Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Çorum

  • Okunma : 424
Çorum Resim

Topraklarının yarısı Karadeniz, yarısı da İç Anadolu Bölgesi’nde yer alan Çorum ili fazla yüksek olm ayan ve akarsularla parçalanm ış engebeli bir alanı kaplar. Kuzeyden güneye ve güneybatıya doğru alçalan bu topraklar, barındırdıkları çok önem li arkeolojik değerler nedeniyle Anadolu’nun uygarlık tarihine ışık tutar ve bu açıdan büyük önem taşır. İki bölge arasında bir geçiş alanı oluşturan Çorum ili leblebisiyle ünlüdür. İl topraklarında kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bir karayolu Samsun’u Ankara’ya bağlar.

Doğal Yapı

Kuzey Anadolu Dağlan’nın iç sıralan, il alanında yükseklikleri azalarak Bozok Yaylası’na doğru alçalır. İlin kuzeyini İlgaz Dağı’nın, kuzeybatısını da Köroğlu Dağları’nın doğu uzantıları engebelendirir. Bu uzantılardan Kös Dağı, Erenler Tepesi’nde 2.065 metreye ulaşarak Çorum ilinin en yüksek noktasını oluşturur. Çorum ilinde yer alan öteki önemli yükseltiler Kırklar, Köse, ve Eğerli dağlarıdır. İl alanının yarıya yakını platolardan oluşur. Bu platoları yaran çok sayıda akarsu vadilerinde alüvyonlu toprakların oluşturduğu verimli düzlükler uzanır. Önemli yerleşme ve tarım alanı olan bu düzlüklerden başlıcaları Çorum, Sungurlu, Osmancık, Irmak ve Mecitözü ovalarıdır.

    İl topraklarından kaynaklanan ve buradan geçen suların tümü Karadeniz’e ulaşır. Batıdan il topraklarına girer girmez güneyden gelen Delice Çayı kolunu alan Kızılırm ak’a Kargı yakınlarında batıdan Devrez Çayı katılır. Doğu kesiminin sularını ise, Mecitözü Çayı adıyla da anılan Çorum Çayı toplar. Kırık (fay) çizgileriyle sınırlanan vadisinde akarak, keskin bir dirsek çizdiği yerde Kızılırm ak’a kavuşan Devrez Çayı’nın yer aldığı ilin kuzey kesimi önem li bir deprem kuşağı üstündedir. Çorum ili genel olarak birinci ve ikinci derecede deprem bölgesidir.

    Çorum ili Anadolu’nun kuzey kesiminde ve Karadeniz Bölgesi’nin yum uşak ve nemli iklim inden İç Anadolu Bölgesi’nin sert ve karasal iklimine geçiş alanında yer alır. Güney kesim inde yazlar kurak, kışlar ise kar yağışlı ve soğuk geçerken kuzeye gidildikçe yüksekliğin de etkisiyle yağış artar.

    Çorum ilinde orman örtüsü insan eliyle büyük ölçüde yok edilmiştir. Doğu ve kuzeydeki dağlık alanların yüksek kesimlerinde yer yer meşe, sarı çam ve köknar orm anlarına rastlanır. İlin orta ve güney kesim indeki bitki örtüsü bozkır (step) görünüm ündedir. Çeşitli av hayvanlan yanında, Çorum ilinin belli bir bölgesinde yaşayan karacaların korunm ası amacıyla Kargı ilçesinin Kös Dağı yöresinde bir av koruma ve üretme alanı kurulmuştur.

