Halat ve Halat Yapımı
Halat yapımında metal teller, doğal ya da yapay lifler kullanılabilir. Başlangıcı 5.000 yıldan daha eskiye giden halat yapımını insanlar ilk kez ormanlarda birbirine sarılmış sarmaşıkları görünce düşünmüş olmalılar. Eski Mısır mezarlarında ot, saz ve devetüyü liflerinden yapılmış halatlar bulunmuştur. Eski Buda tapınaklarının yapımında bazen kadın saçından yapılmış halatlar kullanılmıştır. Günümüzde halat yapımında kullanılan başlıca bitkisel lifler sisal, abaka (manilakeneviri), kenevir ve hindistancevizi lifidir.
Sisal lifleri kaktüse benzer bir bitkinin alt yapraklarından elde edilir. Eskiden yalnızca Orta Amerika’da elde edilen ve gemilerle dünyanın başka yerlerine gönderilen sisal liflerinin günümüzdeki en önemli üreticisi Kenya ve Tanzanya’dır. Soluk saman renginde, tüylü bir lif olan sisal neme karşı direnç kazanması için eritilmiş katrana batırılır.
Abaka ya da manilakeneviri adı verilen bir tür yabani muz bitkisinin yaprak saplarından elde edilen abaka lifi, tuzlu suya dayanıklı sarımsı kahverengi bir liftir. En çok Filipinler Cumhuriyeti’nin başkenti Manila’da üretildiği için Manila lifi olarak da anılır.
En çok İtalya, SSCB, Hindistan, Kuzey ve Güney Amerika’da yetişen kenevirin soluk saman rengindeki lifleri sisal liflerinden daha sert ve daha düzgündür. Bu lifler denizcilikte kullanılacağı zaman genellikle katranlanır.
Hindistancevizi lifi, hindistancevizinin kabuklarından elde edilen kısa bir liftir. Bu liften yapılan oldukça tüylü kahverengi halatlar çok sağlam değildir; ama hem ucuzdur, hem de suda batmamak gibi bir üstünlüğü vardır. Bu halatlar esnek oldukları için römorkörlerde çekme halatı olarak kullanılır.
19. yüzyıl sonlarına kadar halatlar elle yapılırdı. Bir işçi halat yapılacak lifleri beline dolar, sonra bunları bıraka bıraka geriye doğru yürürken bir çocuk işçi de liflerin öbür ucunun bağlı olduğu çıkrığı döndürürdü. Halat yapımında makinelerin kullanılmaya başlamasıyla yapım yöntemleri değişti. Günümüzde halat yapımında kullanılan liflerin boyu 1,5-5 metre arasındadır. Lif demeti önce taranarak düzgün bir şerit haline getirilir, sonra bükülerek iplik yapılır. Belirli sayıda ipliğin ters yönde bükülmesiyle de katlı iplik ya da halat kolu elde edilir. Üç ya da daha çok katlı iplik kendi bükümlerine ters yönde bükülerek halat yapılır. Böylece bu ters yönlü bükümler birbirini dengeler ve halatın bükümleri sonradan açılmaz. Birkaç halatın, üç ya da daha çok kablonun bir arada bükülmesiyle de palamarlar elde edilir.
1940’lardan bu yana, kimyasal yöntemlerle üretilen yapay lifler de halat yapımında kullanılmaktadır. Bunlardan en bilineni naylondur. Bitkisel liflerden farklı olarak, naylon lifler kesintisizdir. Naylon ya da öbür yapay liflerden yapılan halatlar ister kuru, ister ıslak olsun kolay kullanılır ve bitkisel liflerden yapılmış aynı kalınlıktaki halatlardan çok daha sağlamdır. Şaşırtıcı derecede esnek olduğu için ani çekmelere karşı dayanıklı olan bu halatlar esnekliğini soğukta da korur. Halat yapımında naylonun yanı sıra cam lifi, polyester ve polipropilen gibi yapay lifler de kullanılabilir.
Tel Halatlar
Modern anlamda tel halat yapımı 1870’lerde başlamıştır; ama İtalya’nın Napoli kentindeki bir müzede 2.000 yıllık olduğu ileri sürülen bir tunç halat parçası vardır.
Tel halat yapımında kullanılan teller genellikle çeliktir. Kesintisiz olan bu teller, liften yapılan halatların yapımında olduğu gibi önce birlikte bükülerek bir araya getirilir. Sonra bunlar bir başka telin ya da bitkisel bir lif olan jütten bükülmüş bir fitilin çevresinde bükülerek halat kolları haline getirilir. Daha sonra bu halat kolları bir sisal fitilinin çevresinde bükülerek halat yapılır. İçindeki bu bitkisel lifler çelik halata esneklik kazandırır. Çelik teller bitkisel liflerden çok daha dayanıklı ve sağlam olduğu için, çelik halatlar genellikle lif halatlardan daha ince yapılır. Gemilerde fosfor tuncu ve çelikten yapılmış paslanmaz halatlar kullanılır.