Afrika Ulusal Kongresi
Afrika Ulusal Kongresi, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde siyahların en önemli ulusçu hareketi. 1912'de orta sınıftan, kentlerde yaşayan siyahlar tarafından şiddet yanlısı olmayan bir yurttaşlık hakları isteme örgütü olarak kurulan Afrika Ulusal Kongresi (AUK; İngilizce African National Congress), kuruluş yıllarında barışçı bir protesto hareketiydi. Beyazlar ile siyahlar arasında diyalog kurulmasını ve beyazları siyahların hak istekleri ve amaçları konusunda "eğitmeyi" amaç alıyordu. Uluslararası destek aramak için yurt dışına delegeler gönderirdi.
1940 yıllarında, kentlerde çalışan siyahların sayısının hızla artmasıyla birlikte, AUK de daha militanca bir siyaset benimsedi. Irk ayrımcı çeşitli yasa ve düzenlemelere karşı grevleri, yürüyüşleri, protestoları desteklemeye başladı. 1949'da, Oliver Tambo, Nelson Mandela Walter Sisulu ve Anton Lemebe'nin önderleri arasında yer aldıkları AUK Gençlik Birliği, örgütün denetimini ele geçirdi. 1950 yıllarının başında, Albert Luthuli'nin önderliğinde (Luthuli'ye, daha sonra Nobel Barış Ödülü verildi), pasif direniş kampanyaları başlatan AUK'nin üye sayısı hızla çoğaldı 1955'te örgüt, renklileri, Asyalıları ve siyahlara çeşitli haklar tanınmasından yana beyazları temsil eden siyasal örgütlerle ve işçi örgütleriyle güç birliği yapıp, Güney Afrika Cumhuriyeti'ne ırkçı olmayan bir demokrasi çağrısında bulunan Özgürlük Bildirisi'ni yayınladı.
Afrika Ulusal Kongresi
Bu dönemi, militan eylemlerin arttığı ve ulusçuluğun ağır bastığı bir dönem izledi. Yalnızca siyah Afrikalılardan oluşan bir örgüt isteyen Robert Somukwe, 1959'da AUK'den ayrılarak, Afrika Birliği Kongresini (ABK; İngilizce Pan-African Congress) kurdu. 1960'ta Sharpevil-le'de yeni çıkarılan yasaları protesto eden siyahlara,.beyaz güvenlik güçlerinin gerçek bir kıyım uygulamaları üstüne, AUK, ülke çapında iş bırakma ve sivil itaatsizlik çağrısında bulundu. Hükümet de buna, sıkıyönetim ilan ederek, AUK ile ABK'yi yasaklayarak ve önderlerinin çoğunu gözaltına alarak ya da tutuklayarak misillemede bulundu.
Yeraltına inen Mandela, örgütün askerî birimi Umkhonto we Sizwe'yi (Ulusun Mızrağı) oluşturarak, Apartheid'in simgelerine (hükümet büroları ve karakollar dahil) karşı bir sabotaj kampanyası başlattı. Bunun üstüne tutuklanıp (1964), ömür boyu hapis cezasına çarptırılarak, ulusçu hareketin simgesi haline geldi.
1976'da Soveto'da çok sayıda öğrencinin güvenlik güçleri tarafından öldürülmesi ya da yaralanması üstüne, AUK, siyah gençler arasında yaygın destek kazandı. Birçok genç militan, Güney Afrika Cumhuriyetinden kaçarak komşu ülkelerdeki AUK üslerine gittiler. Bu üslere 1980 yıllarında Güney Afrika Cumhuriyeti birliklerinin düzenledikleri baskınlara ve Mozambik, Lesotho, Angola'daki AUK etkinliklerinin Güney Afrika Cumhuriyeti'nin baskısıyla yerel hükümetler tarafından engellenmesine karşın, gerilla eylemleri, özellikle 1986'da sıkıyönetim ilanıyla siyahların protestolarının da önü kesildikten sonra, düzenli biçimde arttı.
1989 Harare Bildirisi'nde AUK, hükümetle görüşmek için koyduğu koşulları sıraladı. Sisulu ve öteki siyah önderlerin çoğu, Ekim 1989'da serbest bırakıldı; AUK deı30 yıllık yasağı 2 Şubat 1990'da kaldırılarak yeniden yasal bir örgüte dönüştü. Mandela 11 Şubat'ta serbest bırakılıp, 2 Mart'ta AUK'nin etkin başkanı ilan edildi. 7 Ağustos'ta AUK, beyaz yönetime karşı 29 yıldır sürdürdüğü silahlı savaşımı askıya aldığını açıkladıysa da, AUK yandaşları ile Zulu önderi Gatsha Buthelezi'nin kurmuş olduğu hareketin yandaşları arasındaki şiddet yoğunlaştı.
1959'dan, Güney Afrika Cumhuriyeti sınırları içinde ilk ulusal konferansını düzenleyerek Mandela'yı başkan seçtiği 1991 yılına kadar AUK, Zambiya'da bir sürgün hükümeti bulundurma uygulamasını sürdürdü. Ayrıca, varlığını 1983'ten 1991'e kadar sürdüren ulusçu hareketler koalisyonu Birleşik Demokratik Cephe'yle (BDC) bağlar kurdu. Eylül 1991'deAUK, İnkatha ve iktidardaki beyazların Ulusçu Parti'si, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde siyasal bir çözüme varma çabalarını köstekleyen şiddeti sona erdirmek için bir barış anlaşması imzaladılar.