Tarih

Boğazkale’de yapılan kazı ve araştırm alarda ele geçen buluntular bu yöreye Bakır (Kalkolitik) Çağı’nda (İÖ 5500- 3500) yerleşildiğini gösterir. Alacahöyük, Büyük Güllücek ve Kaletepe’deki yerleşm elerin Erken Tunç Çağı’nda (İÖ 3000-2000) kurulduğuna ilişkin bazı buluntulara da rastlanmıştır. Hatti ve Hititler’in yurdu olan bu topraklarda İÖ 2000’lerde Asurlular ticaret kolonileri kurdu. Daha sonra Frigler’in yönetim ine giren yöre İÖ 7. yüzyılda Kimmerler’in eline geçti. Paflagonya’nın (Paphlagonia) doğusunda yer alan yöre, Med ve Pers egemenliklerinden sonra Büyük İskender tarafından Makedonya Krallığı’na bağlandı. Bir süre Kapadokya Krallığı’nın sınırları içinde kaldı; İÖ 3. yüzyılda, Paflagonya’da kurulan Pontos Devleti’nin yönetimine girdi. İÖ 1. yüzyılda batıdan gelen Galatlar’ın egemen olduğu Çorum yöresi Romalılar tarafından Galatya (Galatia) adıyla anıldı. Bizans yönetimini Danişmendli, Anadolu Selçuklu, İlhanlı, Eretna egem enlikleri izledi. Kısa bir süre Osmanlılar’a bağlanan yöre, Kadı Burhaneddin Devleti’nin yönetim inden sonra 15. yüzyılda Osmanlı topraklarına katıldı.

    Osmanlı İmparatorluğu döneminde Çorum’da birçok Celali Ayaklanması çıkmıştır. Bunlardan Karayazıcı’nın başlattığı ayaklanma uzun süre yöreyi etkisi altında tutmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında işgale uğramayan Çorum’da çıkan Çapanoğlu ve Aynacıoğlu ayaklanmaları kısa sürede önlendi. Çorum , Cumhuriyet’in ilanından sonra 1924’te il yapıldı.

Ekonomi

Nüfusunun üçte ikisi kırsal kesim de yaşayan Çorum ilinde başlıca ekonomik etkinlik tarım'dır. Tarım'ın tarihsel ve ekonomik bakım ­ dan önem taşıdığı ilde Osmanlı Devleti’nin daha ilk dönem lerinde sulama amacıyla kurulan Örükaya Bendi’nden günümüzde de tarlaların sulanmasında yararlanılmaktadır. Sulama amacıyla daha sonra da Çorum ve Alaca barajları yapılarak işletmeye açılmıştır. Çorum ilinde yetiştirilen başlıca bitkisel ürünler buğday, arpa, şekerpancarı, soğan, kavun, dom ates, patates, karpuz, yeşil mercimek, üzüm, pirinç ve elm adır.

    Hayvancılık, bitkisel üretimin yanında ikincil bir uğraş niteliğindedir. Yetiştirilen başlıca hayvanlar koyun, kıl keçisi, Ankara keçisi ve sığırdır.

    Sanayi bakımından pek gelişmemiş bir il olan Çorum ’daki başlıca sanayi kuruluşları çimento, tuğla ve kiremit, döküm , plastik ve kâğıt ambalaj, un, yem, süt ürünleri fabrikalarıdır. Ayrıca salyangoz, at ve eşek eti konservesi yaparak yurtdışına satan, tarım araçları ile bazı madeni eşyaları üreten işyerleri vardır. İlin küçük sanayisi ise daha çok halı, kilim, yün ve tiftikten giyim eşyası, alçı, kireç, leblebi ve bakır eşya üretir.

    Çorum ili yeraltı kaynakları bakımından zengin sayılmaz. İl topraklarında bentonit, çimento ham maddesi, mermer traverten ve linyit yatakları vardır. Bunlardan en önemlisi Alpagut-Dodurga’daki linyit madenleridir

Toplum ve Kültür

Osmanlı Devleti döneminde ayaklanma ve karışıklıklardan kurtulamayan Çorum’da, İstanbul’a gönderilen bazı şikâyet dilekçelerinden Türkmen aşiretlerinin tarım ve ticaretle uğraşan halka karşı baskı uyguladığı, onların ev ve mallarını ellerinden aldığı anlaşılmaktadır. Cumhuriyet ilan edildiğinde dışa kapalı, dinin toplum sal yaşamı yönlendirdiği geleneksel bir toplumsal yapıya sahipti. Ulaşım ve iletişim olanaklarının gelişmesi, ekonomik ilişkilerin değişmesiyle 1950’lerden sonra Çorum ilinde yaşayanlar içedönüklüklerinden kurtulmaya başladılar.

