Wolfgang Amadeus Mozart
(1756-1791). Avusturyalı besteci Wolfgang Amadeus Mozart’ın benzersiz güzellikteki yapıtlarıyla müzik tarihinde özel bir yeri vardır. Franz Joseph Haydn ve Ludwig van Beethoven ile birlikte, 18. yüzyıl sonlarında Viyana’da gelişen klasik üslubun doruk noktasını temsil eder. Besteleri müzik tarihinin en kusursuz yapıtları olarak kabul edilir.
Mozart Avusturya’nın Salzburg kentinde doğdu. Müzik yeteneği çok küçük yaşta ortaya çıktı. Daha üç yaşındayken akorlarda (birlikte çalınan notalar dizisi) notaları ayırt etmeye başladı. Yetenekli bir kemancı, iyi bir müzik öğretmeni ve besteci olan babası Leopold Mozart, oğlunun dehasını keşfetmekte gecikmedi. Beş yaşındaki Wolfgang’ın bestelediği küçük müzik parçalarını baba Mozart kâğıda geçiriyordu. 1762’de Leopold Mozart, Wolfgang’ı ve 11 yaşındaki kızı Maria Anna’yı konserler vermek üzere Münih ve Viyana’ya götürdü. Münih’te ve Viyana’da imparatorluk sarayında verdiği konserlerde küçük Mozart görülmemiş bir başarı kazandı. Bestelerini ilk kez yedi yaşındayken yayımladı. Keman ve klavseni olağanüstü bir ustalıkla çalan Mozart sekiz yaşında Brüksel, Paris ve Londra’da verdiği konserlerle tüm Avrupa’da “harika çocuk” olarak ün kazandı.
Çocukluk ve ilk gençlik yıllarını Avrupa’yı dolaşarak geçirdi. 12 yaşında Viyana’ya ikinci kez gittiği sırada ilk İtalyanca operası Sözde Saf Yürekli Kız ve ilk Almanca opereti Bastierı ve Bastienne'i besteledi. 1768 sonunda Do Minör Missa’sim sarayda imparatorun önünde yönetti.
1769’da Salzburg’a dönen Mozart, başpiskoposun sarayında geçici olarak orkestra yöneticiliğine atandı. 1769-73 arasında üç kez İtalya’ya gitti. Verona, Milano, Bologna, Floransa ve Napoli’de verdiği konserlerde dinleyicileri büyüledi. Bu gezilerin ardından genç bestecinin Viyana, Münih ve Paris’te iş bulma çabaları sonuçsuz kaldı. 1773’te Viyana’ya gittiği sırada Joseph Haydn’ın müziğini tanıma olanağı buldu.
1772’de Salzburg’da ölen başpiskoposun yerine atanan Hieronymus von Colloredo’nun düşmanca tavırları genç besteciyi olumsuz yönde etkiledi. Salzburg’da güç koşullar altında sürdürdüğü yaşantısından hoşnut olmayan Mozart 1781’de görevinden ayrıldı.
O yıllarda beş keman konçertosu, altı piyano sonatı, çok sayıda missa (dinsel konulu müzik parçası), aralarında Re Majör Serenat'ın da bulunduğu serenatlar, bir dizi oda müziği, 27 piyano konçertosu, yaylı çalgılar için dörtlüler ve 1781’de Münih’te büyük bir başarıyla sahnelenen Girit Kralı Idomeneo adlı operasını yazdı.
1781’de Salzburg’dan ayrılan Mozart sürekli bir iş bulmak amacıyla Viyana’ya yerleşti. Orada Constanze Weber’e âşık oldu ve babasının onaylamamasına karşın onunla evlendi. Mozart Viyana’da kaldığı süre boyunca sürekli para sıkıntısı çekti ve borç içinde yaşadı. Ne var ki, müzik çalışmalarını hiç aksatmadı. Özellikle piyano için çok sayıda beste yaptı ve konserlerinde piyano doğaçlamalarıyla büyük bir hayranlık uyandırdı. 1787’de küçük bir ücretle İmparator II. Josef’in oda müziği besteciliğine getirildi. Mozart en ünlü yapıtlarını yaşamının son 10 yılında besteledi. Bunlardan başlıcaları 1788’de Viyana’da ilk sahnelenişinde başarısızlıkla sonuçlanan Saraydan Kız Kaçırma, Figaro’nun Düğünü ve Sihirli Flüt operalarıdır. 1787’de ünlü serenadı Küçük Bir Gece Müziği'ni ve en görkemli operası Don Giovanni’yi besteledi. 1788’de 41 senfonisinin en güzellerinden olan No: 39, Mi Bemol Majör, No: 40, Sol Minör ve Jüpiter adıyla da tanınan No: 41, Do Majör senfonilerini yazdı.
Müzik tarihinin gelmiş geçmiş en büyük bestecilerinden biri olan Mozart, Viyana’da geçirdiği son yıllarında giderek kabuğuna çekildi. Eşsiz güzellikteki yapıtlarının çevresindekilerce anlaşılamaması ya da yeterince değerlendirilememesi sanatçıyı büyük bir yalnızlık duygusuna itti. Hasta yatağında bestelemeye başladığı, başyapıtlarından sayılan Requiem'i, öğrencisi Franz Xavier Süssmayr sanatçının taslaklarına dayanarak sonradan tamamladı.
Bir zamanlar ona büyük sevgi ve hayranlık gösteren imparatorlar ve krallar yaşamının son yıllarında sanatçıyı unutmuştu. Cenazesine yalnızca karısı, karısının kız kardeşi ve öğrencisi Süssmayr katıldı. Karlı bir kış gününde yoksullar mezarlığına bir düzine cesetle birlikte gömülen bu büyük sanatçının dehası ancak uzun yıllar sonra anlaşılabildi.
Mozart inanılmaz yeteneğiyle dans, opera, senfoni, sonat, konçerto ve oda müziği gibi bütün müzik türlerinde çok sayıda ürün verdi. Yapıtlarını kendisi numaralamadığı için tüm çalışmaları sonradan Ludwig von Köchel tarafından “K” ya da “KV” harfleri ve numaralarla tarih sırasına kondu.