Claudio Monteverdi
(1567-1643). İtalyan besteci Claudio Monteverdi 17. yüzyıl batı müziğinin önde gelen temsilcilerinden biridir. Operanın gelişmesine önemli katkısı olmuştur.
Monteverdi İtalya’nın kuzeyindeki Cremona’da doğdu. Cremona Katedrali’nde, zamanının ünlü İtalyan bestecisi ve müzik öğretmeni olan Marcantonio Ingegneri’den ders aldı ve yetenekli bir öğrenci olduğunu kanıtladı. 1580’lerde ilk madrigallerini besteledi.
Monteverdi yaklaşık 1590’dan 161 l ’e kadar Mantova dükünün sarayında, önce orkestra üyesi, 1602’den sonra da müzik yönetmeni olarak görev aldı. Mantova’da Flaman besteci ve müzisyenlerle tanıştı. Bestelediği şiirlerdeki duygusal yoğunluğu yansıtmak için özellikle uyumsuz akorlar kullandı. Söz ve müzik arasında sıkı bir ilişki kurduğu madrigaller yazdı. Bu madrigaller günümüzde de yorumlanmakta ve zevkle dinlenmektedir.
Monteverdi, Orpheus ve Eurydike efsanesini konu alan Orfeo adlı ilk operasını 1607’de yazdı. Monteverdi’nin 1610’da yayımlanan ve en başarılı bestelerinden bazılarını içeren kilise müziği türündeki yapıtları, geleneksel dinsel müzik ile opera tarzı soloların bir bileşimidir.
1613’te Venedik’teki San Marco Kilisesi’nde müzik yönetmeni olan Monteverdi, madrigal bestelemeyi sürdürdü. Koro ve orkestra için bestelediği Tarıcredi ile Clorinda’nın Dövüşü adlı parçada kılıçların sesini sağ elin parmaklarını tellere dokundurarak vermekle pizzicato tekniğini ilk kez kullanan sanatçı oldu.
1637’de Venedik’te ilk opera binası açıldı ve Monteverdi bunu izleyen altı yıl boyunca opera türünde dört başyapıt besteledi. Bunların yalnızca ikisi günümüze kalmıştır: Ulysses’in Ülkesine Dönüşü ve Poppaea’nın Taç Giymesi. Birincisinde Homeros’un Odysseia adlı destanını, İkincisinde ise Roma İmparatoru Neron ile karısı Poppaea’yı konu aldığı bu iki büyük opera, benzersiz güzellikteki ezgileriyle Monteverdi’nin besteci olarak yeteneğini ve müzikli tiyatro alanındaki ustalığını kanıtladı.