Artrit
ARTRİT VE ROMATİZMA, “Artrit” ya da eklem iltihabı genel olarak eklemlerdeki ağrı, sertlik, yanma ve şişme gibi çeşitli rahatsızlıkları tanımlayan oldukça belirsiz bir terimdir. “Romatizma” ise en çok kol ve bacak eklemlerinde, sırt ve boyun kaslarında ya da vücudun başka bölgelerinde duyulan ağrı ve sızıları tanımlamak için kullanıldığından daha da genel ve belirsiz bir terim sayılır. Doktorlar bile çoğu kez bu terimleri kesin bir tanım gibi kullanmaktan kaçınırlar. Çünkü bu hastalıklar çok yaygın olmasına ve yıllardır incelenmesine karşın henüz yeterince anlaşılabilmiş değildir.
Nedenlerine ve eklemlerdeki belirtilerine göre ayrılan birçok artrit tipi vardır. Ama bunlardan çoğunun ortak yanı eklem kıkırdaklarının kayganlığını ve esnekliğini yitirerek bozulmasıdır. Bir eklemdeki kemiklerin ucunu kaplayan kıkırdak dokusunun pürüzsüz kaygan ve hafif esnek olması, kemiklerin birbirine sürtünmeden rahatça hareket etmesini sağlar. Bu yüzden kıkırdakların kalınlaşması, sertleşmesi ve pürüzlü bir dokuya dönüşmesi eklemin hareket yeteneğini kısıtlar, Eklem sertleşir, kızarır, şişer ve oynatıldığında ağrı verir (bak. İSKELET; KEMİKLER, EKLEMler ve Bağlar).
Osteoartrit
En sık görülen artrit tipi “kireçlenme” olarak bilinen osteoartrit'tir. Genellikle belirli bir yaşın üstündeki kişilerde görülen bu hastalığın nedeni, büyük olasılıkla yaşlanmaya ya da aşırı kullanmaya bağlı olarak eklem kıkırdağı nın yıpranmasıdır. Hastalık daha çok kalça, diz ve omur eklemleri gibi vücudun ağırlığını taşıyan büyük eklemleri etkiler. Eklemlerin çok zorlandığı bazı sporlarla uğraşanların, özellikle futbolcuların dizlerinde de bu tip artrit görülebilir.
Osteoartrit bazen oldukça genç yaşlarda ortaya çıkar. Bu kişilerde ya kıkırdağın yapısını bozan, vücut kimyasıyla (metabolizmayla) ilgili bir sorun vardır ya da o eklem daha önceden zorlanmış ve incinmiştir.
Osteoartrit genel olarak kişinin normal yaşam süresini kısaltan bir hastalık değildir. Hatta eklemlerde biçim bozukluğu başlayıncaya kadar kişi kendini hasta gibi bile hissetmez. Ama eklemde onarılmaz biçim bozuklukları başlamadan önce mutlaka bir doktora başvurmak gerekir. Eğer hastalık çok ilerlememişse, aspirin gibi iltihaplanmaya karşı etkili ilaçlarla tedavi edilebilir. Ama eklem görevini yerine getiremeyecek kadar sakatlanmışsa, artritli eklemi çıkarıp yerine yapay bir eklem takmak gerekir (bak. BİYOMÜHENDİSLİK).
Çocukluk çağı artriti ya da Stili hastalığı, 16 yaşın altındaki çocuklarda görülen oldukça ender bir hastalıktır ve hastaların dörtte üçü tümüyle iyileşir. Gut (damla) hastalığı da vücut kimyasındaki bir bozukluktan kaynaklanan başka bir artrit tipidir.
Romatizmamsı Artrit
Genellikle 20-40 yaş arasındaki ve 65 yaşın üzerindeki yaklaşık 30 kişiden birinde romatizmamsı artrit (romatoit artrit) görülür. Kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden üç kat fazladır. Çoğu kez osteoartritten daha ağır olan bu hastalığa yakalananlar sürekli eklem ağrılarından yakınırlar. Özellikle el parmakları, el ve ayak bilekleri, omuz, diz ve dirsek eklemleri şişer, kızarır ve ağrır.
Romatizmamsı artrit genellikle kronik (süreğen) bir gelişme gösterir; yani zaman zaman ağrıların hafiflediği geçici iyileşme dönemleriyle kesintiye uğrayarak yıllarca sürer. Sonunda ellerin biçimi bozulur, parmaklar çarpılır ve hareket ettirmek güçleşir. Bazı ilaçlar eklem ağrılarını hafifletebilirse de, öbür artritler gibi bunun da kesin bir tedavisi yoktur.
Romatizmamsı artrit bir özbağışıklık hastalığıdır. Bu tip hastalıklar, görevi mikroplarla savaşmak ve yaralan iyileştirmek olan bağışıklık sisteminin iyi çalışmamasından kaynaklanır (bak. BaGişiklik).
Ateşli Romatizma
Eklemlerde ağrı ve şişlik gibi romatizma belirtilerinin yanı sıra vücut sıcaklığını da yükselttiği (ateş yaptığı) için bu hastalığa bu ad verilmiştir. Gerçekten de ateşli romatizma yalnız eklemleri değil bütün vücudu etkileyebilir. Hatta bazı hastalarda en yıkıcı etkisini kalpte gösterir. Bu yüzden, kalp kasını tuttuğu zaman bu hastalığa “kalp romatizması” denir.
İltihaplı boğaz hastalıklarına yol açan streptokok cinsinden bakterilerin dolaylı olarak ateşli romatizmadan da sorumlu olduğu biliniyor. Doktorlar bu bakterilerin doğrudan ateşli romatizmaya yol açmadığını, ama hastalığın streptokoklara karşı gelişen bir tür alerji olabileceğini düşünüyorlar (bak. ALERJİ).
Daha çok çocuklarda görülen bu hastalıkta, bir boğaz ya da bademcik iltihabından yaklaşık 10 gün sonra ateş yükselir ve eklem ağrıları başlar. Etkilenen eklemler şişer, çevresindeki deri kızarır ve yanar. Bir eklem iyileşirken aynı belirtiler başka bir eklemde ortaya çıkar. Ayrıca vücutta, kol ve bacaklarda yer yer kırmızımsı lekeler belirebilir.
Ateşli romatizmanın tedavisinde hem ağrı, hem iltihap giderici ilaçlar kullanılır. Hastalık birkaç hafta ile birkaç ay arasında sürebilir. Göğüste hiç ağrı olmasa bile hastalık çoğu kez kalp kasını da etkilemiştir. Nitekim hastayı bekleyen en büyük tehlike kalp kapakçıklarında kalıcı bir bozukluk olmasıdır (bak. Kalp).
Ateşli romatizma eskisi kadar sık görülmemekle birlikte gene de çok ciddi bir hastalıktır ve ileri yaşlarda ağır kalp hastalıklarına yol açabilir. Bazı antibiyotikler, özellikle penisilin hastalığın ilerlemesini ve tekrarlamasını önlemekte yararlıdır. Ateşli romatizma geçirmiş kişilerin, gerekli önlemlerin alınabilmesi için, gittikleri her doktora ve diş hekimine bunu söylemeleri gerekir.
Ateşli romatizma bazen sinir sistemini de etkiler. Bu durumda hastaların elleri, ayakları ve yüzü istemsiz olarak sürekli hareket eder. Haftalarca ya da aylarca süren hastalık kalıcı bir bozukluk bırakmadan iyileşir.