Zar
Zar oyunlarında ve birçok masa oyununda hamleleri belirlemekte kullanılan zar, her yüzünde birden altıya kadar değişen sayıda nokta bulunan küçük bir küptür. Karşılıklı iki yüzde bulunan noktaların toplamı yedidir. Oyuncu zarları avucunda ya da bir zar kabı içinde sallayarak düz bir yüzeye atar. Yuvarlanan zarlar sonunda tümüyle rastlantısal olarak bir yüzü üzerinde durur. Zarın üstte kalan yüzündeki nokta sayısı o atışın sayısıdır.
Zar oyunlarında genellikle iki zar kullanılır; ama zar sayısının 10’a kadar çıktığı bazı kumar oyunları da vardır. Ortadoğu kökenli barbut ve ABD’de çok oynanan craps gibi, çift zarla oynanan birçok kumar oyunu vardır. Bunlarda genellikle belirli sayıları atan oyuncu kazanır, öbür sayıları atan oyuncu kaybeder. Usta oyuncular belirli sayıların gelme olasılığını hesaplar. Atılan iki zar 36 değişik sayı kombinasyonu oluşturabilir. Toplamı iki olan bir atış için her iki zarın da bir olması (1-1) gerekir. Bu, 36 değişik kombinasyondan biridir ve bu nedenle toplamı iki olan bir atış olasılığı 35’e karşı birdir. Toplamı yedi olan bir atış ise altı değişik biçimde olabilir (4-3; 3-4; 5-2; 2-5; 6-1; 1-6) ve bu nedenle, böyle bir atış olasılığı 30’a karşı altıdır. Bu da beşe karşı bir olasılıktır. Poker zarı denen zarlarda zarın yüzeyleri üzerinde sayılar değil, oyun kâğıtlarındaki gibi as, papaz, dam, vale, onlu ve dokuzlu vardır.
İlk zarın, günümüzde de aşık oynamakta kullanılan aşık kemiği (koyunun bilek kemiği) olduğu sanılır, dört yüzü üzerinde durabilen aşık kemiği, dörtyüzlü bir zar olabilir. Mısır mezarlarında İÖ 2000’den, Çin’de yapılan kazılarda da İÖ 600’den kalma küp biçimli altıyüzlü zarlar bulunmuştur. Yunanlılar’ın Truva kuşatması sırasında zaman geçirmek için zarı buldukları da ileri sürülmüştür. Romalılar’ın ve bazı Roma imparatorlarının ateşli kumarbazlar olduğu bilinir. Belirli bir yüzü öbürlerinden daha çok gelen hileli zarlar Roma döneminden beri bilinir ve kumar oyunlarında hile yapanlarca kullanılır.