Faust
Faust ya da Faustus, 16. yüzyılda yaşadığı söylenen ünlü bir büyücüydü. Olağanüstü gücü ve şeytanla yaptığı anlaşmaya ilişkin birçok söylence vardır. O tarihlerde yaşamış bilginlere göre, bu adda bir hatta iki kişi vardı ve bunlardan birinin şeytanla yakın ilişkisi olduğuna inanılıyordu. Faust öldükten sonra büyücülük, yıldız falı, din ve şeytan üzerine karmakarışık bir efsane doğdu. Bu efsaneye göre çok bilgili bir adam olan doktor. Faust Tanrı’ya inanmıyordu; daha çok bilgi sahibi olabilmek için ruhunu şeytana satmıştı. Yaşadığı sürece doğaüstü güçlere sahip olma karşılığında, ölünce ruhunu şeytana teslim edecekti. Daha sonraki yıllarda Faust efsanesi pek çok sanat yapıtına esin kaynağı oldu. Bilimsel araştırma uğruna her şeyi göze alan, hiçbir özveriden kaçınmayan bilim adamları, hırslı ve tutkulu kahramanlarla özdeşleşti.
Bu yapıtların en ünlüleri Christopher Marıovve’un 1604’te yayımlanan The Tragical History of Dr. Faustus (“Dr. Faust’un Trajik Öyküsü”) adlı oyunu, Alman yazar Johann Wolfgang von Goethe’nin (1749-1832) dilimize de çevrilen Faust adlı yapıtı ve Thomas Mann’ın 1947’de yayımlanan Doktor Faustus adlı romanıdır. 19. yüzyıl Fransız besteci Charles Goünod’nun, Goethe’nin oyununa dayanarak bestelediği opera 1859’da Paris’te sahnelenmiştir.
Flector Berlioz da 1859’da dört bölümlük, Faust’un Lanetlenişi adlı sahne kantatını besteledi. Aralarında Franz Liszt de olmak üzere, başka birçok besteci Faust öyküsünden esinlenmiştir.