Casusluk
Hükümetler ülke çıkarlarını korumak, ulusal güvenlik açısından gerekli önlemleri alabilmek için başka ülkelerde olup bitenleri öğrenmek ister. Bunun yollarından biri “haber alma” , yani casusların özellikle askeri konularda gizlice bilgi toplamasıdır. Buna casusluk da denir. Ayrıca, hükümetler bazı konuları gizli tutmak ve bunların başka ülkelerin haber alma örgütlerince öğrenilmesini önlemek için, görevleri başka ülkelerin casuslarını bulmak ve yakalamak olan, “karşı-haber alma” casusları kullanır. Her ülke kendi çıkarlarına karşı casusluk yapanları yakaladığı zaman şiddetle cezalandırır. Bazen de başka ülkelerde yakalanan kendi casuslarıyla değiştirir.
Silahlara ve silahlı kuvvetlere ilişkin bilgi toplamakla görevlendirilen casuslar silahların niteliğini, sayısını, silahlı kuvvetlerin eğitim düzeyini ve savaş yeteneğini öğrenmeye çalışırlar. Bunun yanı sıra hüküm etler başka ülke halklarının yöneticilerini sevip sevmediği, yöneticilerin geleceğe yönelik planları gibi konularda da bilgi toplanmasını isteyebilir.
İÖ 12. yüzyılda Hz. Musa’nın Kenan ülkesine gönderdiği casuslar tarihteki ilk casuslar olarak bilinir. Çinliler de iyi haber almanın önemini kavramışlardı. Bunu casusluk konusunda yazdıkları kitaplardan öğreniyoruz. Bu türden ilk metin Çin filozofu Sun Zi’nin İÖ 510’da yazdığı Bing Fa'dır (“Savaş İlkeleri”). İngiltere Kralı Büyük Alfred’in ülkesi adına casusluk yapmaktan çekinmediği, halk ozanı kılığında DanimarkalI düşmanlarının kampına girdiği ve konuşulanları dinlediği söylenir. Moğollar da düşmanlarının güçlü ve zayıf yanlarını önceden öğrenmek için çaba gösterirlerdi.
16. yüzyılda İngiltere’de Kraliçe I. Elizabeth’in bakanlarından Sir Francis Walsingham kodlu mesajlar gönderen bir casus örgütü kurmuştu. İmparator Napolyon iyi saptanmış bir yere yerleştirilen yetenekli bir casusun 20 bin askere bedel olduğunu söylemiştir. Napolyon’un casusu Kari Schulmeister düşman genelkurmayında yer almayı başararak, düşmanın planlannı Napolyon’a aktarırken düşman generallerine de uydurma bilgiler vermiştir.
Almanya, I. Dünya Savaşı’ndan (1914-18) önce İngiltere’de bir “yeraltı” casus şebekesi kurmuştu ama İ'ngilizler bunu ortaya çıkardı. I I . Dünya Savaşı (1939-45) sırasında İngiltere’nin Özel Operasyon Dairesi’ne (SOE) ve ABD’nin Stratejik Hizmetler Dairesi’ne (OSS) bağlı casus ve sabotajcılar, yerel direniş güçleriyle birlikte çalışmak üzere, düşman işgali altındaki topraklara paraşütle indirildi.
Casusların kılık değiştirip kendilerini gizledikleri pek geçerli değildir. Bunların çoğu, kimsenin dikkatini çekmeyecek sıradan insanlardır ve göreve çağrılacakları zamana kadar, kimi zaman yıllarca, olağan bir yaşam sürerler.
Casus öykülerinin çoğunda gizli ajanlar (örneğin, lan Fleming’in James Bond’u) yecanlı serüvenler yaşar. John le Carre’nin romanları ise casuslar dünyasının daha gerçekçi bir tablosunu çizer. Bu tür öykülerde sık sık çekici kadın casuslara rastlanır. Gerçek yaşamdaki en ünlü kadın casuslardan biri Mata Hari’dir. Mata Hari, Alman casusu olduğu savıyla 1917’de Fransa’da yargılanarak kurşuna dizildi.
En iyi casuslar gözü pek, akıllı ve casusluğunu üstlendiği ülkenin çıkarlarına ve amaçlarına bağlı olanlardır. Bir ülke için çalışıyor görünürken, aslında ülkenin düşmanları için de casusluk yapan, iki yanlı ajanlar da vardır. Bu, en tehlikeli casusluk biçimidir.
Casuslar çoğunlukla bilgiyi ülke dışına çıkarmaya çalışırken yakalanır. Kimliği ortaya çıkarılan casus her zaman tutuklanmaz; öteki casusların da yakalanabilmesi için izlenir ya da yanıltıcı bilgiler alması sağlanarak, bir yandan düşmana yanlış bilgiler ulaştırılırken, bir yandan da düşmanın casusluk örgütünde kargaşa yaratılır.
İngiltere’de karşı haber alma görevini İngiliz Güvenlik Servisi (MI-5), başka ülkelere ilişkin haber almayı ise İngiliz Gizli Haber Alma Servisi (MI-6) yürütür. Bu alanda ABD’ de 1947’den beri Merkezi Haber Alma Örgütü (CIA); SSCB’de Devlet Güvenlik Komitesi (KGB); Türkiye’de Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) çalışır.
Çağdaş casuslukta çok gelişmiş elektronik araçlar kullanılır. Kolay gizlenebilen küçük mikrofon, teyp ve fotoğraf makinesi gibi aygıtların yanı sıra uçak, uydu ve elektronik dinleme istasyonlarıyla gizli bilgilere ulaşılır. Çok geliştirilmiş aygıtlarla uçak ve uydulardan çekilen fotoğraflar, fabrikalar, askeri birlikler ve silahlarla ilgili en küçük ayrıntıları gösterir. Elektronik dinleme istasyonları her tür telsiz konuşmasını dinleyebilir.