Evlilik
Evlilik, kadın ile erkek arasında, yaşamlarını birlikte sürdürmelerini sağlayan yasal ve toplumsal bir sözleşmedir. Evliliğin temel amacı bir aile kurmaktır. Evlilik geleneği dünyanın her yerinde görülmekle birlikte, eş seçimi, eş sayısı ve evlilik töreleri bakımından farklılıklar vardır. Bazı ülkelerde, örneğin İsrail’de yalnızca dinsel nikâh yeterli sayılırken; Türkiye’de ABD’de ve İngiltere’de, dinsel nikâh töreni ya da düğün yapılsa bile evliliğin yasal sayılabilmesi için resmi nikâh gereklidir.
Birçok batı ülkesinde erkeğin de kadının da yalnızca bir eşi olabilir. Buna monogami, yani tekeşlilik denir. Bazı ülkelerde ise poligami’ ye yani çokeşliliğe izin verilir, hatta bu tür evlilik yeğlenir. Afrika’nın birçok bölgesinde ve bazı Müslüman toplumlarda erkek birden fazla kadınla evlenebilir. Bazı tahminlere göre, bilinen toplumların yüzde 70 kadarında bu tür evliliğe izin verilmektedir. Bir kadının birden fazla erkekle evlenmesiyse ender görülen bir olaydır.
Birçok toplumda anne, baba ve çocuklar ya da kız kardeşler ve erkek kardeşler gibi yakın akrabalar arasında evlenme (ensest) yasaklanmıştır. Oysa bazı ülkelerde birinci dereceden kardeş çocukları arasındaki evlilikler yeğlenir. Bazen de kişinin kast, dinsel grup ya da kabile gibi belli bir topluluk içinden evlenmesi kuralı vardır. Dünyanın birçok yerinde evliliğe genç çiftin anne ve babası karar verir.
Birçok Afrika ve Asya ülkesinde damadın ailesi gelinin ailesine “başlık parası” olarak sığır ya da başka değerli mallar vermek zorundadır. Bazı Akdeniz ülkelerinde ise gelinin ailesi damada çeyiz olarak mal bağışlar. “Başlık parası” uygulaması Türkiye’ nin bazı yörelerinde günümüzde de sürdürülmektedir.
İnsanlar yalnızca sanayileşmiş çağdaş toplumlarda eşlerini seçmekte özgürdürler. Gene de bazen eş seçme özgürlüğü kökleşmiş gelenekler, önyargılar ve ailelerin istekleriyle çatışır. Genelde gençler aşağı yukarı aynı yaşta olan, aynı dinsel kökenden gelen, benzer eğitim düzeyinde ve birbirine uygun meslek ve gelir gruplarından olan kişileri eş olarak seçerler.
Erkek ile kadın arasındaki haklar ve sorumluluklar toplumun geleneklerine göre belirlenir. Bu yükümlülükler ve beklentiler zamanla değişebilir. Örneğin, eskiden ABD’de ve Avrupa ülkelerinde erkek eşinin geçimini sağlamak zorundayken ve kadının ev işlerini yapması, çocuklara bakması beklenirken, 1960’ların sonlarında canlanan Kadının Kurtuluşu Hareketi’nin etkisiyle, evlilik ilişkisinde görece bazı eşitlikler sağlandı.
Evlilik çocuklara da bazı haklar sağlar. Karı kocanın öz çocuklarının ya da evlat edindikleri çocukların miras hakkını da kapsayan bazı hakları ve ayrıcalıkları vardır.
Son yıllarda çağdaş toplumlarda boşanmak isteyen çiftlerin sayısı giderek artm akta, buna karşılık evlenmeden birlikte yaşayanlar çoğalmaktadır. Buna evlilik öncesi bir uyum denemesi olarak bakanlar olduğu gibi, evlenmeyi hiç düşünmeden, birlikteliğin uyum içinde yürüdüğü sürece sürdürülmesi gerektiğini savunanlar da vardır.