Yay
Yay, biçimini değiştirmeye çalışan bir kuvvete karşı direnç gösteren ve kuvvet ortadan kalktığında eski biçimini alan bir makine öğesidir. Yayların bu tür bir özelliğe sahip olabilmesi için, çelik ya da kauçuk gibi esnek bir maddeden yapılmış olmaları gerekir.
Helisel yay, ince bir çelik telin bir kalemin çevresine sarılmasıyla elde edilebilir. Bu tür bir yayın uçları birbirine doğru bastırıldığı ya da birbirinden uzaklaşacak biçimde çekildiği zaman, yayın kısalma ya da uzama mesafesi uygulanan kuvvete göre değişir. Bu önemli yasayı ilk olarak İngiliz bilim adamı Robert Hooke (1635-1703) ortaya koymuştur. Yaylı terazilerde helisel yay bulunur; terazinin ibresi, tartılacak maddelerin konduğu kefenin helisel bir yayı aşağı doğru itme mesafesine bağlı olarak yer değiştirir.
Yaylar enerji depolamak için de kullanılabilir. Saati kurmak için kullanılan kuvvet, yayının (zembereğinin) kendi üstüne sarılmasını sağlar; daha sonra serbest bırakılan yay akrep ve yelkovanı döndürür. Ok atmaya yarayan yaylar ve mancınıklar da aynı ilkeye dayalı olarak çalışır. Tramplen de güçlü bir yay olarak kabul edilebilir; suya dalacak kişi zıplayarak tramplenin bükülebilmesi için yeterli enerjiyi sağlar. Tramplen eski biçimini alırken dalıcıyı büyük bir kuvvetle yukarı doğru iter.
Motorlu taşıtların ya da demiryolu vagonlarının şasileri ya da gövdeleri ile tekerlekleri arasında bulunan yaylar yolcuları sarsıntılara karşı koruyan bir yastık işlevi görür. Tekerlek bir tümsekle karşılaştığında sert bir biçimde yükselir; ama, bu hareketin büyük bölümünü yay soğurarak şasiye iletmez.