AÇIKTOHUMLULAR
Dört yüz milyon yıl önce yeryüzünde bitki olarak yalnızca yosunlar, eğreltiotları, kibritotları, ciğeryosunları ve atkuyrukları vardı. Bunlar oldukça ilkel bitkilerdi ve yalnız su kıyılarında yaşayabiliyorlardı. Çünkü, yumurta hücrelerini dölleyerek bitkinin üremesini sağlayacak olan sperma hücreleri ancak suda yüzerek yumurta hücrelerine ulaşabiliyordu.
Yaklaşık 370 milyon yıl önce bitkiler dünyasında bazı değişiklikler olmaya başladı. Eğreltiotlarının bir bölümü yavaş yavaş evrim geçirerek, spermaların su olmaksızın da yumurta hücrelerine ulaşabileceği yeni bitkilere dönüştü. Bu bitkilerin sperma hücreleri artık çok ince ve su geçirmez bir kılıfla sarılmıştı. Çiçektozu (polen) denen bu küçük tanecikler havada da uçabiliyor, böylece rüzgârlarla taşınarak yumurta hücrelerini dölleyebiliyordu.
Bugün “açıktohumlular” olarak bilinen bu yeni bitkilerdeki tek gelişme, çiçektozu taneciklerinin oluşması değildi. Bu bitkiler, döllenmiş yumurta hücrelerinin gelişmesiyle oluşan yavru bitkileri ya da embriyoları da bir tohumun içinde saklıyordu. Bu tohum hem embriyoyu koruyor, hem de yeni canlının yaşamını sürdürebilmesi için gerekli olan besinleri depoluyordu.
Açıktohumlu bitkiler bu iki gelişmenin sağladığı ayrıcalıkla çok üstün duruma geldiler ve milyonlarca yıl yeryüzünün egemen bitki örtüsünü oluşturdular. Bugün, yaşam savaşında daha ayrıcalıklı durumda olan kapalıtohumlular (çiçekli bitkiler) karşısında sayıca azalmış olmakla birlikte, yeryüzünün gene de büyük bir bölümünü açıktohumlu bitkiler kaplar.
Yaşayan açıktohumlular arasında en kalabalık grup, çam, ardıç, köknar, servi, ladin gibi iğneyapraklılardır (bak. İĞNEYAPRAKLILAR). Tohumları kozalaklarda 'geliştiği için kozalaklılar da denilen bu kalabalık grubun dışında açıktohumluların başlıca temsilcileri porsukağacı, mabetağacı ve tumboa yerel adıyla tanınan bir çöl bitkisidir.