Mürekkep Balığı
Mürekkep Balığı, ya da sübye, akrabaları olan ahtapot, kalamar ve notilusta görüldüğü gibi baş bölgesinden çıkarak ağzını çevreleyen uzun dokunaçlarıyla dikkat çeker. Başlarından çıkan dokunaçları nedeniyle bu deniz yumuşakçalarına topluca kafadanbacaklılar denmiştir. Mürekkep balığı, akrabalarından kalamara daha çok benzer. Ama derinin altında sübye kemiği denen, kireçtaşı birikimiyle kalınlaşmış iç kabuk yalnız mürekkep balığında bulunur.
Mürekkep balıklarının 100 kadar türü vardır. Bunların çoğu yaklaşık 30 cm uzunluğunda ve mor benekler, inceli kalınlı daha koyu çizgilerle bezenmiş kahverengi gövdelidir. Mürek kepbalıkları renklerini değiştirerek çevreye uyum sağlayabilir. Örneğin kumlu deniz dibinde rengi iyice açılan mürekkep balığını çevreden ayırt etmek çok güçtür. Mürekkep balıkları düşmanlarından kaçarken yerini belli etmemek için sepya denen bir sıvı salar. Bu sepya kahverengi boyaların yapımında kullanılır.
Mürekkep balıklarının büyük bölümü kıyıya yakın sığ sularda, bazıları ise derin sularda yaşar. Derin sularda yaşayanlar, yuvarlak ve siyah yumurtalarını mercan resiflerinin ya da deniz bitkilerinin üstüne bırakmak için sığ sulara gelirler.
Mürekkep balığı gövdesini çevreleyen şerit biçimindeki yüzgeçlerini dalgalandırarak suda sessiz ve süzülürcesine yüzer. Başlıca besinlerini karides gibi kabuklular ve küçük balıklar oluşturur. Avına iyice yaklaştığında iri gözlerinin gerisinde ayrı keseler içinde bulunan ve öbürlerine göre daha uzun olan iki dokunacını hızla ileri doğru fırlatıp saldırıya geçer. Bu dokunaçlarının ucundaki çekmenler (vantuz) kurbanına sıkıca yapışınca, avını ağzının çevresindeki daha kısa olan sekiz koluna doğru yaklaştırır. Mürekkep balığının papağan gagasına benzeyen ağzı bir yengecin sert kabuğunu bile kırabilecek güçtedir. Avını yerken saldırıya uğrarsa huni biçimli organından püskürttüğü suyun itici gücü yardımıyla geriye doğru hızla kaçar.
Üreme mevsiminde erkek mürekkep balığının gövdesindeki lekeler ve çizgiler iyice belirginleşir. Bu süre içinde başkalaşıma uğrayan uzun dokunaçlarından biri çekmenlerini önemli ölçüde yitirir ve spermaları dişiye aktararak döllenmeyi sağlar. Yumurtaların her biri kalın kapsüllere sarılı olarak suya bırakılır. Bazen birbirlerine karışarak üzüm salkımını andıran bu yumurtalar dalgalarla kıyıya vururlar.
Mürekkep balıklarının derisinin altındaki oval biçimli sübye kemiği, didikleyip gagalarını keskinleştirebilmeleri için kafes kuşlarına verilmektedir. Bu kabuk aynı zamanda öğütülerek toz haline getirilir ve dişleri beyazlatmak için kullanılan bazı diş macunlarının bileşimine katılır. Romalılar döneminde bu tozun kadınlar tarafından pudra olarak kullanıldığı bilinmektedir. Mürekkep balığı ve kalamar Akdeniz çevresindeki ülkelerde en beğenilen deniz ürünleri arasında yer alır.