerindekinden farklıdır.
Elektrikli yazı makinelerinde tuşlara hafifçe dokunmak yeterlidir; bu makinelerle çok daha hızlı yazılabilir ve daha iyi sonuç alınır. Yazı makinelerinin tasarım bakımından iki ana türü vardır. Bunlardan biri, üzerinde karakter kabartmalarının bulunduğu, küre biçimli ve kabaca golf topu büyüklüğünde bir baskı kafasıyla çalışan toplu yazı makinesidir. Bir taşıyıcı üzerine oturtulmuş olan baskı kafası, yazım sırasında metal bir çubuk boyunca hareket ederek kâğıdın bir kenarından öbür kenarına kadar gider. Kafa hızla alçalıp yükselerek ve dönerek, basılan tuşun karakterini şerit üzerinden kâğıda vurur. Baskı kafası istendiğinde çıkartılarak yerine, farklı tarzdan, örneğin italik harflerin bulunduğu bir başka kafa takılabilir.
İkinci tip, çubuklu yazı makinesidir. Bu makinelerde tuşlar, kaldıraç işlevi gören tuş kolları ve yaylar yardımıyla harf çubuklarına bağlanmıştır. Harf çubuklarının ucunda, kabartma karakterlerin bulunduğu bloklar vardır. Harf çubukları yan yana dizilmiştir; bir tuşa basıldığında, bu tuşun harf çubuğu hızla kalkarak ucundaki karakteri şerit üzerinden kâğıda çarptırır. Kâğıt, her vuruşta bir karakter aralığında sola kayan bir şaryo yardımıyla harf çubuklarının önünden geçirilir; satir bittiğinde şaryo sağa kaydırılarak kâğıdın sol kenarına geri dönülür.
Makineye takılan kâğıt, yazı şeridi ile sert bir silindirin arasından geçirilir. Birden çok kopya çıkarmak için kâğıtların arasına özel bir kopya kâğıdı konur. Mürekkep emdirilmiş bezden oluşan yazı şeridi birçok yazı için kullanılabilir; bunların bazılarında iki renk (siyah ve kırmızı) bulunur. Daktilograf bunlardan birini seçebilir. Tek renkli karbon şeritler ise yalnızca bir kez kullanılabilir, ama bunlarla bez şeritlere oranla çok daha net ve temiz yazı yazılır.
Yazı makineleri normal olarak belirli bir ölçüye göre yazar. En yaygın kullanılan türleri santimetre başına beş karakter vurur. Özel işler için hazırlanmış daha büyük ya da daha küçük puntolu harflerle yazan makineler de vardır. Evlerde ve yolculuk sırasında kullanılabilecek türden hafif, taşınabilir yazı makineleri geliştirilmiştir. Her yerde kolayca bulunabilen bu makineler mekanik olarak ya da elektrikle çalıştırılır.
Pek çok yazı makinesinde hataları silmeye yarayan bir aygıt ve bu aygıtı çalıştırmak için bir tuş bulunur. Bazı makinelerde de, bilgisayarlarda kullanılanlara benzeyen ve makinenin yarı otomatik olarak yazmasını olanaklı kılan elektronik aygıtlar vardır. Örneğin bazı makineler yazılacak metni magnetik olarak “saklayabilir” ve baskı öncesinde düzeltme yapılmasına olanak sağlar. Saklanan ya da düzeltilen metin daha sonra, küresel baskı kafası gibi çalışan bir papatya çarkı ya da her karakteri bir dizi sık aralıklı noktayla oluşturan nokta matrisli bir yazıcı yardımıyla hızla yazılır. Bilgisayara bağlanabilen ya da sözcükişlem yeteneğine sahip aygıtlarla donatılmış yazı makineleri de vardır.