Yunanistan
Yunanistan , Balkan Yarımadası’nın güneydoğusunda, Türkiye’ye komşu ülkelerden biridir. Kuzeyde Arnavutluk, Yugoslavya, Bulgaristan, kuzeydoğuda ve doğuda Ege Denizi ile Türkiye, batıda Yunan Denizi, güneyde Akdeniz’le çevrilidir. Yunan Denizi’nde ve Ege Denizi’nde yaklaşık 1.400 adası vardır. Bunlann en büyüğü olan Girit Adası Akdeniz’dedir. Yunanistan’ın başkenti Atina’dır.
Doğal Yapı ve İklim
Ülkenin dörtte üçü dağlıktır. Halk arasında yaygın bir inamşa göre, Yunanistan Dünya’mn oluşumu sırasında Tanrı’nın yeryüzü üzerindeki toprakları önce bir elekte eleyip, kalan taşlan da rastgele fırlatması sonucunda oluşmuştur. Eski Yunan mitolojisinde tanrıların evi olduğuna inanılan Olympos Dağı (2.917 metre) ile edebiyat, bilgi, müzik ve dans tanrıçaları Musalar’ın evi sayılan Parnassos Dağı (2.457 metre) ülkenin en yüksek dağlarıdır. Derin koy ve körfezlerle oyulmuş, yaklaşık 4.000 km uzunluğunda, girintili çıkıntılı bir kıyı şeridi vardır. Ülkenin kuzeydoğusunda, Ege kıyıları boyunca uzanan Trakya ve Makedonya yaylaları vadiler ve akarsu havzalarıyla kesintiye uğrar. Doğudaki Tesalya Ovası düzlük alanların en büyüğüdür. Güneyde, ülkenin anakara bölümüyle Mora Yarımadası arasında, içeri doğru derin bir oyuk biçiminde uzanan Korint (Korinthos) Körfezi yer alır.
Yunanistan’da Akdeniz iklimi egemendir. Yazları çok sıcak ve kuru geçer. Isı ortalama 26°C-28°C arasında değişir. Kışlar ise yumuşak geçer. Ülkenin batı kesimleri doğu kesimlerine oranla daha çok yağış alır. Tesalya, Makedonya ve Trakya düzlükleri yazları çok sıcak ve kuru, kışları ise dağlardan esen kuzey rüzgârının etkisiyle çok soğuktur. Dağlık bölgelere kışları çok kar yağar, ama ilkbahar ve yaz aylan genellikle yumuşaktır. Yunanistan deprem kuşağı üzerindedir. İÖ yaklaşık 1500’lerde oluşan yanardağ patlaması sonucu Santorin (Thera) Adası tamamen ortadan kalkmıştır.
Alçak bölgeler bitki örtüsü bakımından zengin olmamakla birlikte, kısa süren ilkbahar mevsiminde nergis, süsen, çiğdem ve sümbül gibi çeşitli çiçeklere rastlanır. Ülkenin orta ve güney kesimlerinde Akdeniz iklimine özgü maki örtüsü egemendir. Dağlık bölgeler fundalıklar ve ormanlarla kaplıdır. Çam, pırnal meşesi, meşe, kestane, kayın, daha yüksek kesimlerde kara çam ve köknar ağaçlarına rastlanır. Ülkede kaplumbağa, kertenkele, yılan, çakal, dağkeçisi dışında az sayıda yabanıl hayvan vardır. Dağlık kesimlerde en yaygın hayvan türleri kurt, yaban domuzu, boz ayı ve geyiktir.
Toplumsal Yapı
Nüfusun büyük çoğunluğunu Yunanlılar oluşturur. Azınlıklar arasında Makedonlar, Türkler, Arnavutlar, Bulgarlar, Ermeniler ve Çingeneler vardır. Yunanistan birbirinden farklı kültürlerin ve toplulukların yaşadığı bir ülkedir. Bu yüzden resmi dil Yunanca olmakla birlikte ülkede Arnavutça, Türkçe, Makedonca gibi çeşitli diller ve lehçeler konuşulur. Atina, Selanik, Patras ve Kandiye’de üniversiteler vardır. Büyük kentler ve liman kentleri dışında küçük kasabalarda sade bir yaşam egemendir. Kasabalarda halk yaz akşamları açık hava kafelerinde oturm aktan zevk alır. Nüfusun çoğunluğu Ortodoks Kilisesi’ne (ya da Rum Ortodoks Kilisesi) bağlıdır. Kilise güçlü olmamakla birlikte toplumsal yaşamda hâlâ önemli yeri vardır. Makedonya’ daki Aynaroz Yanm adası’nda çok sayıda manastır vardır. Kadınların girmesine izin verilmeyen bu bölgede, keşişler tarafından yönetilen bir topluluk yaşar.
