Hüseyin Cahit Yalçın
(1874-1957). Eğitimci, yazar, gazeteci ve politikacı olan Hüseyin Cahit Yalçın, Edebiyat-ı Cedide Akımı’nın önde gelen yazarlarındandır. Yazılanndaki tartışmacı yanı döneminin düşünce, sanat ve siyasal hareketlerinde etkili olmasını sağlamıştır.
Balıkesir’de doğan Hüseyin Cahit lise öğrenimini burada tamamladıktan sonra girdiği Mekteb-i Mülkiye’yi (bugün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi) 1896’da bitirdi. Bir süre Maarif Nezareti Mektub-i Kalemi’nde çalıştıktan sonra 1897’de Vefa ve Mercan liselerinde Türkçe ve Fransızca öğretmenliği yapmaya başladı. Mercan Lisesi müdürlüğünü de üstlenen Hüseyin Cahit bir yandan da, basın dünyasındaki çalışmalarını yürütmekteydi. Mekteb-i Mülkiye’nin son sınıfındayken birkaç arkadaşıyla birlikte Cenab Şahabeddin, Hüseyin Fuat, Mehmet Rauf gibi genç yazarların yazılarının yayımlandığı M ektep dergisini çıkartıyordu. Daha sonra Edebiyat-ı Cedide topluluğuna katılarak Servet-i Fünun dergisinde öyküler, sanata ilişkin makaleler yayımlamaya başladı. Bir yandan da Tarık ve Sabah gazetelerindeki yazılarıyla yeni edebiyatı savunuyordu. 1900’ün başında Tevfik Fikret Servet-i Fiinun dan, ayrılınca, derginin yönetimini üstlendi. Bu arada Fransızca’dan çevirdiği “Edebiyat ve Flukuk” adlı bir yazıda Fransız Devrimi’nden söz edildiği gerekçesiyle Servet-i Fünun Abdülhamid yönetimince kapatıldı, II. Meşrutiyet’in ilanına (1908) kadar yazı yaşamından çekilen Hüseyin Cahit bu tarihte memurluktan ayrılarak Tevfik Fikret ve Hüseyin Kâzım Kadri’yle birlikte Tanin gazetesini çıkarmaya başladı. Gazetesinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin görüşlerini savunmaktaydı. Aynı yıl İttihat ve Terakki Cemiyeti’nden İstanbul milletvekili seçilerek Osmanlı Mebusan Meclisi’ne girdi. Meclisin ikinci dönem çalışmalarında meclis başkanlığını yürüttü.
31 Mart Ayaklanm asında gerici güçler matbaasını basarak Hüseyin Cahit’i öldürmek istediler. 1913’te gazetesini İttihat ve Terakki Fırkası’na devreden Hüseyin Cahit’e Düyun-ı Umumiye’de görev verildi. I. Dünya Savaşı sonrasında İstanbul işgal edilince İngilizler tarafından tutuklandı. 1919’da Malta Adası’na sürgün edildi. Sürgün yıllarında İngilizce ve İtalyanca öğrenerek “Oğlumun Kütüphanesi” adlı çeviri dizisini hazırlamaya başladı. 1922’de sürgünden dönünce Tanin gazetesini yeniden çıkarmaya başlayan Hüseyin Cahit bir yandan da bu dizi çerçevesinde çeviriler yaptı. Tanin gazetesinde özgürlük ve demokrasiyi savunan, yapılan yenilikleri ve yasaları eleştiren yazıları yüzünden İstiklâl Mahkemesinde yargılandı. Bu yargılanmada aklandıysa da, daha sonra ikinci kez aynı mahkemede yargılanarak Çorum’a sürgün edildi. 1925-26 yılları arasında 1,5 yıl sürgünde kalan Hüseyin Cahit İstanbul’a dönünce çeşitli işlerde çalıştı. 1932’de gerçekleştirilen Birinci Türk Dil Kurultayı’nda savunduğu fikirler dönemin yönetim kadrolarınca olumlu karşılanmayınca, yönetim kurulu üyesi olduğu Sanayi ve Maadin Bankası’ndaki görevinden uzaklaştırıldı. Çeviri yaparak geçimini sürdürme çabalan olumlu sonuç vçrmeyince Milli Eğitim Bakanlığı’na İstanbul’da öğretmenlik için başvurduysa da reddedildi. Bunun üzerine yaşamını, 1933’te çıkarmaya başladığı Fikir Hareketleri dergisiyle sürdürmeye çalıştı. Bu arada bir süre siyasetten uzak kaldıysa da, 1938’de yeniden siyasal çalışmalara başladı. 1939’da Çankırı, 1943 ve 1946’da İstanbul milletvekili olarak meclise giren Hüseyin Cahit Yalçın 1943’te Tanin gazetesini üçüncü kez yayımlamaya girişti. 1948’de Ulus gazetesinin başyazarlığını üstlenerek Atatürk ilkelerini ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin görüşlerini savunan makaleler kaleme aldı. 1950’de Kars milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girdi. Ama iki yıl sonra Ulus gazetesinde çıkan bir yazısından ötürü dokunulmazlığı kaldırılarak yargılandı. 1954’te Demokrat Parti yönetimine karşı yayımladığı yazılar nedeniyle 29 ay hapse mahkûm edildi. O günlerde 80 yaşında olan Hüseyin Cahit Yalçın bir süre tutuklu kaldıktan sonra yaşı ve hastalığı nedeniyle serbest bırakıldı.
Hüseyin Cahit Yalçın ilk romanı Nadide'yi (1892) lise ikinci sınıf öğrencisiyken yazdı. Ahmed Midhat Efendi’nin etkisi görülen bu ilk romanında Serez'de dinlediği bir olayı anlatıyordu. Gerçekçi bir yaklaşımla genç bir öğrencinin duygu ve düşüncelerini ele aldığı, ruhsal çözümlemelere dayanan ikinci romanı Hayal İçinde (1901) Servet-i Fünun da. tefrika edildi. Yalın ve yapmacıksız bir dil kullanan Hüseyin Cahit Yalçın öykülerinde İstanbul'da yaşayan seçkinleri ve azınlıkları konu almış ve gerçekçi bir dille anlatmıştır.
Başlıca yapıtları arasında, öykülerini topladığı Hayat-ı Muhayyel (1897), Hayat-ı Hakikiye Sahneleri (1909), Niçin Aldatırlarmış(1922); makale ve anılarım topladığı Kavgalarım (1910), Edebi Hatıralarım (1935) ve Siyasal Anılar (1976) sayılabilir.