Çığ
Çığ, dağ yamacından aşağı doğru büyük bir hızla kayarak, önüne gelen her şeyi ezen ve süpüren büyük bir kar kütlesidir. Dağların eteklerine kurulmuş köy ve kasabalarda çığ tehlikesine karşı çeşitli önlemler alınır. Ne var ki, bu önlemlere karşın yoğun kar yağdığı zaman oluşan çığ, bu bölgelerde yıkıcı felâketlere neden olur. Saniyede 90 m etre (saatte 324 km) hızla hareket edebilen çığ, sürüklediği ağaçlar ve kaya molozlarıyla dar bir vadiyi doldurarak, tabanının metrelerce yükselmesine neden olabilir.
Çığlar, yılın değişik zamanlarında değişik nedenlerle oluşur. Sözgelimi baharda havanın ısınmasıyla eriyen kar, dağ yamaçlarında kaygan bir yüzey oluşturur. Yüksek yerlerde birikmiş olan kar yığını artan ısıyla birlikte gevşemeye başlar. Kar yığınının çözülen dokusu kendi ağırlığını taşıyamaz duruma geldiği için artan bir hızla aşağıya doğru kaymaya başlar. Bu sırada oluşan sürtünme, dağın yüzeyinde büyük bir aşınmaya yol açar. Çığlar, karla birlikte kaya molozlarını da taşır. Bazı yerlerde, küçük bir hareket ya da bir ses, gevşeyen kar kütlesinin harekete geçmesine neden olabilir. Dağcılar, kayakçılar ve yolcular çığ tehlikesine karşı sürekli uyarılırlar.
Yazlan ise artan ısının etkisiyle eriyip kopan büyük buz kütleleri şiddetli bir gürültüyle dağ yamaçlanndan aşağıya iner. Bu tür çığa, İsviçre’deki Jungfrau Tepesi’nin dik yamaçlarında sık sık rastlanır.
Kuru çığ ise şiddetli kış rüzgârlarının, dağlann tepesindeki karları yamaçlardan aşağı savurmasından oluşur. Kuru çığ, içinde bolca hava bulunduğundan, akışkan gibi hareket eder. Ağaçları kökünden söküp sürükleyecek kadar şiddetli olduğu gibi, çığın hareketlenmesinin doğurduğu rüzgâr da, çığdan daha tehlikeli olabilir. Dağ yamaçlarında kurulmuş yerleşim merkezlerinde ağaçlandırma çığ tehlikesine karşı etkili bir önlem biçimidir. Çığı önlemenin en yaygın yolu ise çığ kuşağının üst katmanlarında yapay patlamalar gerçekleştirerek, çok büyük birikimler olmadan kar kütlesinin dağılmasını sağlamaktır.