Çukurova
Çukurova, günümüzde Türkiye’nin en verimli tarım alanı olarak tanınır. Akdeniz Bölgesi’nin Adana yöresinde yer alan Çukurova’nın uzmanlar arasında tartışma konusu olan sınırları genel olarak doğuda Amanos Dağları, kuzeyde Aladağlar, kuzeybatıda da Bolkar Dağlarının etekleri ile belirlenir. Çukurova’nın batıda Tarsus (Berdan) Çayı çevresinde yayılan kesimine Tarsus Ovası, doğuda Misis tepelerinden Osmaniye, Kadirli ve Kozan’a kadar uzanan kuzey bölümüne Yukarı Ova ya da Ceyhan Ovası, güneydeki kesimine de Aşağı Ova dendiği gibi Yüreğir Ovası ya da Adana Ovası da denir. Yöre halkı, doğuda Osmaniye’den batıda Mersin’e, kuzeyde Kozan’dan güneyde Akdeniz kıyısına kadar uzanan bu verimli toprakları Çukurova adıyla anar. Çukurova 5.000 kmr’den fazla bir alanı kaplar.
Doğal Yapı
Tarsus Çayı ile Seyhan ve Ceyhan ırmaklarının uzun yüzyıllar boyunca getirdiği alüvyonların birikmesiyle oluşan Çukurova Türkiye’ nin en büyük delta ovasıdır. Karmaşık bir yapısı olan Çukurova’nın kuzey kesimi, günümüzden yaklaşık 2,5 milyon yıl önce deltalaşmaya başlamıştır.
Bazı yerlerde kalınlığı 100 metreye ulaşan bir katman oluşturan alüvyonları buraya taşıyan Seyhan ve Ceyhan ırmakları, kimi eski kaynaklara göre günümüzden 2.500 yıl kadar önce aynı yatakta birleşerek Akdeniz’e ulaşıyordu. Daha sonra yatağını değiştirerek İskenderun Körfezi’ne dökülmeye başlayan Ceyhan, 1935’te bir taşkın sonucu Hurma Boğazı denen yerden Akdeniz’e dökülmeye başlamıştır. Toroslar’da eriyen karlarla suları kabaran bu iki akarsu yüzyıllarca Çukurova’yı sel tehdidi altında tutmuştur. Taşkınları önleme amacıyla Seyhan Irmağı üzerinde Seyhan, Ceyhan Irmağı üzerinde de Aslantaş barajları yapılmıştır.
Çukurova’nın, Akdeniz kıyısı kumullarla kaplı olan bu kesiminde suları yarı tuzlu olan ve denizden dar bir şeritle ayrılmış, “lagün” ya da “denizkulağı” denen pek çok göl oluşmuştur. Bunlardan başlıcaları Kokarot, Akyayan ve Akyatan gölleridir. Akdeniz ikliminin etkisi altında olan Çukurova’nın yağıştan yoksun yazları çok sıcak geçer. Kışlar ılık ve yağışlıdır; kar yağışı pek ender görülür. Nem oranı yüksek olan sıcak yaz aylarında bu tür iklime alışık olmayanların bu yörede yaşayabilmesi çok zordur. İklim koşulları tarıma elverişli, sulama olanakları gelişmiş olan verimli Çukurova topraklarının hemen hemen tümü tarım alanı olarak kullanılır.
Ekonomi
Kilikya adıyla anıldığı eskiçağ kaynaklarına göre, Çukurova ağaçlarla kaplı, sulak ve zengin bir tarım alanıydı. Çukurova’da modern tarımın temelleri ise 19. yüzyılda atılmıştır. Osmanlı Devleti ile Kavalalı Mehmed Ali Paşa arasında 1833’te yapılan Kütahya Antlaşmasindan sonra Adana valisi de olan oğlu İbrahim Paşa bu yörede verimi artırmak için Mısır’ dan pamuk, buğday ve arpa tohumu getirtti. Çukurova’da ilk kez bu dönemde şekerkamışı ekildi. Suriye’den fellah denen, iklim koşullarına dayanıklı ve tarımcı Arap işçiler de getirten İbrahim Paşa, yöreyi sellerden koruma amacıyla kanallar yaptırdı.
19. yüzyılın ikinci yarısında ABD ’deki iç savaş nedeniyle pamuk fiyatlarının dünya piyasasında yükselmesi Çukurova’nın önem kazanmasına yol açtı. Bu dönemde Osmanlı Devleti’nden bazı ayrıcalıklar sağlayan Fransızlar, İngilizler ve Almanlar yörede yaptıkları yatırımlar karşılığında, üretilen pamuğun büyük bölümünü çok düşük bir vergi ödeyerek ülkelerine götürdüler. Yöreye tarım araçlarının girmeye başladığı bu dönemde ilk çırçır, iplik, bez ve un fabrikaları da kuruldu.
Çukurova ilkçağdan beri Anadolu’nun çeşitli yörelerini Suriye’ye bağlayan yolların kesiştiği bir yer olarak da önem taşıyordu. Cumhuriyet döneminde ise taşkınları önleme ve sulama amacıyla bazı önlemler alındı. Bataklıklar kurutularak başta sıtma olmak üzere buradan kaynaklanan hastalıklar önlendi ve yeni alanlar tarıma açıldı. Bunların yanında, tarımda makineleşmenin yaygınlaşması, nitelikli tohum kullanımı, gübrelemeye önem verilmesi ve ulaşım olanaklarının artmasıyla Çukurova ülkemizin en önemli tarım alanı haline gelmiştir. Çukurova'da yetiştirilen başlıca ürünler tahıl, pamuk, baklagiller ile öteki çeşitli sebzeler, turunçgiller ve meyvelerdir.
Önce tarıma dayalı olarak gelişen yöre sanayisi günümüzde oldukça çeşitlilik göstermektedir. Özellikle iplik ve dokuma sanayisi çok gelişmiştir. Aynca Çukurova ülkenin en gelişmiş kara, demir, deniz ve havayolu ulaşım olanaklarından da yararlanır.
Çukurova’nın başlıca yerleşme merkezleri Osmaniye, Ceyhan, Adana, Tarsus ve Mersin kentleridir. Bu kentlerde yaşayanların bir bölümü çok sıcak geçen yaz aylarında serinlemek için Akdeniz kıyısındaki Yumurtalık ile Karataş çevresine gider ya da Toroslar’daki yaylalara çıkar.