Halter
Halter, İki ucunda metal ağırlıklar takılı bir çubuğu kaldırmaya dayanan bir spor. Halter yarışmalarında sporcular, uçlarına metal ağırlıklar takılan 2.2m boyunda metal çubukları, iki elleriyle kaldırırlar. Halterin ağırlığı, iki ucuna 2,5 kg'dan az olmamak koşuluyla demir yuvarlaklar eklenerek artırılır. Sporcular ağırlıklarına göre sınıflandırılır; Sinek sıklet (52 kg'a kadar); horoz sıklet (56 kg'a kadar); tüy sıklet (60 kg'a kadar), hafif sıklet (67,5 kg'a kadar); orta sıklet (75 kg'a kadar); hafif ağır sıklet (82,5 kg'a kadar); orta ağır sıklet (100 kg'a kadar); süper ağır sıklet (110 kg'ın üstü). Yarışmalar iki dalda yapılır; İki kolla koparma; iki kolla omuzlama ve silkme. Her yarışmacının, her ağırlığı üç kez deneme hakkı vardır. Söz konusu iki dalda en yüksek toplam ağırlığa ulaşan yarışmacı, yarışmayı kazanmış sayılır. Bütün yarışmalar, Uluslararası Halter Federasyonu'nun koyduğu kurallara göre düzenlenir.
Türkler arasında çok eski tarihlerden başlayarak ağırlık kaldırma biçiminde uygulanmış olan halter sporu, modern biçimiyle Türkiye'de, Galatasaray Lisesi beden öğretmenlerinden Faik Üstünidman tarafından başlatıldı. Onu daha sonra Hakkı Köprülü, Filozof Rıza Tevfik (Bölükbaşı), İhsaniyeli Rıfat gibi amatör sporcular izlediler. 1924 Paris Olimpiyatları'na Şevki Sevgin ile Cemal Erçman'ın katılmasıyla Türk haltercilerin ilk kez uluslararası bir yarışmaya katılmalarından sonra. Cemal Erçman, 1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda tüy sıklette beşincilik kazandı. Uzunca bir duraklama döneminden sonra, 1940 yıllarında İhsan Kırgül, Haşim Ekener İlhan Enülkümen, Mesut Surdum, Reşit Örer ve Boğos Kambur gibi halterciler çeşitli uluslararası karşılaşmalarda başarılı sonuçlar elde ettiler. 1960'tan sonra Metin Gürman (Akdeniz oyunları İkincisi), Sadık Pekünlü (Türkiye'de toplam 400 kiloyu kaldıran ilk halterci ve olimpiyat onuncusu), Güner Çevir (Akdeniz üçüncüsü), Mehmet Suvar (Balkan şampiyonu), Salih Suvar (Balkan şampiyonu), Kayahan Bora, Suat Küçük, Fahri İmen'le Türk haltercileri yeni başarılar elde ederlerken, 1970'te İstanbul'da yapılan Balkan Halter Şampiyonası'nda Mehmet ve Salih Suvar kardeşlerin kazandıkları iki altın madalyanın yanı sıra, Türk takımı genel klasmanda Balkan ikinciliğini elde etti.
1986'da Türk asıllı dünya şampiyonu Naim Süleymanoğlu'nun Bulgaristan'dan Türkiye'ye iltica etmesiyle, Türk halterciliğinde yeni bir atılım dönemi başladı. 1987'de Levent Erdoğan Akdeniz Oyunları'nda üç dalda birincilik alırken, Naim Süleymanoğlu 1988 Seul Olimpiyatları'nda koparma ve silkmede altı kez üst üste dünya ve olimpiyat şampiyonu oldu. Ekim 1991 'de Naim Süleymanoğlu 60 kg'da yeniden üç altın madalya alırken, SSCB'den Türkiye'ye iltica etmiş olan Hafız Süleymanoğlu da 56 kg'da şampiyon olmayı başardı.
1992 Barcelona Olimpiyatları'nda Naim Süleymanoğlu 60 kg'da şampiyon olurken, Nisan 1993'te yapılan Avrupa Halter Şampiyonasında Hafız Süleymanoğlu 3 gümüş, Sunay Bulut da 1 gümüş madalya aldılar. 1993 Akdeniz Oyunları'nda Halil Mutlu 54 kg'da üç altın madalya, Hafız Süleymanoğlu 59 kg'da iki altın ve 1 gümüş madalya, Sunay Bulut 83 kg'da üç altın madalya, Erdinç Aslan 108 kg'da üç gümüş madalya, Aykan Aysu 76 kg'da 1 bronz madalya aldılar. Kasım 1993'te Melbourne'da yapılan dünya şampiyonasında, Naim Süleymanoğlu 3 altın madalya alır ve silkmede ve toplamda iki dünya rekoru kırarken, Türk milli takımı tarihinin en iyi derecesini elde ederek dünya üçüncüsü oldu.