Batağan
BATAĞAN, Batağanlar, adlarından da anlaşıldığı gibi, çok iyi birer yüzücü ve dalıcı olan su kuşlarıdır. Ama sudaki bu ustalıklarına karşılık karada çok beceriksizdirler. Bacakları gövdelerinin ağırlığını dengeleyemeyecek kadar arkada olduğu için iki yana yalpalayarak güçlükle yürürler. Kovalandıkları zaman da uçmak yerine suya dalmayı seçer ve bir denizaltı gibi suyun altında yüzerek büyük bir hızla yol alırlar.
Batağanlann, Podicipedidae familyasını oluşturan 19 türü vardır. Bu türlerin hemen hepsi, yaz aylarına rastlayan üreme mevsiminde başlarını süsleyen renkli tüylerden kulak püskülleri ve sorguçlarıyla çok gösterişli kuşlardır. Kışın bu süs tüyleri dökülür ve renkleri donuklaşır. Eskidünya, Avustralya ve Türkiye’deki göllerde sık sık rastlanan bayağı batağanın (Podiceps cristatus) kulaklarının üzerinde siyah ve kabarık birer tüy kümesi vardır. Yazın, yanaklarından çıkan kızıl kestane rengindeki tüyler bu kulak püsküllerine karışarak hayvanın başını bir taç gibi çevreler. Bazı yörelerde bahri de denen bu kuşun uzunluğu, suda dimdik tuttuğu uzun boynu ve sivri gagasıyla birlikte 50 santimetreyi bulur. Sırtı ve boynunun arkası koyu kahverengidir. Tüylerini düzeltmek ya da temizlemek için suyun içinde döndüğünde bembeyaz karnı ortaya çıkar. Küçük ve dar kanatlarını hızla çırparak uçan batağan bir tehlike sezdiğinde hemen dalar ve iyice uzaklaştıktan sonra yeniden su yüzüne çıkar.
Batağanlar, eşlerini çiftleşmeye çağırmak için çok ilginç bir dans gösterisi yaparlar. Bazen dişi ile erkek karşı karşıya geçer ve kulak püsküllerini dikleştirip yanak tüylerini kabartarak başlarını törensel bir havayla iki yana sallar, bazen de suda göğüs göğüse vererek öylece dururlar. Bu davranışlar bütün yıl boyu görülebilir; ama yuva kurma mevsimi ilkbahardır. Kopmuş kamış ve ot parçalarından yaptıkları bu yuva su bitkilerinin arasında yüzer. Dişi batağan yuvaya 3 ile 5 arasında beyaz yumurta bırakır ve erkek ile dişi kuş yumurtaların üzerinde sırayla kuluçkaya yatarlar. Yuvadan ayrılacakları zaman üzerini otlarla örterek gizledikleri için, yumurtaların beyaz kabuğu bir süre sonra kararır.
Eskidünya’da çok yaygın bir tür olan küçük batağan (Tachybaptus ruficollis) da Türkiye’nin bütün durgun ve yavaş akışlı sularında görülebilir. Yazın gövdesinin üst bölümündeki tüyler koyu kahverengi, yanakları, boğazı ve boynunun önü kestane rengidir. Yaklaşık 27 cm uzunluğundaki bu küçük tür, çevreye uyum sağlayan renkleri nedeniyle pek göze çarpmaz. Tehlike anında suyu dalgalandırmadan dalar ve başını kamışların arasına sokarak tehlike geçene kadar bekler. Titrek bir ötüşü vardır; yaşayışı ve yuvası da öbür batağanlarınkinden pek farklı değildir. Böcekler, böcek larvaları, bazen de kabuklular, yumuşakçalar ve küçük balıklarla beslenir.
Kızılboyun batağan (Podiceps grisegena) daha çok omurgasız hayvanlarla beslenen, 43 cm uzunluğunda bir kuştur. Adını, üreme döneminde kahverengimsi kızıl renge dönüşen boynundan alır. Türkiye’de kuluçkaya yattığı başlıca yerler Kızılırmak deltası, Manyas, Van ve Çıldır gölleridir.
Kışın Türkiye’deki birçok gölde ve deniz kıyılarında sık sık görülen karaboyun batağanın (Podiceps nigricollis) uzunluğu 30 cm kadardır. Van ve Manyas göllerinde üreyen bu kuşun yazın beliren turuncu renkteki kulak püskülleri boynunun ve başının siyahlığıyla güzel bir karşıtlık yaratır.
Kışın boz renkli tüyleriyle gösterişsiz bir kuş olan kulaklı batağan da (Podiceps auritus) üreme döneminde göz alıcı renklere bürünür. Bu mevsimde başı kara, boynu pas kızılı, kulak püskülleri parlak turuncu renktedir. Uzunluğu 33 santimetreyi bulan bu tür Türkiye’de pek yaygın değildir; kışın Türkiye’nin kuzey bölgelerindeki deniz ve göl kıyılarında seyrek olarak görülür.
Amerika’da yaşayan altı türden biri olan batı batağanı (Aechmophorus occidentalis), avını gagasıyla şişleyerek avlayan tek batağan türüdür. Çiftleşme öncesinde, erkek kuş avladığı balık ve solucanlarla dişiyi besler. Bu kıtada yaşayan batağanların, yavrularını sırtına alıp suda gezdirmek gibi ilginç bir davranışı vardır. En küçük bir tehlike sezdiğinde kanatlarını sıkıca kapayarak yavrularıyla birlikte suyun altına dalabilir. Bütün batağanların ilginç davranışlarından biri de, yeni tüylenmeye başlayan yavrularına tüy yedirmeleridir.
Batağanların yalnızca Orta ve Güney Amerika’da dağılmış, uçamayan üç türü vardır. Bunlardan biri olan ve bugün yalnız Guatemala’daki Atitlan Gölü’nde yaşayan Atitlan batağanının (Podilymbus gigas) soyu tükenmek üzeredir.