Kril
Güney yarıkürenin uçsuz bucaksız okyanuslarında, özellikle de Antarktika çevresindeki soğuk sularda sürüler halinde yaşayan kriller, karidese benzer kabuklu deniz hayvanlarıdır. Besinlerini, sudan süzerek aldıkları çok küçük bitki ve hayvanlar oluşturur. En bol bulunan hayvanlar arasında yer alan kriller, yeryüzünün en büyük hayvanları olan dev balinaların beslenmesinde büyük bir önem taşır.
Kril adı Norveç dilinde yavru balık ve bu balıklardan oluşan sürü anlamına gelir. Ama krillerin balıklarla aynı ortamı paylaşmanın ötesinde bir yakınlığı yoktur. Kabukluların Euphausiacea grubunda
yer alırlar ve bütün okyanuslara dağılmışlardır. Güney yarıkürede yaşayan bayağı kril (Euphausia superba) yaklaşık 5 cm uzunluğundadır. Yüzen küçük bitki ve hayvanları tüylü bacaklarıyla deniz suyundan süzerek beslenir. Karides gibi iki çift uzun duyargası, bölütlü gövdesinin ön bölümünü
örten sert bir kabuğu vardır. Daha iri türlerin uzunluğu 15 santimetreyi bulur. Kuzey krilinin (Meganyctiphanes norvegica) yaşama bölgesi Kuzey Kutup Bölgesi yakınındaki deniz sularıyla sınırlıdır.
Kril Sürüleri
Kriller Antarktika yakınlarında olağanüstü yoğun ve geniş sürüler halinde yaşar. Kilometreler boyunca uzanan bu sürülerin bulunduğu suların bir metreküpünde 50 bini aşkın kril vardır. Krillerin sayılan yaz aylarında son derece artarken bazı yıllar yalnız bayağı kril türünün toplam 650 milyon ton ağırlığa ulaştığı sanılmaktadır.
Bu dev sürüleri birçok çubuklu balina türü deniz suyundan süzerek alır. Bir mavi balina günde 4 ton kril yiyebilir. Ayrıca kriller penguen ve albatros gibi deniz kuşlarının, bazı fokların ve pek çok iri balık türünün ana besin kaynağıdır. Böylece kriller denizlerdeki beslenme ağının başlıca halkalarından birini oluşturur. Güneş enerjisi fitoplankton denen çok küçük bitkiler tarafından alınmakta, bu canlılar çok küçük hayvanlara yem olmakta, hem kendi besinini üreten, hem de hazır besinleri tüketen tüm küçük canlıları yiyen kriller ise daha iri hayvanların besinini oluşturmaktadır.
Kriller yüzebilir. Ama en çok okyanus akıntılarıyla sürüklenerek yer değiştirirler. En geniş sürülerine deniz yüzeyinin yakınlarında rastlanmakla birlikte bazı türleri 2.000 metre derinlikte yakalanmıştır. Birçok türü karanlıkta ışıldar. Bu türlerin gövdeleri boyunca, dokunaçlarının ve ön bacaklarının dibinde küçük ışık organları vardır. Gündüzleri yukarıdan bakıldığında, hemen hemen saydam olan gövdelerinde akan kanın renginden ötürü deniz kızıla boyanmış gibidir. Geceleri ise deniz yüzeyinde göz alabildiğine yakamoz denen mavimsi yeşil parıltılar oynaşır. Bu ışıldama özelliği krillerin kasım ve aralık aylarına rastlayan üreme mevsimi boyunca sürüler halinde toplanmalarına yardımcı olur. Tek bir dişi kril, suya 10 bini aşkın yumurta dökebilir. Yumurtadan çıkan yavrular bir ya da iki yılda eşeysel olgunluğa erişirler.
Krillerin gelecekte beslenme sorununa çözüm olacağına inananların sayısı oldukça kabarıktır. Günümüzde trol ağlarıyla avlanan balıkçılar krillerin yalnızca yüzde l ’ini yakalamakta, yakalanan bu kriller de büyük ölçüde gübre ve hayvan yemi olarak kullanılmaktadır. Ama kriller aşın avlandığında beslenme ağının önemli bir yara alacağını, bundan yalnız balinaların değil, insanlar da aralarında olmak üzere geniş bir canlılar yelpazesinin zarar göreceğini düşünenlerin sayısı hiç de az değildir.