Batik
BATİK, özel bir kumaş boyama yöntemidir. Batik sanatının 1.000 yıllık bir geçmişi vardır. Doğu kökenli olan bu sanat Çin, Hindistan, Endonezya ve Filipinler’de uygulanmaktadır. Son yıllarda gerek Avrupa, gerek ABD’de batik sanatına büyük bir ilgi uyanmıştır.
Batik boyamasıyla çok güzel desenler ve renkler elde edilebilir. İlk batik çalışmalarında tek renk kullanılırken, 18. yüzyıldan sonra Hintliler çok renkli kumaşlar yapmak için yeni bir teknik geliştirdiler. İyi bir batik çalışması, boyaların ve renklerin kullanılışı bakımından büyük bir beceri ve bilgi gerektirir.
Batik tekniğinde kumaş, üzerine çizilen desenler boya emmesin diye balmumuyla kaplanır. İlk desen ortaya çıkınca balmumu eritilir ve yeni bir desen uygulanır. Böylece, balmumu çıkarıldığında, yalnızca balmumu sürülmeyen yerler renklendirilmiş olur. Amatör bir sanatçı bir ya da iki renk kullanarak basit desenler yapabilirken, usta bir sanatçı birçok renkle karmaşık desenler yaratabilir. Bu, zaman alan ve dikkatle tasarlanması gereken bir süreçtir. Batik genellikle yastık kılıfı, perde, duvar panosu, eşarp ve giysilerde kullanılır. Cavalı (Endonezya) erkek ve kadınların giydiği “sarong” adı verilen renkli eteklikler batik desenlerle süslüdür.
Cava batiklerinin tipik deseni üçgen dizilerdir; bunlar bazen kumaşın ortasında karşı karşıya dizilir, bazen de baştan başa geometrik ya da çiçekli desenlerle kaplanmış olan kumaşın kenarlarında bir su olarak kullanılır. Desenlerin birçoğu kuşaklar boyu değişmeden kullanılmıştır. Kuş, hayvan, kelebek desenlerinde bir ölçüde Çin etkisi görülür. Fil, kobra ve ejderha desenleri Hindistan’dan gelmedir. Batik desenlerinde insan figürünün çok fazla kullanılmamasına karşın, bazen gölge oyunlarındaki kuklalardan esinlenilerek çizilen tuhaf figürlere yer verilir ve bunlar genellikle koyu kahverengi tonlarda boyanır. Eskiden batik deseninin karmaşıklığı ve güzelliği, giysiyi giyenin toplumsal konumunu yansıtırdı.
Batik yapmanın ulusal bir sanat olduğu Cava’da, eski batiklerden bazıları dünyanın en güzel dokuma desenleri arasında yer alır. Cavalılar’ın batik teknikleri uzun ve yorucudur. Kumaş yıkanır, elle yoğrulur ya da ayakla çiğnenir ve kurutulur; yumuşaklık ve esneklik vermek için yağa ve küllü suya batırılır; ipliklerin balmumunu gerektiğinden fazla çekmesini önlemek için, pirinç nişastasında kaynatıldıktan sonra kurutulur; sonra da kayganlık vermek için tokmakla dövülür. Kumaşı genellikle erkekler hazırlar ve boyar.
Bir çerçeveye gerilen kumaşa, kadınlar karakalem desen çizer ve balmumu uygular. Eskiden balmumu, belli bir biçimde yontulmuş bambu kamışlarla uygulanırdı. 17. yüzyılda ise tjanting adı verilen birkaç delikli küçük bir bakır kap kullanılarak, balmumu uygulama tekniği geliştirildi. Çalışan kişi, tjanting'i sıcak balmumuna batırır ve kumaşa değdirmeden tam üzerinde tutar. Sıvı balmumu değişik kalınlıkta çizgiler halinde kumaşın boyanmayacak yerlerine akıtılır; sonra aynı işlem kumaşın tersinde yinelenir.
Daha sonra balmumu ile kaplı olan ve tuli adı verilen kumaş boyaya batınlır. (Eskiden kullanılan boyaların hepsi doğal boyalardı; günümüzde ise bazı yapay boyalar kullanılmaktadır.) Bu işlemden sonra, balmumunu çıkarmak için kumaş kaynatılır. Kullanılan her renk için tüm işlem yinelenir. Mavi, sarı ve kahverengi en çok kullanılan renklerdir. Her bölgenin kendine özgü belli desenleri ve renkleri vardır.
15. yüzyılda, balmumu uygulamak için daha çabuk ve ucuz bir yöntem bulundu; desen basmak için tjap denen bir bakır damga ya da kalıp kullanıldı. Bununla birlikte, birçok Cavalı bu tuli'lerin, eski yöntemle yapılanlar kadar nitelikli olmadığı kanısındadır.
Tjap yöntemiyle güzel desenler elde edilir ve bu yöntemle yapılan bir batiği elle yapılandan ayırt etmek için uzman olmak gerekir. Batik tekniğini Avrupa’ya getiren Hollandalılar’dır. Batılı çağdaş desencilerin batik yapımında uyguladıktan yöntemler, Cavalılar’ın kullandıklarına benzemekle birlikte, batik tekniğini ticarileştirmek yolundaki çabalar yüzünden, batik sanatında gerileme olmuştur.