ANADOLU
ANADOLU Yarımadası Asya ile Avrupa arasında bir köprü konumundadır. Bu konumu nedeniyle tarih boyunca birçok göç dalgası Anadolu’dan akıp gitmiş, göç eden kavimlerden bir bölümü bu topraklarda yerleşerek zengin bir kültür birikimi bırakmıştır.
Yakın yıllardaki araştırmalardan edinilen bilgilere göre, Anadolu’daki ilk yerleşmelerin tarihi bundan 10 bin yıl öncesine dayanır. Antalya, İsparta ve Hatay çevresindeki bazı mağaralarda bu dönemden kalma duvar resimleri bulunmuştur. İÖ 3000 yılında Anadolu’daki halklar maden çağını yaşadılar. İÖ 2000 yıllanna doğru küçük kent devletler kurulmaya başladı.
Anadolu’da bilinen ilk uygarlığın yaratıcısı Hititler’dir. İÖ 1900-1200 yıllan arasında Kızılırmak yayı içindeki topraklarda yaşayan Hititler’in bugünkü Boğazköy ve Alacahöyük’teki yerleşmeleri ileri bir uygarlığın izlerini taşır. İÖ 9. yüzyılda Van Gölü çevresinde kurulan Urartu Krallığı 300 yıl boyunca varlığını sürdürdü. Aynı dönemde Anadolu’ nun Ege kıyılarında İyon uygarlığı gelişiyordu. Değişik zamanlarda Yunanistan’dan gelerek Batı Anadolu’ya yerleşen ve buradaki yerli halkla kaynaşan İyonlar, günümüze kadar ulaşan birçok yapıt bıraktılar.
İÖ 8. yüzyılda Frigler Orta Anadolu’nun yüksek yaylalarını kendilerine yurt seçtiler. Frigya Krallığı’nın yıkılmasından sonra Lidyalılar, Gediz ve Küçük Menderes vadilerini içine alan bölgede güçlü bir krallık kurdular. Zenginliğiyle ünlü Lidya Kralı Krezüs “Karun gibi zengin” deyiminin kaynağıdır.
Anadolu’yu İÖ 550’lerde Persler ele geçirdi. 200 yıl süren Pers egemenliğine İÖ 4. yüzyılda Büyük İskender son verdi. Büyük İskender’den sonra Roma ve Bizans imparatorluklarının topraklanna katılan Anadolu’ da, 1071’deki Malazgirt Zaferi’yle 900 yıldır süren Türk egemenliği başlamış oldu. Anadolu’nun doğal yapısına ve tarihine ilişkin ayrıntılı bilgiyi TÜRKİYE maddesinde bulabilirsiniz.