Şanghay
Şanghay ya da Pinyin yazılışıyla Shanghai, Asya anakarasının en büyük kentidir. Aynı zamanda dünyanın en büyük kentlerinden biri olan Şanghay, Yangtze Irmağı’nın ağzı yakınlarında yer alır. Çin Halk Cumhuriyetinin ikinci limanı olmasının yanı sıra başlıca sanayi ve üretim merkezidir.
Adı “deniz kıyısında” anlamına gelen Şanghay, önceleri bir liman ve ticaret kenti olarak gelişti. 20. yüzyılın ikinci yarısında bir sanayi merkezine dönüştü.
Aşırı kalabalıklaşma ve çevre kirliliği her zaman Şanghay’ın önemli sorunları olmuştur. Sanayileşme, havanın ve suyollarının kirlenmesini önemli ölçüde artırdı. Çevre kirliliğini azaltmak amacıyla atıkların değerlendirilmesi
yoluna gidildi ve hükümet insanları kent merkezinden uzaklaştırmak için kent dışında çok sayıda konut yaptı. Şanghay kentinin, banliyöleri ve bölge sınırlan içinde kalan tarım alanlarıyla birlikte toplam yüzölçümü
6.185 km2’dir. Kent nüfusu 7.112.000’dir.
Çin’in en nitelikli ve yüksek ücretli işgücünün bulunduğu Şanghay’daki önemli sanayiler demir çelik, makine, kimya ve petrokimyadır. Çok fazla çevre kirliliği yaratmayan dokuma, ayakkabı, lastik ve fermuar üretimi gibi hafif sanayiler ise giderek gelişmektedir. Şanghay’da kol saati, fotoğraf makinesi ve radyo da üretilmektedir.
Çin’in ilk iki nükleer reaktöründen birini barındıran kent, önemli bir elektrik üretim merkezidir.
Şanghay’ın eski bölümünde hâlâ insanın kolayca yolunu şaşırabileceği dar ve kalabalık sokaklar vardır. Yeni kentin içinden geçen ana cadde Nanking’in Çin’deki en işlek cadde olduğu söylenir. Kentin en büyük mağazasının yanı sıra birçok lokanta ve otel de bu caddede yer alır. Bugün Zhongshan Lu adıyla bilinen Bund Caddesi ise Huangpu Irmağı’nın oluşturduğu bir limanın kıyısında yer alır. Irmağa koşut uzanan caddenin üstünde bankalar ve işyerleri bulunur. Şanghay her zaman uluslararası bir kent olmuştur. Kent merkezindeki
batı tarzında yapılar yıkılmadığından, günümüzde de başka Çin kentlerinden farklı olarak uluslararası görünümünü sürdürür.
Şanghay başlangıçtaki ticari gelişimini Avrupalı ve ABD’li tüccarlara borçludur. Çin’de ilk yabancı tüccarların yalnızca Kanton’da iş yapmalarına izin verildi. 1842’de, antlaşma limanları adıyla bilinen beş
Çin limanı daha yabancılara açıldı. Bunlardan biri olan Şanghay, 1851’de Çin ticaretinin yarısını gerçekleştiriyordu. Bunu izleyen dönemde hızlı bir gelişme gözlendi. Rıhtımda daha çok iskele ve ambar yapıldı, daha büyük gemiler girebilsin diye ırmak derinleştirildi. Batı tarzında büyük evler, bankalar ve işyerleri yapıldı.
Zamanla Şanghay’ın önemi arttı. Bir demiryolu merkezi oldu. Kenti Yangtze Irmağı’na ve Hangzhou, Nanking, Pekin gibi kentlere bağlayan gelişmiş bir suyolu ağı sayesinde Şanghay Çin’in ticaret merkezi haline geldi.
Şanghay, Çin’le antlaşma yapan uluslarca korundu. Ama 1937’de Çin’le savaşa giren Japonlar Şanghay’ı işgal ettiler ve 1945’te II. Dünya Savaşı sona erinceye kadar ellerinde tuttular.
Her zaman bir eğitim ve bilim merkezi olan Şanghay’da kültürel ortam da gelişmiştir. Çin Komünist Partisi 1921’de bu kentte kurulmuş ve Kültür Devrimi 1966’da burada başlamıştır.