Ülkenin başlıca kentleri başkent Atina, birkaç kilometre uzakta bulunan Pire limanı, Makedonya’da Selanik, Patras (Patrai) ve Kandiye’dir (Irâklion). Halkın büyük bölümünün kasabalarda ya da küçük yerleşim yerlerinde yaşamasına karşın, kentler hızla büyümektedir.
Ekonomi
Halkın yaklaşık yansı tarımla uğraşır, ama toprak verimsizdir. Ülke topraklarının yaklaşık dörtte biri tarıma elverişlidir. Bu yüzden pek çok besin maddesini başka ülkelerden satın almak zorundadır. Çiftçilerin büyük bir bölümünün 2-4 hektarlık küçük toprakları vardır. Kendi geçimlerini sağlayacak kadar tahıl, zeytin, sebze ve meyve yetiştirirler. Koyun ve keçilerini yaz aylarında dağ yamaçlarında, kış aylarında alçak düzlüklerde otlatırlar. Bu sürüler ülkenin et, süt, tereyağı ve peynir gereksiniminin büyük bölümünü karşılar. En çok buğday yetiştirilir. Ülkenin sanayileşme düzeyi Batı Avrupa ölçülerine göre oldukça düşük düzeydedir. Bununla birlikte Ocak 1981’de Avrupa Topluluklarına (AT) üye olması özellikle dışsatımı olumlu yönde etkilemiştir. Turizm önemli bir gelir kaynağıdır. Ülkenin her yanma yayılmış tarihsel yapılar, müzeler ve kumsallar her yıl 5 milyonu aşkın turist çeker.
Yunanistan’ın dışarıya sattığı başlıca ürünler tütün, üzüm, zeytin, zeytinyağı, dokuma, giyim eşyası, işlenmiş petrol ürünleri, boksit, deri ve çimentodur. Batıda “Türk tütünü” olarak tanınan en iyi tütün Makedonya’da ve Trakya’da yetişir. Üzüm bağlan daha çok Mora Yanm adası’nda, Patras yakınlarında, Yunan Denizi’ndeki adalarda ve Korint çevresindedir. Aynca başta Kalimnos olmak üzere Ege Denızi’ndeki adalardan bol miktarda sünger çıkanlır.
Yeraltı kaynaklan sınırlı olduğundan sanayi için gerekli hammadde ve yakıtın büyük bir bölümü dışarıdan sağlanır. 1960’lardan sonra kurulan termik santrallar ülkenin enerji gereksiniminin büyük bölümünü karşılar. Hidroelektrik santrallar elektrik üretiminin üçte birini sağlar. Atina yakınlannda boksit, Makedonya’da, Khalkidikı (Halkidikya) Yarımadasında ve bazı adalarda da demir cevheri, Khalkidikı ve Mora yanmadalarmda pirit, Naksos Adası’nda zımpara taşı çıkanlır. Başta Atina yakınlan olmak üzere çeşitli yerlerde dokuma, kimyasal madde, çimento, alüminyum ve sigara fabrikalan vardır. Yunanistan buğday ve şeker gibi besin maddelerinin yanı sıra kömür, petrol, makine ve motorlu araçlan da başka ülkelerden satın almak zorundadır. Dış ticaret açığı turizm ile deniz taşımacılığından elde edilen ve yurtdışında çalışan işçilerin gönderdiği dövizlerle kapatılır. Yunanistan uluslararası deniz taşımacılığında dünyanın önde gelen ülkelerinden biridir.
Atina ile önemli kentler arasında modern otoyollar vardır. Demiryolu ağı yetersizdir. Kıyılar ve adalar arasında vapur ve feribotlar işler. Ülkedeki dokuz havaalanından en işlek olanlan Atina’da ve Rodos Adası’ndadır.
Tarih
Yunanistan’ın tarihi çok eskilere dayanır. İÖ 2000’lerde kuzeyden gelen kabileler Yunanistan Yarımadası’m işgal etti. Bölgeye ilk olarak Akhalar, ardından İyonlar ve Aioller geldi. Daha ileri tekniklerle tarım yapabilen ve maden işleyebilen bu kabileler yerli halkla kanşarak küçük devletler kurdu ve zamanla bölgede büyük bir uygarlık oluştu. İÖ 13. yüzyılın sonlarından Roma’nın ülkeyi ele geçirdiği İÖ 2.yüzyıla kadar, yaklaşık 1.000 yıl boyunca Eski Yunan parlak bir uygarlığın merkezi oldu.
