Chicago
New York ve Los Angeles’tan sonra ABD’nin üçüncü büyük kentidir. Illinois eyaletinde, Chicago Irmağı’nin ağzında kurulmuştur. Kent topraklan Michigan Gölü’ nün güneybatı kıyısında 41 km boyunca uzanır. 19. yüzyıl başlarında Dearborn Kalesi’nin çevresinde ticaret yapmak amacıyla toplanmış birkaç dükkân ve evden oluşan Chicago o günden beri hızla gelişmiştir. 3.009.530 (1986) kişinin yaşadığı Chicago, 7 milyon kişinin çalıştığı büyük bir sanayi bölgesinin merkezi durumundadır.
Kentte yaşayanların yaklaşık yüzde 40’ını Siyahlar oluşturur. Siyah nüfusun giderek artması kentte ırk çatışmalarına yol açmış, 1960’larda Siyah önder Martin Luther King Jr.’ın da içinde bulunduğu güçlü bir hareket sonucu, konut ve eğitim gibi sorunlara bazı çözümler getirilmiştir. Çok değişik kökenli azınlıklann yaşadığı Chicago’da yabancıların oranı çeşitli dönemlerdeki göçlere bağlı olarak değişir. 1980’lerde Latin Amerika ve Asya kökenlilerin sayısı artmıştır; ABD’deki en büyük Polonyalı topluluk da Chicago’da yaşar.
Chicago hızlı gelişimini kentin coğrafi konumuna borçludur. Mississippi Vadisi’nin zengin çayırlarında ve bir göl kıyısında yer alan Chicago göl gemiciliğinin ve demiryollannın doğal buluşma noktasıdır. Adını, “yabani soğan” ya da “güçlü” anlamına geldiği sanılan Yerli köyü Checagou’dan almıştır. 18. yüzyıla kadar avcılık ve kürk ticareti yapanlann uğrak yeri olan Chicago’ya ilk yerleşen Avrupalı, zengin bir Fransız tüccann oğlu olan Jean-Baptiste Point du Sable’dır. Sable küçük bir alışveriş merkezi oluşturarak ticarete başladı. 20 yıl sonra Kanadalı John Kinzie burada ilk köyü kurdu. Bu yerleşim birimlerini korumak amacıyla ABD hükümetince yapılan Dearborn Kalesi 1812’de bir Yerli saldırısına uğradı ve yıkıldı. 1816’da ikinci bir kale yapıldı. Chicago 1833’te, 350 kişinin yaşadığı bir kasaba görünümündeydi. Dört yıl sonra ise buraya “kent” denmeye başlandı.
Zamanla tarlalar ve sığır çiftlikleri batıya doğru genişledi. Zenginleşen Chicago, topraklarından elde edilen ürünlerin doğuya gönderildiği ve karşılığında işlenmiş malların alındığı bir liman oldu.
Chicago’nun kurulduğu yer su taşkınlarına açık bir bataklıktı. Caddelerdeki çamur trafiği engeller ve salgın hastalıklar kent halkının yaşamı için tehlike oluştururdu. 19. yüzyıl ortalarında bataklıklar doldurularak kent 3 metre yükseltildi. Birkaç yıl sonra mühendisler Chicago Irmağı’nın akış yönünü değiştirdiler ve atık suların gölün ve kentin uzağına taşınmasını sağladılar. Böylece içme suyu arındırılmış oldu. Genişletilen Chicago Gemi Kanalı ve Illinois Irmağı, Büyük Göller’i Mississippi’ye bağlar. Atlas Okyanusu’ndan gelen gemiler Chicago’ya, St. Lawrence Suyolu ve Büyük Göller üzerinden ulaşır.
Chicago’nun çevreyle bağlantısı 1848’de yapılan ilk demiryolu ile kuruldu. Bugün kent ABD’deki demiryollarının kesişme noktasıdır. 1871’de iki gün iki gece süren korkunç yangın kentin büyük bölümünü yok etti. Hemen ardından kent yeniden kuruldu. Chicago’nun iş merkezini çevreleyen ve bir ilmek biçiminde olduğu için “Loop” adı verilen yükseltilmiş demiryolu, kente ve çevreye ulaşımı kolaylaştırır. Loop, aralarında Pablo Picasso ve Marc Chagall’ın yapıtlarının da bulunduğu heykelleriyle ünlüdür.
Chicago, ABD’nin tahıl, mısır ve hayvancılık kuşağının merkezinde yer aldığı için, büyük bir hızla gelişti. Bir basım ve yayım merkezi olan Chicago kültürel etkinlikleriyle de önemli bir konumdadır. Chicago Üniversitesi ülkenin en büyük üniversitelerinden biridir. Dünyaca tanınan Chicago Senfoni Orkestrası’nın yanı sıra kent, caz, blues ve klasik müziğiyle de ünlüdür. Kentin parklar ve plajlarla bezenmiş kilometrelerce uzunluğundaki göl kıyısı çok güzeldir. Chicago, Frank Lloyd Wright, Ludwig Mies van der Rohe ve Louis Sullivan gibi ünlü mimarların yaptığı yapılarıyla da tanınmıştır. 20. yüzyılın sonlarında yapılan büyük gökdelenler Chicago’nun görünümünü çarpıcı bir biçimde değiştirdi. Bunlar arasında dünyanın en yüksek işyeri binası olan 110 katlı Sears Binası ve 100 katlı John Hancock Merkezi sayılabilir. Chicago aynı zamanda, ABD’nin önemli toplantı ve kongrelerinin yapıldığı bir merkez durumundadır.
Kentteki O ’Hare Uluslararası Havalimanı dünyanın en işlek havalimanıdır.