Dar Es-Selam
Doğu Afrika’daki Tanzanya’nın en büyük kentidir. Hint Okyanusu kıyısında, palmiye ağaçlarının süslediği bir körfezde kurulmuştur. Mercan kayalıklarının oluşturduğu dar bir boğazla Zengibar Adası’ndan ayrılır. İklimi sıcak ve nemlidir.
Bu çekici kentin nüfus yapısı karmaşıktır. Dar es-Selam’da çoğunluğu oluşturan Afrikalılar’m yanı sıra Arap, Asyalı ve Avrupalı olmak üzere değişik kökenli insanlar yaşar. Bu çeşitlilik kentin mimarisine de yansımıştır. Arap ülkelerine özgü dar sokaklar, sömürgecilik döneminden kalma Alman ve İngiliz yapılan, son yıllarda yapılmış modern ve yüksek binalar ve Afrikalılar’ın yaşadığı ilkel konutlar kente ilginç bir görünüm kazandırır. Dar es-Selam uluslararası havaalanıyla bir taşımacılık ve ulaştırma merkezidir. Kentin güneyde Zam bia’ya, batıda Tanganika Gölü kıyısındaki Kigoma’ya ve kuzeyde Victoria Gölü kıyısındaki Muansa’ya demiryolu bağlantısı vardır. Dar es-Selam 1956’da açılan derin su limanıyla Tanzanya, Zaire ve Zam bia’nın tarım ve maden ürünlerinin dışarıya satıldığı önemli bir ticaret merkezidir. Yörede cam eşya, ev eşyaları, çimento ve dokuma fabrikaları ve büyük bir petrol rafinerisi vardır.
Arapça’da “Barış Limanı” anlamına gelen Dar es-Selam, 1862’de Zengibar sultanı tarafından eskiden bir balıkçı köyü olan Mzizima’ nın yerinde kuruldu. Kent 1891-1916 yılları arasında Alman Doğu Afrikası’nın, 1916-64 arasında Tanganika’nın, daha sonra da Tanzanya’nın başkenti oldu. 1974’te ülkenin iç kesiminde bulunan Dodoma yetkililerce başkent ilan edildiyse de, hükümet hâlâ Dar es-Selam’dadır. Kent güzel kumsalları ve otelleriyle turistler için çekicidir. Ulusal Müze, Ulusal Sanat Galerisi ve Dar es-Selam Üniversitesi kentin önemli yapıları arasındadır.