İÖ 2. yüzyılda Romalılar önce Makedonya’ yı, sonra da Yunanistan’ın öteki bölgelerini ele geçirdiler. Bu tarihten sonra Romalı valilerce yönetilen bir Roma eyaleti oldu. Yunan kentleri birlikler oluşturarak zaman zaman Roma egemenliğine karşı çıktılar. Aralarında birçok savaşlar oldu. Sonunda Roma İmparatoru Augustus Caesar Tesalya’yı Makedonya’yla birleştirdi ve geri kalan Yunan topraklannı Akhaia adlı bir eyalet olarak doğrudan Roma Senatosu’na bağladı.
476’da Roma İm paratorluğu’nun batı kesiminin parçalanmasından sonra Yunan topraklan Bizans İmparatorluğu’na geçti. Roma İmparatoru I. Constantinus, İÖ 7. yüzyılda Yunanlılarca kurulmuş olan Byzantion (Bizans) kentine Konstantinopolis (bugün İstanbul) adını vererek başkent ilan etti. Bu tarihten sonra Konstantinopolis bir Hıristiyan başkenti oldu. İmparatorluğu yönetenlerin çoğu Yunanlı’ydı. Daha sonraki yıllarda Yunanistan çok sayıda, irili ufaklı eyaletlere bölündü. Bunlar arasında en önemlisi Atina Düklüğü’ydü.
1453’te Osmanlılar’m Konstantinopolis’i ele geçirmesi üzerine Bizans İmparatorluğu yıkıldı. Bundan sonra Yunanistan yaklaşık 400 yıl boyunca Osmanlılar tarafından yönetildi. Uzun süren Roma ve Osmanlı yönetimi dönemlerinde çok sayıda yabancı Yunanistan’a yerleşti. Yunanlılar evlenme yoluyla öteki halklarla karıştılar. Yunanlılar Osmanlı yönetimine karşı zaman zaman ayaklandıysalarda fazla direnmediler. Bunun nedeni Osmanlılar’ın Rum Ortodoks Kilisesi’ne ayrıcalık tanıması, Hıristiyanlar’a ticarette serbestlik sağlaması ve Yunanca eğitime izin vermesiydi. Osmanlılar Rumeli eyaleti içindeki Yunan topraklarını çeşitli sancaklara ayırdılar. 1650’de Mora eyaleti özerk bir yönetim birimi oldu. Avrupa devletleri Osmanlılar’la savaş dönemlerinde sık sık Yunanistan’a müdahale ederek halkı Osmanlı yönetimine karşı kışkırtmaya çalıştılar. 1769’da başlayan ayaklanma Mora’nın desteğiyle kısa sürede yayıldıysa da, başarısızlıkla sonuçlandı.
18. yüzyılın sonlarına doğru Fransız Devrimi’nin ardından Avrupa’da başlayan çatışmalar Balkanlar’a da yansıdı. Yunanistan’da güçlü bir milliyetçi hareket başladı. 1821 ’de Mora’da başlayan ayaklanma öteki bölgelere de yayıldı. Yaklaşık 10 yıl süren ayaklanmalar ve çatışmalar 1827’de Osmanlılar’ın Mora’ya çıkmasıyla geçici bir süre denetim altına alındı. Ama Yunan kuvvetleri Fransızlar’ın ve İngilizler’in desteğiyle yeniden harekete geçtiler. Sonunda Osmanlı Devleti Rusya’nın baskısıyla 1829’da imzalanan Edirne Antlaşması uyarınca Yunanistan’a bağımsızlığını tanıdı. Yunanistan’da önce geçici bir hüküm et kuruldu. 1832’de Londra’da yapılan anlaşma sonucunda Bavreya Prensi Otto, I. Otho adıyla Yunan tahtına geçti.
O yıllarda Yunanistan oldukça küçük bir ülkeydi. Epir, Trakya, Makedonya, Tesalya’ nın büyük bir bölümü ve adalar ülke sınırları dışındaydı. İngilizler 1815’ten beri ellerinde bulunan Yunan Adaları’nı 1864’te Yunanistan’a geri verdiler. Yunanistan 1881’de Rusya ile Osmanlı Devleti arasındaki savaştan yararlanarak Tesalya’nın ve Epir’in bir bölümünü geri aldı. 1910’da Girit Adası’nın önde gelen siyaset adamlarından Elefterios Venizelos başbakan oldu. İki yıl sonra başlayan Balkan Savaşı’nın (1912) ardından Batı Trakya’nın bir bölümünü Osmanlılar’dan aldılar. Savaştan kazançlı çıkan Yunanistan Girit’i, Ege Denizi’ndeki adalann büyük çoğunluğunu ve Makedonya’nın güney kesimini ele geçirdi.
