Taşıt Lastiği
Tekerlek jantının çevresine takılan kauçuk kuşağa taşıt lastiği ya da kısaca lastik denir. Taşıtlarda, genellikle içi havayla doldurulan (şişirmeli) lastikler kullanılır. Lastikler, iç lastikli (içli ya da şambriyelli) ya da iç lastiksiz (içsiz ya da şambriyelsiz) olabilir. Her iki türde de lastiğin içine hava, tek yönde geçişe izin veren bir supaptan basılır. İçli lastikler, sağlam, aşınmaya karşı dayanıklı bir dış lastik ile bunun içine yerleştirilerek şişirilen bir şambriyelden oluşur.
Şişirmeli lastikler karayolu taşıtlarının yanı sıra, bazı ülkelerde (özellikle Fransa’da) hafif raylı sistem taşıtlarında da kullanılır. Havalı lastiklerdeki hava, darbe ve titreşimleri soğuran bir yastık görevi görür ve düzgün yüzeyli olmayan yollarda en az enerji kaybıyla gidilebilmesini sağlar.
Bugün kullanılmakta olan lastikler ABD’li mucit Charles Goodyear’in (1800-60) 1844’te, vulkanlama denen, kauçuğun kükürtle sertleştirilmesi işlemini bulmasından sonra ortaya çıktı. Bu yöntem kauçuğun uygulamada ticari amaçlarla kullanılmasını olanaklı kılmıştır. İlk şişirmeli taşıt lastiğini 1845’te İskoç Robert William Thomson (1822-73) yaptı. Thomson, atla çekilen bir yolcu arabasının tekerlek çemberi üzerine çepeçevre geçirilmiş deri bir kılıfın içine yerleştirilen ve havayla şişirilen dairesel bir iç lastik geliştirmişti. Ama otomobilin icadından önceki bu buluş o zamanlar benimsenmedi. 1888’de bir başka İskoç mucit, John Boyd Dunlop (1840-1921), oğlunun üç tekerlekli velosipeti için geliştirdiği havalı lastiğin patentini aldı. Havalı lastikler ilk kez Fransız şirketi Michelin tarafından motorlu taşıtlarda kullanıldı.
1950’lerden beri otomobillerde kullanılmakta olan ve tübles lastik olarak da bilinen içsiz lastiklerin iç yüzeyleri, hava geçirmeyen kauçuk bir astarla kaplıdır. Lastiğin kenarlarını çepeçevre saran bir kauçuk katmanı, metal tekerleğin flanşlarıyla (kenar çıkıntılarıyla) lastik arasından hava kaçmasını önleyen bir conta görevi görür ve böylece bir iç lastik kullanılmaksızın havanın tutulabilmesi olanaklı olur. Bu tür lastiklerde supap tekerlek jantına takılmıştır. İçsiz taşıt lastikleri daha hafif ve dengelidir. Ayrıca, daha zor delindikleri ve bir delinme olsa bile bütün havayı bir anda kaçırmadıkları için daha güvenlidir. İçsiz lastiklerin son geliştirilmiş türleri deliği kendiliğinden kapatabilmekte ve bir patlama olsa bile yola güvenle devam edilebilmesini sağlamaktadır.
Dış lastiklerde, sağlam bir iskelet (karkas) oluşturacak biçimde örülmüş kord bezi katları vardır. Önceleri pamuktan, günümüzde ise yapay ipek (reyon) gibi yapay malzemelerden ve hatta ince çelik tellerden yapılan kord bezi, dış lastiğin kauçuk bileşiklerinden oluşan ana yapısına gömülmüş durumdadır. Çapraz katlı lastiklerden sonra ortaya çıkan uzun ömürlü radyal katlı lastiklerde, lastiğin yüzeyindeki dişlerin altında yer alan çelik tellerden örülü kuşaklar lastiğe çok daha pekişik ve sağlam bir yapı kazandırır. Yarış arabaları ile ticari araçlar için, ayrıca kar ve buzda kullanılmak üzere geliştirilmiş özel lastikler de vardır.