Asbest
ASBEST, Çeşitli kayaçlarda damarlar halinde bulunan bir grup minerale asbest ya da amyant denir. Bu minerallerin yapısında genellikle kalsiyum ve magnezyum oksit, bazılarında ayrıca demir vardır. Büyük ve açık ocaklardan kazılarak çıkarılan asbest öbür minerallerin çoğu gibi sert değildir; ipek gibi yumuşak ve parlak, uzun liflerden oluşur. Bu lifsi yapısı nedeniyle yün ve pamuk ipliği gibi eğrilebilir, kumaş biçiminde dokunabilir ya da dövülerek keçe haline getirilebilir. Başka hiçbir mineral bu özellikleri taşımaz. Asbestin sanayide çok aranan bir mineral olmasını sağlayan en önemli özelliklerinden biri de 2.500°C’lik sıcaklığa dayanabilmesidir.
Asbestin kullanımı yüzlerce yıl öncesine uzanır. Eski tapınaklardaki meşalelerin fitilleri, pamuk fitiller gibi kışa sürede yanıp tükenmediği için asbestten yapılırdı. Ama bu mineralin sanayi çapında kullanılacak kadar ucuzlaması için 19. yüzyılı beklemek gerekti. Günümüzde debriyaj kaplaması, fren balatası gibi çok ısınan otomobil parçalarının, yapılardaki yangın durdurucu kaplama ve çatıların, ateşe dayanıklı koruyucu giysilerin yapımında ve kalorifer kazanlarının yalıtımında asbest kullanılır.
En çok asbest çıkarılan ülkelerin başında Kanada, SSCB, Çin, İtalya ve Güney Afrika gelir. Ham asbest liflerinin işlenmesiyle elde edilen ürünlerin hemen hemen yarısı da ABD’de üretilir. Türkiye’de özellikle Sivas, Kütahya ve Bursa’dan çıkarılan asbest, sanayinin gereksinimini karşılamaya yetmediğinden yurtdışından da satın alınır.
Asbest insan sağlığına zararlı bir maddedir. İnce asbest lifleri solunum yoluyla akciğerlere yerleşerek “asbestoz” denen akciğer hastalığına ve akciğer kanserine yol açabilir. Bu yüzyılın başında bazı ülkeler, asbest üretiminde çalışanları bu tehlikeden korumak için yasalar çıkarmışlardı. Özellikle 1970 ve 1980’lerden sonra asbestin sakıncaları giderek önemsenmeye başladı ve bu maddenin kullanımını tümüyle yasaklamak için önemli girişimlerde bulunuldu. Ne var ki 1985’te İngiltere Sağlık ve Sosyal Güvenlik Kurulu’na sunulan bir raporda tehlikenin abartıldığı ve asbestin sakıncalarının çağdaş yaşamda her an karşılaşılan tehlikelerden daha ciddi olmadığı öne sürülüyordu.