Traktör
Modern makineli tarım temel olarak traktörün bulunmasıyla ortaya çıkmıştır.
20. yüzyıl öncesinde kullanılan tarım aletlerinin pek çoğu atlarla ya da öküzlerle çekilirdi. Traktörün tarıma girişi çiftçinin daha büyük ve daha karmaşık makineler kullanabilmesini olanaklı kıldı. Çiftçi traktörle daha büyük bir tarlayı sürüp ekebilir ve çiftlikteki işler daha az insanla, daha çabuk ve verimli bir biçimde yapılabilir. Tarım traktörü toprağın sürülüp ekilmesinde ve ürünün kaldırılmasında (hasatta) önemli bir rol oynar.
Değişik traktör tipleri vardır. Bunların büyük bölümü tarla işlerinde, bazıları da özel işlerde kullanılmak üzere tasarımlanmıştır. Özitmeli (kendi kendine hareket edebilen) buhar makinelerinden başka bir şey olmayan
eski tip “çekiciler”den (“cer” makineleri) farklı olarak, traktörlerde güç içten yanmalı bir motorla sağlanır. Bu tür motorlar silindirlere emilen hava-yakıt karışımının patlatılması ilkesine dayalı olarak çalışır. Bu tür bir motorla çalışan ilk tarım aracını 1892’de, ABD’de Iovva’lı John Froehlich yapmıştır.
Traktör herhangi bir tarım aletini doğrudan şasisine takılı ya da arkasına bağlı olarak taşır ya da çeker; bunun için gerekli gücü de motorundan alır. Ayrıca pek çok traktörde, gerek traktör yerinde dururken bir başka makineyi, gerek çekmekte olduğu makineyi çalıştırmaya yarayan bir güç aktarma organı bulunur.
Kuzey Amerika’nın geniş düzlüklerinde, büyük traktörlerle genişliği 15 metreye varan tarım aletleri çekilebilmektedir. Rusya dışında Avrupa’da yalnızca birkaç çiftlikte bu kadar büyük donanımlar kullanılabilmektedir. Traktörler pulluk, orak makinesi, tohum ekme makinesi ya da mibzer, ilaç püskürtme
makinesi ya da pülverizatör ve ekin biçme makinesi gibi çok çeşitli tarım makineleriyle birlikte kullanılır. Traktörün önüne yükleme çatalları da takılabilir. Atlarla çekilemeyecek kadar ağır aletlerin kullanılabildiği traktörlerden engebeli arazilerde de yararlanılır.
En küçük traktörler, genellikle sebze ve meyve bahçeleri ile bağlarda kullanılan tek dingilli, çift tekerlekli bahçe traktörleridir. Bu traktörler, arkada ekili sıralar arasından yürüyen biri tarafından kolayca yönetilebilir.
Üç ve dört tekerlekli bazı traktörler de benzer koşullardaki işler için kullanılabilir; bu tür traktörlere genellikle bağ traktörleri denir. Bunlarda iki tekerlek arasındaki açıklık ekili sıralar arasındaki açıklığa göre ayarlanabilir; ayrıca bu tür traktörler bitkilerin tepesine zarar vermeyecek biçimde yapılmıştır.
Günümüzde çoğu çiftçiler “genel amaçlı” olarak tanımlanan tarla traktörleri kullanır. Bunlar genellikle bahçe ve bağ traktörlerinden daha güçlüdür, daha ağır işlerde kullanılabilir; öte yandan tekerlekleri de sıralı ürün işlerinin çoğuna uyacak biçimde ayarlanabilir.
Bu maddede anlatılan traktörlerin çoğunda tekerlekler havalı (şişirmeli) lastiklidir. Bazı hallerde, özellikle de yağmur sonrasında toprak yapışkan hale geldiğinde, bu tekerlekler toprağın daha iyi kavranabilmesini sağlayan çelik çivili ya da zincirle donatılmış tekerleklerle değiştirilebilir.
Çok ağır işler için çiftçiler paletli traktör kullanırlar. Bu tür traktörler tekerlekler üzerinde değil, tanklarda olduğu gibi paletler üzerinde yol alır. Paletler traktörün ağırlığını daha geniş bir alana yaydığından, üzerinden
traktörün geçtiği toprağın sıkışıp kalmasını önler ve toprağın daha iyi kavranmasına yardımcı olur. Bu büyük traktörler ve zamanımızdaki genel amaçlı traktörlerin pek çoğu dizel yakıtıyla (mazotla) çalışır. Dünyadaki
traktörlerin yüzde 80’inden çoğu Avrupa ve Kuzey Amerika’da bulunmaktadır. Dünyanın gelişmekte olan kesimlerinde daha çok sayıda traktöre, özellikle de küçük, bakımı kolay, güç koşullarda kullanılabilir ve çok fazla yakıt tüketmeyen modellere büyük bir gereksinim vardır.