Barış Hareketleri
BARIŞ HAREKETLERİ, dünyada barışın sağlanması ve korunması için çalışan grupların tümüne verilen genel addır. Herhangi bir hükümete bağlı olmayan ilk örgütlü barış hareketi 1814’te ABD’de gelişti. Londra’da 1843’te uluslararası bir barış kongresi toplandi. Devletler arasında hakemlik yapacak bir örgütün kurulması düşüncesi de gene Londra’da düzenlenen barış toplantılarında geliştirildi. I. Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde dünya barışı için çalışan grupların sayısı 160’ı bulmuştu.
20. yüzyılda dünyamız tarihte daha önce hiç yaşanmamış şiddette toplu savaşlara sahne oldu. Dünya savaşlarının her ikisinde de (1914-18 ve 1939-45) milyonlarca asker ve sivil yaşamını yitirdi. Kentler yakıldı, yıkıldı. II. Dünya Savaşı’nın sonunda ABD’de geliştirilen atom bombası, Japonya’nın Hiroşima (6 Ağustos 1945) ve Nagasaki (9 Ağustos 1945) kentlerine atıldı; her iki kent tümüyle yıkıldı, yüz binlerce insan öldü. Savaşın yol açtığı büyük yıkım ve nükleer silahların kullanılmasının yarattığı dehşet, çeşitli ülkelerden farklı görüşlerdeki birçok kişinin savaşa, silahlanmaya ve nükleer silahlara karşı bir araya gelmelerini sağladı.
Din ve ahlak anlayışları nedeniyle, tüm uluslararası çatışmalara ve hangi nedenle olursa olsun tüm savaşlara karşı çıkanlara pasifist denir. Quaker’lar ve Mennonit’ler gibi bazı Hıristiyan mezhepleri de pasifistliği savunur. Bu mezheplere bağlı kimselerin çoğu inançlarından dolayı savaşmayı reddederek, askerlik yaparken fiilen çarpışmayacakları alanlarda çalışır. Barıştan yana bazı topluluklar ise savaşlara karşı çıkarken, sömürgeciliğe karşı verilen kurtuluş savaşları gibi haklı savaşları desteklerler ve bu tutumlarıyla pasifistlerden ayrılırlar.
Barış Kongreleri
1945’ten sonra dünyada sürekli barışın sağlanması için çalışanlar içinde önemli ağırlığı olan hareket, ilki 1949’da Paris’te toplanan, Barış kongreleridir. Bu ilk kongreye 72 ülkeden 2 binin üzerinde temsilci katıldı. Ünlü ressam Picasso beyaz güvercinli tablosunu bu ilk Barış Kongresi için yaptı ve yapıt kongrenin afişi olarak kullanıldı. Daha sonraki yıllarda da sürdürülen Barış kongrelerine, bu kongrelere birçok kez başkanlık eden ünlü fizik bilgini Frédéric Joliot-Curie’nin yanı sıra Picasso, Jorge Amado, Jean-Paul Sartre, İlya Ehrenburg, Aragon, Howard Fast gibi önemli sanatçı, yazar ve bilim adamları katıldılar. Farklı görüşleri olan siyaset ve din adamları, ev kadınları, öğrenciler ile bazı askerler bile kongre temsilcileri arasında yer aldılar. Böylece, toplumların çok değişik kesimlerinden gelen kişiler barış amacında birleştiler (bak. Joliot-Curie, Frédéric ve Irène; Picasso, Pablo-, Sartre, Jean-Paul).
Dünya Barış Konseyi, hareketin yönetim merkezi olarak 1950'de kuruldu. Frédéric Joliot-Curie bu Konsey’in kurucu üyesi ve ilk başkanı oldu. Konsey, nükleer silahlanma ve savaşa karşı 500 milyon imzalı Stockholm Çağrısı’nı yayınladı. Bu çağrıyla nükleer silahların üretimine, o dönemde Vietnam, Kore ve Malaya’da sürdürülen bölgesel savaşlara; savaşlarda kullanılan biyolojik ve kimyasal silahlara karşı çıkıldı. Beş büyük ülkenin kendi aralarında bir barış paktı imzalamaları istendi. Dünya Barış Konseyi bu amaçlara ulaşmak için birçok kampanya açtı, imza topladı, konferanslar, kongreler düzenledi.
Vietnam Savaşı'na Karşı Yürütülen Barış Hareketleri
1960-70 yıllan arasında Vietnam Savaşı’na karşı barış hareketleri yoğunlaştı (bak. VİETNAM SavaşI). ABD’nin Vietnam Savaşı’ndaki rolüne duyulan tepki hızla büyüdü. ABD’de ve dünyanın birçok ülkesinde aralarında aydınların, gençlerin, din görevlilerinin, sanatçı ve bilim adamlarının bulunduğu binlerce kişinin katılımıyla, Joan Baez ve Pete Seeger gibi ünlü şarkıcıların kitleleri coşturduğu barış gösterileri ve yürüyüşleri yapıldı.
