Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Elazığ

  • Okunma : 860

Elazığ, Doğu Anadolu Bölgesi'nde il. Yüzölçümü 9 153 km², nüfusu 1990 sayımına göre 498 225, merkezi Elazığ kenti olan Elazığ ili, 11 ilçeye ayrılmıştır: Merkez, Ağın, Alacakaya, Arıcak, Baskil, Karakoçan, Keban, Kovancılar, Maden, Palu, Sivrice.

Kuzeyde Tunceli, doğuda Bingöl, güneyde Diyarbakır, güneybatı ve batıda Malatya illeriyle sınırlı olan Elazığ ili toprakları, güneyde, Güneydoğu Toroslar yayının orta kesimine dayanır. Burada en büyük yükseklikleri Hazarbaba ve Mastar dağları oluşturur. Doğuda, bu dağların arasına giren kabaca doğu-batı doğruItulu Gölcük (Hazar gölü) çukur alanının kuzeyinde, Murat vadisi boyunca dar boğazlarla ovalar birbirini izler. İlin ovaları içinde en genişi Uluova'dır. Ortasından "Harinket deresi" adlı bir suyun geçtiği bu ovanın bir kesimi, Keban barajının gerisinde oluşan gölün suları altında kalmıştır. Uluova'nın bir kenar girintisi olan Elazığ ovası, Uluova'dan Mayram dağlarıyla ayrılır. İlin batısında Hasandağı, bir ada gibi öteki alanlardan ayrılmış, doğuda Uluova ve Murat ırmağıyla, batıda da Fırat'ın bir büklümüyle kuşatılmıştır. İlin doğusunda, Murat ve Peri suyu vadileri arasında, çok engebeli bir alan yer alır ve Karakoçan ilçe merkezinin kuzeydoğusunda, Karaboğa dağında yükselti 2 372 metreyi bulur.

Elazığ ilinde, Doğu Anadolu'nun tipik kara iklimi egemendir. Yazın çukur alanlarda gündüzler çok sıcak, yayla kesimlerinde oldukça serin, kışlarsa her yerde soğuk geçer. İl merkezinde en soğuk ay ortalaması -1,3 °C, en sıcak ay ortalaması 27,2 °C, günümüze kadar kaydedilen en düşük sıcaklık -22,6 °C (30.12.1951), en yüksek sıcaklık 42 °C'tır (28.7.1949). Yıllık yağış tutarı, ortalama 433 milimetredir. Güneydoğu Toroslar kesimindeyse, yıllık yağış 1 metreyi aşar (Maden'de 1111 milimetre).

Doğa koşullarına göre kurakçıl bir orman örtüsüyle kaplı olması gereken Elazığ ilinde, orman örtüsü, büyük çapta yok edildiğinden, yerini meşe çalılıklarına ya da çıplak sırtlara bırakmıştır. Gerçek ormana ancak, baltanın erişemediği yüksek kesimlerde, küçük kümeler halinde raslanır. Bunun dışında, doğal bitki örtüsü, bozkır (step) görünüşündedir. Ova kesimlerinin yalnızca sulak yerlerinde, söğüt ve kavak kümeleri ile meyve bahçeleri görülür.

Elazığ ilinin en önemli akarsuyu, Malatya ili ile Elazığ arasında sınırı çizen Fırat ırmağıdır, iki büyük kolundan biri olan Murat suyu da, Elazığ topraklarından geçer. Elazığ ilinin büyük kesimi, sularını bu iki ırmağa boşaltır. İlin kuzeybatısında, Keban yakınında, Karasu ve Murat'ın birleşmesiyle oluşan Fırat, ilkbaharda karların erimesi ve yağmurlar nedeniyle kabarır, ilin güney kesiminin sularıysa, kaynakları bu ilin sınırları içinde olan Dicle ırmağında toplanır.

Elazığ ilinin en önemli gölü, Hazar gölüdür (eski Gölcük). Bu göl, fazla sularını, sızdırma ya da taşma yoluyla Dicle'ye akıtırken, cumhuriyet döneminde Hazar hidroelektrik santralının yapılmasından sonra, Murat havzasına boşaltmaya başlamıştır. 86 km² genişliğindeki bu gölün suları, deniz düzeyinden 1 248 metre yüksektedir. Keban barajının yapılmasından sonra, Fırat'ın Karasu, özellikle de Murat kolu boyunda uzun bir yapay göl oluşmuştur. 675 kmnın erişemediği yüksek kesimlerde, küçük kümeler halinde raslanır. Bunun dışında, doğal bitki örtüsü, bozkır (step) görünüşündedir. Ova kesimlerinin yalnızca sulak yerlerinde, söğüt ve kavak kümeleri ile meyve bahçeleri görülür.