I. Dünya Savaşı başlayınca, Batı Anadolu’yu ele geçirmeyi planlayan Venizelos, İtilaf Devletleri’nin yanında yer almak istedi. Bu durum Kral I. Konstantinos’la anlaşmazlığa düşmesine yol açtı. 1917’de kral tahttan çekilmeye zorlandı. 1918’de Venizelos Yunan birliklerini Makedonya cephesinde çarpışmaya yolladı. Böylece Yunanistan savaşa girmiş oldu. Ardından Paris Barış Konferansı’nda Yunanistan’a önemli kazançlar sağlandı. Ne var ki, bu başarısı 1920’deki seçimlerde yenilgiye uğramasını engelleyemedi. O sırada İzmir’e çıkmış bulunan Yunan ordusu Anadolu’daki direnişi kıramadı ve yenilgiye uğrayarak geri çekilmek zorunda kaldı. Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Banş Antlaşması’yla Yunanistan ve Türkiye arasındaki savaş resmen sona erdi.
II. Dünya Savaşı’nda önce Arnavutluk’u ele geçiren İtalyan birlikleri Yunanistan’ı da işgal ettiler. Ama bu saldın kısa sürede geri püskürtüldü. Bunun üzerine İtalyanlar’a yardım etmek amacıyla gelen Almanlar bütün ülkeyi işgal ettiler. İşgalciler 1944’te İngilizler’in yardımıyla ülke dışına sürüldüler. Ülke 1949’a kadar komünistler ve milliyetçiler arasındaki mücadele ve çekişmelerle ortaya çıkan bir iç savaşa sahne oldu. Bu kez ülkeye müdahale eden ABD ve SSCB oldu. İç savaşa son veren bir toparlanma döneminin ardından Yunanistan 1952’de Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü’ne (NATO) üye oldu.
1967’de ordu bir darbeyle yönetime el koydu. Kral II. Konstantinos ülkeden aynlmak zorunda kaldı. Askeri yönetim oldukça sert ve baskıcı bir rejim uyguladı. Birçok siyaset adamı hapsedildi. 1972’de Georgios Papadopoulos başbakanlığa getirildi. 1973’te ordunun yönetimden çekilmesinden sonra da cumhurbaşkanlığı görevini üstlendi. Ordu sarsılan konumunu güçlendirmek amacıyla 1974’te bu kez de Kıbrıs’ta, Yunanistan’la Kıbrıs’ın birleşmesini (enosis) amaçlayan bir darbe girişiminde bulundu. Kıbrıs'taki Rum toplumu lideri Başpiskopos Makarios görevinden uzaklaştırıldı. Türk birliklerinin Kıbrıs'a çıkması cuntanın devrilmesine yol açtı. Konstantin Karamanlis başkanlığında sivil bir hükümet kuruldu. Karamanlis'in kurduğu Yeni Demokrasi Partisi 1974 seçimlerini kazandıysa da , sonraki yıllarda gücünü yitirdi. Andreas Papandreu'nun kurduğu Panhelenik Sosyalist Hareket (PASOK) ülke çapında geniş bir kitlenin desteğini kazandı. 1981'de seçimleri kazanan Papandreu başbakanlık görevini üstlendi. Yunanistan 1981'de, Avrupa Toplulukları'na (AT) üye oldu.
Yunanistan'a İlişkin Bilgiler
Yüzölçümü: 131.957 km2.
Nüfusu: 10.096.000(1989).
Yönetim: Bağımsız cumhuriyet.
Başkent: Atina.
Doğal Yapı: Balkan Yarımadası'nın güneydoğusunu ve Ege Denizi'nde yaklaşık 1.400 adayı kapsar. En büyük adası Girit Adası'dır. En yüksek dağı ise 2.917 metre yüksekliğindeki Olympos Dağı'dır. Ülke topraklarının yaklaşık dörtte biri tarıma elverişlidir.
Başlıca Ürünler: Tütün, zeytin, pamuk, üzüm, şarap, sünger, boksit, magnezit, pirit, dem ir cevheri, çinko, alüminyum, dokuma.
Önemli Kentler: Atina, Pire (Atina'nın limanı), Selanik, Patras, Kandiye.
Eğitim: 6-15 yaşlan arasındaki çocuklar için zorunludur.