Mete
(ölümü İÖ 174). Asya Hunları’nın en büyük hükümdarı olan Mete İÖ 209’da başa geçtiğinde Çinliler Hun akınlarını önlemek amacıyla yaptırdıkları Çin Seddi’ni yeni bitirmişlerdi. Mete Çin’e karşı harekete geçmeden önce daha yakın düşmanları doğudaki Tunghular ile batıdaki Yüeçiler’le savaştı. Tunghular’ı yendikten sonra Tanrı Dağları ile Kansu arasında yaşayan Yüeçiler’i de daha batıya sürdü.
Mete uzun bir hazırlık döneminden sonra İÖ 201’de giriştiği sefer sonunda bütün Kuzey Çin’i ele geçirdi. Çin İmparatoru Kao’yu vergiye bağladı. Kuzey Asya üzerinden batıya uzanan ticaret yolunu da denetimi altına alan Mete bundan sonra akınlarım batıya yöneltti. İdil (Volga) Irmağı’na kadar uzanan bu akınlar sonunda birçok Türk asıllı topluluk Mete'nin hükümdarlığını kabul etti. Ayrıca Moğollar ve Tunguzlar da Mete’ye boyun eğdiler. Yüeçiler de İÖ 176’da bütünüyle Hun egemenliği altına girdiler.
İmparator Kao’nun İÖ 194’te ölmesinden sonra karışıklık içine düşen Çin’de yer yer büyük ayaklanmalar da baş göstermişti. Mete parçalanmış durumdaki Çin’i sürekli olarak baskı altında tuttu, ama herhangi bir sefere girişmedi. Ama İÖ 176’da Hun-Çin ilişkileri gerginleşti. Hun orduları Çin’e bir sefer yaptılarsa da Mete uzlaşmacı bir tutumla savaşın sürmesini önledi. Mete’nin ölümünden sonra Hunlar ile Çinliler arasındaki barışçı ilişkiler daha da yoğunlaştı.
Geride Kuzey Asya’nın verimli tarım topraklarını, ticaretini elinde tutan zengin bir devlet, güçlü bir ordu bırakan Mete aynı zamanda Türkler’de ve Moğollar’daki kurultay geleneği ile ilk sürekli ordunun kurucusu sayılır.
Mete, Türk tarihinin ilk destan kahramanıdır. Adı yüzyıllar boyu söylencelere, destansı öykülere konu olmuş, olağanüstü olaylarla örülü yaşamı sonraları gene bir destan kahramanı olan Oğuz Han’la karışmıştır.