Elazığ ilinin en önemli akarsuyu, Malatya ili ile Elazığ arasında sınırı çizen Fırat ırmağıdır, iki büyük kolundan biri olan Murat suyu da, Elazığ topraklarından geçer. Elazığ ilinin büyük kesimi, sularını bu iki ırmağa boşaltır. İlin kuzeybatısında, Keban yakınında, Karasu ve Murat'ın birleşmesiyle oluşan Fırat, ilkbaharda karların erimesi ve yağmurlar nedeniyle kabarır, ilin güney kesiminin sularıysa, kaynakları bu ilin sınırları içinde olan Dicle ırmağında toplanır.

Elazığ ilinin en önemli gölü, Hazar gölüdür (eski Gölcük). Bu göl, fazla sularını, sızdırma ya da taşma yoluyla Dicle'ye akıtırken, cumhuriyet döneminde Hazar hidroelektrik santralının yapılmasından sonra, Murat havzasına boşaltmaya başlamıştır. 86 km² genişliğindeki bu gölün suları, deniz düzeyinden 1 248 metre yüksektedir. Keban barajının yapılmasından sonra, Fırat'ın Karasu, özellikle de Murat kolu boyunda uzun bir yapay göl oluşmuştur. 675 km² genişliğindeki bu yapay gölün yanı sıra, Karakaya baraj gölünün bir kesimi de Elazığ ili sınırları içindedir genişliğindeki bu yapay gölün yanı sıra, Karakaya baraj gölünün bir kesimi de Elazığ ili sınırları içindedir.

ELAZIĞ TARİHİ

XIX. yy'da kurulmuş yeni bir kent olan Elazığ, 10 km kadar kuzeyindeki bir tepe üstünde bulunan tarihsel Harput kentinin yerini almıştır. Harput'un tarihiyse çok eski dönemlere kadar iner: Harputaş adı verilen ve Harput adının kökenini oluşturan bir Hitit kentinin, İ.Ö. XVIII. yy'da kurulmuş olduğu bilinmektedir.

Hitit devletinin dağılmasından sonra Urartular, Persler, Bizanslılar tarafından alınan Harput ve yöresi, VII. yy'da Doğu Anadolu'nun büyük bölümünü fetheden müslüman Araplar tarafından alındı ve Harput bir süre Bizans devleti ile Araplar arasında bir sınır kenti olarak, Arapların Anadolu'nun iç kesimlerine düzenledikleri birçok saldırıda askerî üs olarak kullanıldı. X. yy'da yeniden Bizanslılara geçti. Malazgirt zaferinden (1071) sonra başlayan Türk akınları sonucunda, 1085'te Çubuk Bey'in yönettiği Selçuklu birlikleri tarafından alındı ve Selçuklulara bağlı olarak kurulan Çubukoğulları Beyliği'nin merkezi oldu. 1115'te Artukoğullarından Belek Gazi tarafından Artukoğulları beyliğinin topraklarına katılıp, Artukoğullarının Harput kolunun merkezi oldu ve birçok anıtla süslendi. XIII. yy'ın ortalarında Alaettin Keykubat I tarafından Anadolu Selçuklu devleti topraklarına katılıp, KösedağSavaşı'ndan(1243) sonra Moğol egemenliğine girdi. XIV. yy'ın ortalarına doğru Dulkadıroğulları, daha sonra da Akkoyunlular tarafından alınan Harput, XVI. yy. başlarında kısa bir süre Safevilerin egemenliğinde kaldıktan sonra, 26 Mart 1516'da Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı topraklarına katıldı.