Bu arada, Lord Bertrand Russell’ın girişimiyle 1966’da Stockholm’de, Russell Mahkemesi olarak bilinen uluslararası sembolik bir mahkeme toplandı (bak. RUSSELL, BertRAND). Hiçbir yasal yaptırım gücü olmayan bu mahkeme, dünya kamuoyunun ilgisini Vietnam Savaşı üzerine çekmesi açısından önemliydi. Fahri başkanlığını Russell’ın ve idari başkanlığını Sartre’ın yaptığı mahkemede, ABD ve yandaşlarının Vietnam Savaşındaki konumlan ve kullandıkları savaş yöntemleri yargılandı. Çeşitli filmler, fotoğraflar gösterildi, raporlar okundu, tanıklar dinlendi. 10 Mayıs’ta verilen kararda, ABD ve yandaşlarının saldırganlık ve sivil hedefleri bombalamaktan suçlu bulunduğu dünya kamuoyuna açıklandı.
Basın ve televizyonun Vietnam’da yaşanan vahşeti tüm açıklığıyla kamuoyuna yansıtması, savaş karşıtı tepkilerin gelişmesini, olayları kınayan ve savaşın bir an önce sona erdirilmesi için baskı yapan kesimlerin etkinliğinin artmasını sağladı. Barış hareketleri ve dünya halklarının bu savaşa duyduğu tepki, ABD’nin Vietnam’dan çekilmesinde büyük bir etken oldu.
Özellikle son yıllarda, barış eylemcileri dikkatlerini nükleer savaş tehlikesi üzerinde yoğunlaştırdılar. 1950’lerde başlayan ve 1980’lerde dünyanın her yerinde hızla yükselen nükleer silahsızlanma kampanyalarında, tüm ülkelerin nükleer silahlardan arındırılması istendi. Örneğin, Eylül 1981’de orta menzilli nükleer füzelerin İngiltere’de Berkshire-Newbury’deki Greenham Common’a yerleştirilmesi kararma bir protesto yürüşü ile karşı çıkan kadınlar, daha sonra buradaki Amerikan Hava Kuvvetleri üssünün çevresinde kamp kurarak bu güne kadar benzeri görülmemiş bir protesto örneği verdiler. Amaçları üssü 24 saat boyunca gözleyerek, füzelerin yerleştirilmesini önlemekti. 1982’de sayıları 30 bini bulan kampçılar, el ele tutuşarak üssü kuşattılar ve giriş çıkışı engelledirler. Füzelerin yerleştirilmesinin önünü alamadılarsa da, nükleer füzelere karşı geniş bir kamuoyu oluşturmayı başardılar.
ABD ve SSCB önderleri tarafından 8 Aralık 1987'de imzalanan Orta Menzilli Nükleer Füzelerin Kaldırımlası Antlaşması (INF) kapsamında Newbury'deki füzeler de sökülecekti. Bu gerçekleşinceye kadar kamptaki protestolar da sürecek. Öte yandan, UB40 ve U2 gibi pop müziği topluluklarıyla, Tracy Chapman ve Sting gibi pop şarkıcıları da barışın sağlanmasına ve insan haklarının savunulmasına müzikleriyle katkıda bulunmaktadır.
Türkiye'de Barış Hareketleri
14 Temmuz 1950’de, dünya barışının kurulması, sürekliliğinin sağlanması ve nükleer silahlanmaya karşı savaşılması amacıyla İstanbul’da Türk Barışseverler Cemiyeti kuruldu. Türkiye’de ilk örgütlü barış hareketi olan bu dernek aynı yıl, Türkiye’nin Kore’ye asker göndermesine karşı çıktığı gerekçesiyle kapatıldı. Yöneticileri hakkında dava açıldı.
Barış hareketinin yeniden örgütlenebilmesi için 1977’ye kadar beklemek gerekti. 20 Nisan’da kurulan Türkiye Barış Derneği “nükleer silahların yasaklanmasını, tüm askeri ittifakların kaldırılmasını” istedi. Irkçılığa, sömürgeciliğe, insan haklarının çiğnenmesine karşı çıktı. 1979’da kurucularından ve üyelerinden 22 kişi Dünya Barış Konseyi üyeliğine kabul edildi. Barış Derneği’nin çalışması 12 Eylül 1980’de yasaklandı. Kurucuları ve yöneticileri tutuklandı ve haklarında dava açıldı