Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Kıl

  • Okunma : 331
Kıl Resim

Omurgalı hayvanlardan çoğunun derisi koruyucu bir örtüyle kaplıdır. Bu örtü balıklarda ve sürüngenlerde pullardan, kuşlarda tüylerden, memelilerde de kıllardan oluşur. İnsanın ve hayvanların ince, yumuşak kıllarına genellikle tüy denir. Kuşların tüyleri memelilerinkine hiç benzemeyen ve yalnızca bu hayvanlara özgü olan çok değişik yapıdadır. Memelilerin kılları ise bulundukları yere göre yele, kuyruk, bıyık, sakal, saç, kirpik, kaş gibi değişik adlarla anılır.

    Ataları olan sürüngenlerin soğukkanlı olmasına karşılık memeliler sıcakkanlı hayvanlardır; çevre sıcaklığı ne olursa olsun, memelilerde bir iç denetleme mekanizmasıyla ayarlanan vücut sıcaklığı hep aynı kalır. Bunda hayvanın vücudunu kaplayan kılların çok büyük payı vardır. Genellikle post biçiminde bir örtü oluşturan kıllar derinin üzerinde durgun ve ılık bir hava katmanı tutarak vücudun ısı kaybını azaltır.

    Her kılın bir kök, bir de gövde bölümü vardır. Derinin üstündeki gövde bölümü boynuzsu (keratinli) ölü hücrelerden oluşur. Deri yüzeyinin altındaki bir keseciğin içine gömülmüş olan kök bölümü ise canlı bir dokudur. Buradaki hücreler sürekli büyüyüp bölünerek kılın gövdesine yeni hücreler ekler. Kısacası bir kılın büyüyüp uzamasını sağlayan yalnızca köküdür. Büyüme için gerekli olan besin maddeleri incecik kan damarlarıyla kıl köküne taşınır. Kökün çevresinde ayrıca özel bir yağ salgılayarak kılın kaygan, yumuşak ve esnek olmasını, böylece kolay kıvrılıp bükülmesini sağlayan yağ bezleri bulunur. Kıl diplerinin yakınındaki incecik kaslar da her kılın ayrı ayrı dikleşmesini sağlar. Üşüyüp ürperdiğimiz zaman “tüylerimizin diken diken olması” bundandır. Postu olan memelilerde, soğuk havada dikleşen kılların arasında tutulan ılık havanın hacmi artar ve böylece ısı kaybı daha azalmış olur. Soğuktan başka korkunun etkisiyle de bu kaslar kasılarak kılları dikleştirir.

    Her şeyden önce vücudun ısı kaybını önlemekle görevli olan kıllar aynı zamanda tropik bölgelerde yaşayan hayvanları kızgın güneşten de korur. Bunun dışında, vücudun belirli yerlerindeki çok uzun kılların bazı özel işlevleri vardır. Örneğin yele denen uzun ense kılları hayvanın boynunu saldırganların dişlerinden korurken kuyruk da çoğu kez rahatsız edici sinekleri kovmaya yarar. Oklukirpinin kalın, sert ve güçlü dikenleri ise saldırganları ciddi biçimde yaralayabilen önemli bir savunma silahıdır. Kıllar ayrıca bazı hayvanların yollarını bulmalarına yardımcı olur. Örneğin kedilerin bıyıkları herhangi bir cisme değdiğinde hızla beyne mesaj ileten çok duyarlı sinir uçlarıyla donatılmıştır.

    Memelilerin hepsinde kıl vardır; ama bu kıl örtüsünün sıklığı türden türe çok değişir. Balinalar ve foklar gibi bazı deniz memelilerinin yalnızca dudaklarının üstünde birkaç tutam bıyık bulunduğu halde, kutup ayısı gibi soğuk iklimde yaşayan iri memelilerin gövdesi çok sık kıllardan oluşan kalın bir kürkle örtülüdür.

    Memelilerin kıllarından birçok alanda yararlanılır. Örneğin koyun yünü ile devetüyünden sıcak tutan giysilik kumaşlar, keçi kılından da kilim ve battaniye dokunur. Birçok memeli hayvanın kürkünden palto, eldiven ve şapka gibi giyim eşyası, domuzların sert kıllarından ve atların yele ya da kuyruk tüylerinden fırça yapılır.

İnsan Vücudundaki Kıllar

İnsanda vücut kıllarının yoğunluğu ırklara göre değişir. Çinliler’in hemen hiç sakalı yoktur, vücut kılları da çok seyrektir. Buna karşılık Japonya’da yaşayan Aynular’ın neredeyse bütün vücudu kıllarla kaplıdır. Bu açıdan kadın ile erkek arasında da belirgin bir farklılık göze çarpar. Örneğin erkeklerin vücudu genellikle kadınlarınkinden daha kıllı olduğu gibi sakal, bıyık ve göğüs kılları da normal olarak yalnızca erkeklerde bulunur.

    Yeni doğan bir bebeğin bütün vücudu incecik hav tüyleriyle kaplıdır. Bebek büyüdükçe tüyleri de kalınlaşarak bildiğimiz kıllara dönüşür. Bu kıllar çoğu yerde ince ve açık renkli olduğu için kolay kolay göze çarpmaz. Oysa avuç içleri, ayak tabanları ve dudaklar dışında insanın bütün derisi kıllarla örtülüdür.

    Değişik kıllardan alman kesitler mikroskopta incelenirse, düz kılların kesitlerinin daha yuvarlak, kıvırcık olanlarınkinin daha yassı olduğu görülür. Afrika Yerlileri arasında kıvırcık, öbür ırklarda düz saç daha yaygındır.

    Kılların ve saçların siyah, kahverengi, sarı ya da kızıl olması da kılın en dış katmanının hemen altındaki pigment denen renk verici maddelerin varlığına bağlıdır. Değişik renkteki bu pigmentlerden hiçbiri bulunmadığında, bunların yerini alan çok sayıda hava boşluğu bütün ışığı yansıttığı için saçlar ya da kıllar beyaz görünür. Yaşlılık, dokulara giden kan hacminin azalması, hastalık, üzüntü ve korku saçların ağarmasına (aklaşmasına) yol açabilir. Albino denen bazı insanların kıllarında doğuştan pigment eksikliği olduğundan saçları, kaşları, kirpikleri ve bütün kılları bembeyazdır.

    Saçlar her ay ortalama 1 cm uzadığı için bir saç telinin uzunluğu yılda yaklaşık 12 santimetreyi bulur. Ama bu uzama sınırsız değildir ve bir insanda saçların uzunluğu 50 santimetreyi pek aşmaz. Çünkü her saç telinin ancak üç ya da dört yıllık bir ömrü vardır. Daha sonra o saç dökülür ve yerini hemen hemen aynı noktadan çıkan yeni bir saç teli alır. Kirpiklerin, kaşların ve derideki ince tüylerin büyümesi daha yavaş, ömürleri de daha kısadır. Bu yüzden bu kıllar hiçbir zaman saçlar kadar uzayamaz. İnsanda ömrünü tamamlayan saçların ve kılların dökülerek yenilenmesi sürekli bir çevrimdir. Oysa bazı memelilerde hemen hemen bütün kılların aynı anda dökülüp yenilendiği belirli bir tüy dökme mevsimi vardır.

Kıl Resimleri