Sığaç
Pek çok değişik sığaç türü vardır; ama bu maddede yalnızca elektrik sığaçları anlatılmaktadır. Elektrik sığaçlarına kapasitör ya da kondansatör de denir. Hava ya da başka bir yalıtkanla birbirinden ayrılmış, genellikle metal levha biçimindeki iki iletkenden (buna dielektrik denir) oluşan sığaç, elektrik yükü depolamak ya da saklamak için kullanılır. (İletkenler, üzerinden kolayca elektrik akımı geçebilen maddelerdir; yalıtkanlar ise akım geçişine izin vermez.)
Eğer metal levhalardan biri pilin bir ucuna, öbürü de ikinci ucuna bağlanırsa, pil çok kısa bir süre için kendi üzerinden bir levhadan öbürüne elektron akışına (elektrik akımı) yol açar. Böylece bir levhada elektron fazlalığı, öteki levhada ise elektron eksikliği ortaya çıkar ve sığaç yüklenmiş olur. Elektron fazlası olan levhadaki bu fazla elektronlar öbür levhaya atlamaya çalışır; ama iki levha arasındaki yalıtkan bunu engeller. Bu nedenle yüklü sığaçlar, kurulu saat zemberekleri gibi, harcanmaya hazır belirli bir enerjiye sahiptir. Tıpkı kurulu yayın açılmaya çalışması gibi, yüklü sığaç da bir levhadan ötekine elektron akmasına izin vererek boşalmaya ya da bir başka deyişle elektrik yükünden kurtulmaya çalışır. Eğer bir iletken aynı anda her iki levhaya birden değdirilirse, elektronlar yük dengesini yeniden kurmak üzere hızla sıçrarlar, bu da bir kıvılcım oluşturur. Bir sığacın saklayabileceği elektrik yükü miktarına o sığacın sığası ya da kapasitansı denir ve farad denen bir birimle ölçülür.
Sığa ölçme birimi olan farad, İngiliz fizikçi Michael Faraday’dan gelir. Bir sığacın sığası, sığaçtaki yük miktarının (coulomb birimiyle ölçülür) sığacın iki levhası arasındaki gerilime bölünmesiyle bulunur.
En eski sığaç tipi, 1745’te gerçekleştirilen ve 1748’de daha da geliştirilen Leiden şişesidir. Bu sığaç, iç ve dış yüzeyi metal kaplanmış bir şişe ya da kavanoz biçimindedir; şişenin camı yalıtkan işlevi görür.
En yaygın kullanılan sığaçlar, 50 mm genişliğinde ve birkaç metre uzunluğundaki iki ince metal şerit ile bunların arasına yerleştirilmiş mumlu kâğıttan ya da benzeri bir yalıtkandan oluşur. Sandviç biçimindeki bu malzeme kendi üzerinde yuvarlanarak sıkıca sarılır ve küçük bir kutunun içine yerleştirilir; iki metal şeritten her biri dışarıdaki bir elektrik kaynağı terminaline bağlanır. Küçük bir hacim içinde büyük bir sığa sağlayabilen bu tip sığaçlar, radyo ve televizyon alıcılarında, pikaplarda, radarlarda, örneksel (analog) bilgisayarlarda ve başka pek çok elektronik aygıtta kullanılan yükselteçlerin (amplifikatör) en önemli elektronik devre elemanlarından biridir. Öte yandan bu tür sığaçlar otomobil ve elektrik motorlarına takılarak bu motorların yaydığı dalgaların radyo ve televizyon alıcılarınca toplanan sinyallerle girişimde bulunmasını ve parazit yapmasını engeller.
Radyolarda, verici istasyonların yayınını bulmak için değişken sığalı sığaçlar kullanılır. Değişken sığaç denen bu aygıtta iki dizi metal levha vardır; bu dizilerden biri sabittir ve öteki dizi döndürüldüğünde, levhaları sabit olanların arasına girer. Her iki dizideki levhalar birbirlerini tamamen örttüklerinde sığa en büyük değerini alır; hareketli levhalar sabit olanların arasından çekildiğinde ise sığa en düşük değerindedir. Sığaç levhaları birbirlerine göre doğru bir konum aldığında, sığa, akortlu devrenin (rezonans devresinin) seçilen radyo istasyonunun frekansıyla rezonansa gelmesini (seçilen radyo istasyonunun frekansıyla uyumlu olarak titreşmesini) sağlayacak bir değer alır.