    Kırsal kesimden kentlere göçün de etkisiyle ekonomik yaşamın yeni boyutlar kazanması geleneksel yapıyı korumak isteyen varlıklı kesimlerin tepkisine yol açtı. 1980’lere gelindiğinde temeli eskiye dayanan bu çelişki kanlı olaylara yol açtı. 4-10 Temmuz 1980’de meydana gelen ve resmi verilere göre 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 100’den çok kişinin de kayıp olduğunun bildirildiği olaylarda çok sayıda ev ile işyeri yakıldı ve yıkıldı. Tarihe Çorum Olayları adıyla geçen bu siyasal kargaşadan sonra 500’den çok Alevi kökenli aile Türkiye’nin başka yörelerine göç etti.

    Çorum ili, Anadolu’daki ilkçağdan kalma yerleşim yerlerinin bulunduğu bir yöre olması bakımından ilgi çeker. İlin bu kültürel zenginlikleri Alacahöyük kalıntılarından Sfenksli Kapı önünde, Boğazkale’de ve Çorum kentinde kurulan müzelerde sergilenmektedir. Bu değerli kültür yapıtlarının yerinde korunmaya alınması amacıyla 2.634 hektarlık alanda Boğazköy-Alacahöyük Milli Parkı kurulmuştur. Eylül 1988’de açılan bu ulusal park alanında kamp kurma ve piknik yapma olanakları vardır.

    Yörede en gelişkin el sanatı dokumacılıktır. Temizlenen kivli yapağının taranmasıyla elde edilen iplerle kilim, çarpana, heybe, yastık, çuval dokunur. Ayrıca beş şişle örülen çoraplarda 100’ü aşkın motif kullanılır. Bu çoraplar motiflerine uygun olarak elifli, sarhoş yolu, fıstıklı, örümcek ağı gibi adlar alır. Ayrıca, yörenin eski bir el sanatı olan bakırcılık da varlığını sürdürmektedir.

İl Merkezi: Çorum

Kentin kuruluşu ve adının kaynağına ilişkin çeşitli söylenceler vardır. İÖ 3. yüzyılda Anadolu’ya gelen Galatlar’ın Trokmu kolunun yerleştiği Çorum yöresine Trokmoi adı verildiği bilinir. Burada kurulan kente verilen Trokmu adının zamanla Toromku, onun da Çorumlu’ya dönüştüğü söylenir. Evliya Çelebi ise Çorum Kalesi’nin Selçuklu döneminde yapıldığını belirttikten sonra, havasıyla suyunun hastalıklılara iyi geldiğini yazar. Evliya Çelebi’ye göre Kılıç Arslan, oğlu Yakub Mirza ile çorlu (hastalıklı) kişileri iyileşmeleri için buraya göndermiş, hastalar iyileşince de bu yerleşim yerine Çorum adı verilmiş. Evliya Çelebi ayrıca, adın “çor Rum ”dan geldiğinin söylendiğini de yazar. Kuruluş tarihi kesin olarak bilinmeyen yerleşim yeri Bizans döneminde Nikonia adıyla anılıyordu

    İlin doğu kesiminde yer alan Çorum kenti, aynı adla anılan ova ve çayın doğusunda kurulmuştur. İlkçağda Gangra’yı (Çankırı) Amaseia’ya (Amasya) ve Amisos’u (Samsun) Mazaka’ya (Kayseri) bağlayan önemli yolların kesiştiği noktada yer alan kentten günümüzde de Samsun-Ankara Karayolu geçer. Eskiden merkezi Çorum Ulucamisi ile Saat Kulesi çevresinde olan kent bu yolun kenarlarında gelişmiştir.

    Devlet, Göğüs Hastalıkları ve SSK hastaneleri olan kentteki tek yükseköğretim kurumu Ondokuz Mayıs Üniversitesine bağlı Çorum Meslek Yüksekokulu’dur.

Çorum Resimleri