Çimento
Çimento suyla karıştırıldığında kısa sürede sertleşerek katı bir kütleye dönüşen toz halinde bir yapı gerecidir. Duvar örmek için harç ve sıva yapımında kullanıldığı gibi, kum, çakıl, kırma taş gibi dolgu maddeleriyle karıştırılarak beton yapmakta da kullanılır. Eskiçağlarda yapıların duvar taşlarını bir arada tutmak için bağlayıcı madde olarak kil kullanılırdı. Çimentonun sertleşmesi kilde olduğu gibi sıradan bir kuruma olayı değildir. Suyla kimyasal tepkimeye giren çimento yapısal değişikliğe uğrayarak katı bir kütleye dönüşür. Bir kez sertleştikten sonra da su katıldığında yeniden yumuşamaz.
Çimento çok çeşitli kullanım alanları olan bir yapı gerecidir. Barajlar, köprüler, gökdelenler, yollar ve havalimanı pistleri gibi her çeşit yapıda çimento kullanılır. Çimentodan ayrıca yapı blokları, kiremit ve çatı kaplama levhaları da yapılabilir. Bugün dünyadaki yıllık çimento tüketimi yüz milyonlarca tona ulaşmıştır.
Çimentoya benzer bir harcın binlerce yıldır kullanıldığını eskiçağlardan kalma yapılardan biliyoruz. Eski Mısırlılar sönmüş kireç ve alçıtaşım birlikte ya da ayrı ayrı kullanarak, Eski Yunanlılar ise sönmüş kireci deniz hayvanlarının kabuklarıyla karıştırarak harç olarak kullanıyorlardı. Romalılar’ın genellikle sönmüş kireç ve yanardağ külleriyle yaptıkları harç ise eskiçağların en iyi yapı gereciydi.
Roma İmparatorluğu’nun çöküşünden sonra Batı Avrupa’da uzun süre unutulan çimento yapımını 1756’da John Smeaton adında bir İngiliz mühendis yeniden başlattı. Smeaton Devon’un Plymouth kenti açıklarındaki bir deniz fenerinin yapımında bağlayıcı madde olarak, içinde önemli oranda kil bulunan bazı kireçtaşlarını öğütüp kavurarak elde ettiği çimentoyu kullanmıştı
Bunu izleyen 70 yıl boyunca, değişik oranlardaki kireçtaşı ve kil karışımları yüksek sıcaklıkta kavrularak çeşitli denemeler yapıldı. En iyi sonucu 1824’te Joseph Aspdin aldı ve bir ölçü kil ile üç ölçü kireçtaşım kavurarak üstün nitelikli bir çimento elde etti. Aspdin bu karışımı öylesine yüksek sıcaklıklarda kavurmuştu ki, içindeki maddeler neredeyse tümüyle erimiş ve karışım soğuduğu zaman küçük topaklar halinde katılaşmıştı. Klinker denen bu topakları incecik bir toz haline gelinceye kadar öğütüp suyla karıştırdığında birkaç saat içinde son derece sertleştiğini gören Aspdin geliştirdiği bu çimentoya Portland çimentosu adını verdi. Çünkü sertleşen çimentonun görünümü, o zamanlar İngiltere’ deki yapılarda çok kullanılan ve beyaz bir kireçtaşı olan Portland taşma çok benziyordu.
O günden bu yana Portland çimentosunun üretim yöntemlerinde önemli gelişmeler olduysa da kullanılan maddeler hemen hiç değişmeden kaldı. Bugün dünyanın her yerinde üretilen Portland çimentosu, kimyasal bileşimi çok dar sınırlar içinde değişen standart bir üründür. Gene de Portland çimentosunun istenen sonucu vermediği bazı özel uygulamalarda kullanmak üzere, üretim yöntemlerinde ve karışıma katılan maddelerde bazı küçük değişiklikler yapılarak özel amaçlı çeşitli çimento türleri üretilmiştir. Örneğin çok çabuk sertleşen çimentolar, asitlerin ya da başka maddelerin etkisine dayanıklı çimentolar, beyaz, renkli ve sugeçirmez çimentolar bunlardan yalnızca birkaçıdır.