Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Arap edebiyatı

  • Okunma : 888

Arap edebiyatıArapça konuşan ülkelerde geliştirilmiş edebiyatları topluca belirten terim. Yazılı Arap edebiyatı, İ.S. VII. yy'da başlamış, İslâm dininin Asya, Afrika ve Avrupa'ya yayılmasıyla başlıca dünya dillerinden birine dönüşen Arapça'yla zengin bir edebiyat oluşturulmuştur. Bununla birlikte, Arapça'nın Kur'an'ın yazıya geçirildiği dönemden çok eski tarihlerde, Eski Çağ'da başlayan, bir sözlü geleneği de vardır. Yüksek sesle okunmak için yaratılmış, kuşaktan kuşağa sözlü olarak aktarılan son derece gelişmiş bir teknikle oluşturulmuş bu şiirlerin en ünlüleri, VII. yy'da Iraklı yazarların derlemiş oldukları Muallakat'ta yer alan imr ül-Kays ve Antere el-Absi'nin kasideleridir. Bu dönemin şairleri genellikle içinde doğdukları çöl çevresinin görenekleri ile değerlerini yansıtmış ve yüceltmişlerdir.

Tarihsel dönemler: Arap edebiyatının tarihi, genellikle İslâm dünyasındaki değişikliklere ve bölünmelere göre dönemlere bölünür.

Emeviler döneminde (İ.S. 661-750), Arap düzyazı edebiyatı, dilbilgisi risaleleri, Kur'an tefsirleri ile Hazreti Muhammed ve öbür peygamberlerin yaşam öyküleriyle sınırlıydı. En önemlileri el-Ahtal, Cerir ve el-Ferezdak olan Emevi şairleriyse, genellikle kasideleri sürdürüyorlardı; el-Ahras, el-Ensari, Ömer Bin Ebi Refia gibi şairlerse, saraylarda daha zarif yeni şiir biçimleri (gazel, vb.) geliştiriyor, bu biçimler, İslâm tarafından fethedilen bölgelerdeki yaşama biçimini ve gelenek görenekleri yansıtıyordu.

Abbasiler döneminde (750-1258), Arap edebiyatı, pek çok edebiyattarihçisinin en başarılı dönem saydıkları ve "klasik çağ" diye adlandırdıkları evresine girdi ve birçok yeni biçim bulundu. Bu gelişmeye, Fars etkileri de önemli ölçüde katkıda bulundu. Sözgelimi, İran kökenli İbnülmukaffa'nın (ölümü 757) Farsça'dan yaptığı çeviriler, Arap düzyazısında, genellikle arasına şiirler serpiştirilmiş ve uyaklı düzyazı (seci) kullanılan adâb denen yeni bir sanatlı üsluba yol açtı. Adâb'ın en büyük ustaları Cahiz (ölümü 868) ve Hariri'ydi (ölümü 1122).

Arap dilini daha büyük bir özgürlük ve düş gücüyle kullanan yeni şairlerin başlıcası, Ebu Nuvas'tır (ölümü yaklaşık 810). O dönemde yeni şairler ile klasik gelenek büyük bir rekabet içindeydi ve bazı şairler özellikle de el-Maarri (973-1057) ve el-Mütenebbi (915-965), her iki gelenekten de son derece gelişmiş örnekler veriyorlardı. Ispanya'da ayrı bir koldan gelişen gelenekse, lirik şiirin en zarif örneklerini verdi.

Modern dönem: Abbasi İmparatorluğu'nun çöküşünden sonra Arap edebiyatı bir gerileme dönemine girdiyse de, XIX. yy. ortalarında, Batı'yla ilişkileri çok daha fazla olan Suriyeli ve Lübnanlı hıristiyan Arapların başlattığı nahda ("uyanış") hareketiyle Arap edebiyatında bir tür Rönesans ortaya çıktı. Önceleri Avrupa edebiyatı temalarını ve biçimlerini taklit eden modern Arap edebiyatı, çok geçmeden hem düzyazı, hem de şiirde, yavaş yavaş, yüzyıllar süren gerileme döneminden çıkarak, dünyanın büyük edebiyatları arasındaki eski yerini aldı. Son yüz yılın Arap yazarlarının çoğunun yapıtlarında, toplumsal sorunlara eğilme ağır basar. Çağdaş Arap romancıları, oyun yazarları ve denemecilerinin başlıcaları arasında Tevfik el-hlakim, Nobel ödüllü Necip Mahfuz, Taha Hüseyin, vb. sayılabilir. Şairlerin önde gelenleriyse ilya Ebu Madi, Ahmet Şevki, Ebu Şedi ve Abbas el-Akkad'dır. Bu yazar ve şairlerin yapıtlarından çoğu, Batı dillerine de çevrilmekte ve dünyanın hemen her yanında beğenilmektedir.