Japon Balığı
Sazangillerin bir türü olan japon balığı (Carassius auratus) sazana benzer. Ama sazanın vücudu daha iridir ve ağız kenarlarında bıyık denen etli uzantılar vardır.
Japon balığınm anayurdu gerçekte Çin’in güney kesimleridir. Bu bölgedeki tatlı sularda, kahverengimsi yeşil renkli doğal örnekleri günümüze kadar yaşamını sürdürmüştür. İÖ 4. yüzyıldan kalma Çin belgelerinde kırmızı renkli balıklardan söz edilmektedir. Bu ayrıksı örnekler yakalanarak kendi aralarında üretilmiş, elde edilen yeni kuşaklar yıllar boyu sabırla ayıklanarak renk, desen ve biçim özelliklerini yavrularına geçirebilen soylar geliştirilmiştir. Çin’de başlatılan daha sonra Japonya’da sürdürülen seçmeye dayalı üretim çalışmaları sonucu görünüşleri çok farklı birçok soy ortaya çıkmıştır. Japonbalıklarının Avrupa’ya girişi ise 17. yüzyıldan sonraki tarihlere rastlar.
Yıllar geçtikçe yetiştirildikleri havuzlardan ve gölcüklerden çevredeki göllere ve akarsulara yayılan bu balıklar yırtıcı hayvanlar karşısında korunmasız kalmışlardır. İnsanların istekleri doğrultusunda geliştirilen renk ve desenleri doğal ortamlarda gizlenmelerini güçleştirdiği için daha iri balıklar, balıkla beslenen kuşlar ve memeliler için kolay birer avdırlar.
Japon balığınm havuz ve göllerde yetiştirilen, havuzbalığı adıyla tanınmış birçok soyu vardır. Uzunlukları genellikle 15-30 cm dolayında olan bu balıklar yabanıl örneklerine benzer biçimde ve iriliktedir. Ama renkleri parlak kırmızı, altın sarısı ya da beyaz olabilir. Bazılarının vücudu çeşitli renklerle alacalanmıştır. Avrupa’nın doğu, Asya’nın batı kesimlerine dağılmış olan Carassius carassius türü de havuzbalığı adıyla tanınır. Türkiye’ nin Marmara Bölgesi’ndeki göl ve akarsularda doğal olarak yaşayan bu tür, japonbalığına çok benzer. Birçok kentteki parkların ve özel bahçelerin havuzlarını süsleyen balıklar da bu türdendir. Bütün havuzbalıkları ilkbahar ve yaz başlarında ürer. Havuzların su bitkileriyle zenginleştirilmesi ya da havuzların dibine bitkisel maddelerin konması dişilerin yumurta dökmesi için uygun bir ortam yaratır.
Japon balığınm akvaryumlarda yetiştirilen çok güzel birçok soyu vardır. Bu balıklar genellikle 5-10 cm uzunluğundadır. Ama bazılarının uzunluğu 3 santimetreyi aşmaz. H avuzlarda yetiştirilemeyecek ölçüde narin yapılı olmakla birlikte oda içindeki akvaryumlarda bir ısıtıcıya gereksinim duymadan yaşayabilirler. “Tülkuyruk”, “aslanbaş” ve “teleskop” , akvaryum meraklılarının iyi bildiği soylar arasındadır. Tülkuyruk suda dalgalanan çok gelişmiş yüzgeçleriyle, aslanbaş iri başı ve başının gerisinde yeleye benzer şişkin bölümle, teleskop dışarıya doğru çıkık gözleriyle dikkat çeker. Renkleri genellikle kırmızıdır. Ama bazı teleskop gözlü japonbalıklarının vücudu kapkaradır.
Japon balıklarının biçim ve renk farklarına karşın beslenme alışkanlıkları birbirlerine benzer. Yiyecek olarak sumercimeği ya da ince kıyılmış ıspanak gibi bitkisel besinlerin yanı sıra solucan gibi hayvansal besinlerin verilmesi de gereklidir. Akvaryum balıkları için hazırlanmış her çeşit kuru yem japon balıklarına da verilebilir.