Eyyubiler
(1171-1252). Mısır, Suriye, Güneydoğu Anadolu ve Yem en’de 80 yıl kadar hüküm sürmüş bir hanedan olan Eyyubiler’in kurucusu Selahaddin Eyyubi’dir. Önceleri babası ve amcasıyla birlikte Şam Atabeyi Nureddin Zengi’nin hizmetinde çalışan Selahaddin Eyyubi 1168’de Fatımiler’in elindeki Mısır’ın alınışına katıldı. 1169’da Fatımi yönetimini eline geçiren ve vezir olan amcası Şirkuh kısa bir süre sonra ölünce ordunun da desteğiyle yerine geçti. Fatımi Halifesi Adid’in 1171’de ölümünden sonra da bu hanedana son vererek Mısır’ı kendi adına yönetmeye başladı. Bundan sonra egemenliğini Suriye’ye doğru genişletti ve 1174’te Şam Atabeyi Nureddin Zengi’nin ölümünden sonra Suriye tümüyle Selahaddin Eyyubi’nin denetimine girdi. Kardeşi Turanşah da 1174’te Yemen’i aldı. Egemenliğini Diyarbakır’a kadar yayan Selahaddin Eyyubi’nin en büyük başarısı 90 yıla yakın bir süreden beri Haçlılar’ın elinde bulunan Kudüs’ü geri almasıdır. 1187’de Hittin’de Haçlılar’ı büyük bir bozguna uğratan Selahaddin Eyyubi Filistin’in kıyı şeridindeki önemli kentlerle birlikte Kudüs’ü de ele geçirdi. Bu olayın Avrupa’daki yankıları büyük oldu. Papa Hıristiyanlarca da kutsal sayılan Kudüs’ün geri alınması için yeni bir Haçlı Seferi çağrısında bulundu. Papanın çağrısına Avrupa’nın üç büyük devleti olumlu yanıt verdi ve İngiltere Kralı I. Richard (Aslan Yürekli Richard) Fransa Kralı II. Philippe ile Almanya Kralı Friedrich Barbarossa komutasındaki birleşik Haçlı ordusu karadan ve denizden Kudüs’e doğru yola çıktı. Karadan giden Friedrich Barbarossa Tarsus Çayı’nı geçerken boğularak öldü. Bir bölümü Filistin’e varan Haçlı ordusu uzun bir kuşatmadan sonra 1191’de Akkâ’yı aldı. II. Philippe bu arada İngiltere kralıyla anlaşmazlığa düşerek ülkesine dönmek üzere ordudan ayrıldı. Tek başına Kudüs’e yürüyen I. Richard bir yıldan fazla süren bir kuşatmadan sonra sonuç alamayacağını görerek Selahaddin Eyyubi ile barış antlaşması imzaladı ve geri çekildi.
Selahaddin Eyyubi’nin 1193’te ölümünden sonra Eyyubi hanedanı devletin bütünlüğünü korumakta büyük güçlüklerle karşılaştı. Selahaddin Eyyubi daha sağlığında Suriye, Yemen ve el-Cezire (Diyarbakır ve güneyi) bölgelerine kardeşlerini ve oğullarını emir olarak atamıştı. Ölümünden sonra hepsi de kendi bölgelerinde bağımsız olarak davranmaya başladılar. Adil (1200-18) ve Kâmil (1218-38) dönemlerinde yönetim birliği bir ölçüde korunabildi. Kâmil Hıristiyanlarca iyi geçinebilmek amacıyla 1229’da Kudüs’ü Haçlılar’a geri vermek zorunda kaldı. Onun ölümünden sonra Eyyubiler yerel emirliklere bölündü. Bununla birlikte 1250’de yeni bir Haçlı seferi düzenleyen Fransa Kralı IX. Louis’yi yenmeyi başardılar. Ama iyice zayıflayan Mısır’daki ana kol 1252’de Memlûklar tarafından ortadan kaldırıldı. Şam, Halep ve el-Cezire’deki kollara da 1260’ta Moğollar son verdi. Yemen’deki kol ise daha 1229’da Resuliler tarafından ortadan kaldırılmıştı. Yalnız Hasankeyf ve Diyarbakır’da hüküm süren yerel bir Eyyubi emirliği 1470’teki Akkoyunlu istilasına kadar varlığını korudu.