Selçuklular döneminde çok sayıda anıt ve yapıtla süslenmiş olan Harput, Osmanlı döneminde anayollara uzak kalması nedeniyle önemini yitirmeye başladı ve XIX. yy'ın ortalarında, aşamalı bir biçimde günümüzdeki yerine taşındı. Önce yörenin yöneticisi Reşit Mehmet Paşa, aşağıdaki düzlükte bir kışİa ve birkaç yönetim binası yaptırarak, yönetim merkezini düzlüğe taşıdı; daha sonra yerli halk da yavaş yavaş Harput'u boşaltıp, düzlükte yeni gelişen merkeze inmeye başladı. Yeni kente geçildiğinde, Harput'un nüfusu 20 000, yeni kurulan kentinkiyse henüz 5 000'ken, bu durum hızla tersine döndü ve Harput'un nüfusu azalmaya, yeni kentinkiyse artmaya başladı. XIX. yy'da yeni kentin en çok geliştiği dönem padişah Abdülaziz'in yönetimine rastladığından, kente Mamurat ül-Aziz ("Sultan Aziz'in imar ettiği yer" adı verildi. Sonradan bu uzun ad kısaltılarak "el-Aziz" (Elaziz) denmeye başlandı.

GÜNÜMÜZDE ELAZIĞ

Osmanlı döneminin sonlarında bir sancak merkezi olan Elaziz kenti, cumhuriyet döneminde bir ii merkezine dönüştürüldü. Cumhuriyetin ikinci yılından Şeyh Sait Ayaklanmasında, kısa bir süre ayaklanmacılar tarafından ele geçirilip, yağmalandı. 1927'de yapılan cumhuriyet döneminin ilk nüfus sayımında 20 000'i bulmayan (19 216) nüfusu, 1934'te demiryolu ağına bağlanmasıyla artmaya başlayıp, 1935'te 25 000'e yaklaştı (23 178), Kasım 1977'de adı Elazık'a ("azık beldesi"), 10 Aralık 1937 tarihinde Elazığ'a dönüştürüldü. 1950'li yıllardan sonra nüfusu daha hızlı artmaya başlayıp, 1970 sayımında 100 000'i(107 364), 1990 sayımında da 200 000'i aştı (204 603).

Elazığ'ın bu nüfus artışına paralel olarak alanı da genişlemiş ve eskiden kente yakın birer köy durumunda olan bazı yerleşmeler Elazığ'ın birer mahallesine dönüşmüştür. Son yıllarda Harput da Elazığ'ın belediye sınırları içine alınmıştır. Kentin ana eksenini doğu-batı doğrultusunda uzanan Gazi caddesi oluşturur. Kentin orta kesiminde bu caddeye kavuşan cadde ve sokaklar, Gazi caddesini ve birbirlerini dik olarak keserler. Ne var ki, kentin bu düzgün planı sonradan eklenen kesimlerle bozulmuş, üstelik yakın dönemde kentin kuzeyinde ve doğusunda gecekondu semtleri oluşmuştur.

ELAZIĞ EKONOMİSİ

Elazığ ilinde ekonomi, tarım ve hayvancılığa dayanır. Geniş tarım alanlarında özellikle tahıl yetiştirilir. Tahıl türleri arasında ilk sırayı buğday, ikinci sırayı arpa alır. Sanayi bitkilerinden şekerpancarı tarımı da önemlidir. Uluova'da pamuk da ekilir. Ceviz, badem, dut, kayısı, armut (ünlü paşa armudu), vişne, elma, çilek yetiştirilen Elazığ ilinde, bağlar da geniş yer tutar ve iyi cins üzümler yetiştirilir, ilin hayvan varlığında koyun ve kıl keçileri başta gelir.

Elazığ ilinin başlıca yeraltı gelir kaynaklan arasında Maden'deki bakır, Alacakaya'daki krom, Keban'daki simli kurşun yatakları sayılabilir. Bu sonuncu yataktan, az miktarda kurşun ve çinko elde edilir.

Elazığ'daki sanayi kuruluşlarının başlıcaları, il merkezindeki şeker, çimento, iplik, şarap ve süper fosfat fabrikalarıdır. 1939'da işletmeye açılan Maden Bakır İşletmesi de, ilin önemli sanayi kuruluşlarındandır.

ELAZIĞ ULAŞIMI

İskenderun-Erzurum karayolu, Elazığ ilini güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda keser. Bu karayolundan Diyarbakır'a ve Bingöl üstünden Van gölü kıyılarına giden kollar ayrılır. Malatya-Diyarbakır-Kurtalan demiryolu hattı da, ili batı-doğu doğrultusunda keser. Bu yoldan Yolçatı istasyonunda ayrılan bir hat, Elazığ kentinden geçerek Muş üstünden Van gölü kıyısında Tatvan'a ulaşır. Keban baraj gölünün oluşmasından sonra, gölün kıyılan arasında feribot seferlerine de başlanmıştır.