İçmimarlık
İçmimarlık, Konut ya da başka amaçlarla kullanılan yapılar ile sözgelimi gemiler, uçaklar gibi her türlü kapalı mekânın süslenmesi, dekorasyonu ve döşenmesi işi. Genellikle dekorasyon terimi İçmimarlık terimiyle aynı anlamda kullanılır; oysa dekorasyon terimini iç mekânların döşenmesi ve süslenmesi (duvarkâğıtları, mobilya, perdeler, vb.) için kullanmak daha doğrudur. İçmimarlıksa, iç mekânların doğrudan tasarımı anlamına gelir.
İÇMİMARLIĞIN İLKELERİ
İç mekân tasarımı, mimarlığın birbiriyle ilintili, hattâ çoğunlukla birbiriyle çakışan dallarından etkilenir; mimarlık dalları, bir binanın temelinden başlayıp bütün yönlerine, çeşitli alet ve araç, otomobil gibi sanayi ürünlerinin tasarımını uğraş edinen sanayi tasarımı, mobilya ve tekstil tasarımı gibi çeşitli uzmanlaşma alanlarına kadar geniş bir alanı kapsar. İçmimar, mimarın üstlenmediği, iç mekânların planlanmasıyla, mobilya, vb. eşyaların seçimiyle, iç aydınlatmayla, renklerin seçimiyle, perde, halı ve kilimlerin seçimiyle ilgilenir. Bütün bu öğelerin yaşanan mekânları kullanışlı, sevimli ve konforlu kılacak bir uyum içinde kullanılması gerekir. Özel konutlarda bu işleri genellikle ev sahipleri yapar; az sayıda kişi de profesyonel bir içmimara danışır. Çok sayıda insanın kullandığı binalarsa (iş yerleri, bürolar, oteller, hastaneler, lokantalar, vb.), İçmimarlık dalında yüksek öğrenim ya da güzel sanatlar öğrenimi görmüş, ayrıca belirli pratik deneyimi olan bir içmimar tarafından tasarımlanır.
Bazı mimarlar, tasarımını yaptıkları binaların iç mekânları için de tasarım yaparlar; ama genellikle, yapının genel planını çizer, iç ayrıntılarının belirlenmesini sonraya bırakırlar. İç mekânların tasarımında ideal olan, iç mimarın tasarım aşamasında, yapının mimarıyla işbirliği yapmasıdır; mimar ile içmimar arasında uyum olduğunda, temel tasarımda katların konumu, asansörlerin yerleri, temiz ve atık su donanımı arasında da bir uyum olacaktır.
Önceden yapılmış, varolan bir binada içmimar, kapıların hareketini, duvarların, merdivenlerin konumunu, su elektrik, kalorifer (ve varsa merkezî klima ya da havalandırma) donanımını incelemiş olmalıdır.
İşlevsel nedenler. Her mimarlık tasarımının, kuramsal olarak, mekânın işlevinin göz önüne alınmasıyla başlaması gerekir. En yalın, işlevli mekânlar bile tasarımcıyı karmaşık sorunlarla karşı karşıya bırakır. Sözgelimi, sıradan bir salon, geniş bir etkinlik yelpazesinin (aile içinde ve dostlarla birlikte yapılacak toplantılardan, konuk ağırlamaktan, okuma, dinlenme, müzik dinleme ve televizyon izlemeye kadar) gerçekleştiği mekândır; söz konusu etkinliklerin her birinin gerektirdiği İçmimarlık özellikleri vardır. Tasarımcı genellikle, mekânı bölümlemek gibi pratik bir sorunda, belirli bir bütçe içinde kalarak, şöz konusu |mekânda belirli bir hava yaratmak ve bu ,mekânı kullanacak olanlara ters düşmemek zorundadır. Mekân ın|hareketli ya da sakin, resmî ya da içten, yalın ya da geniş görünmesinde, çeşitli coğrafi, ekonomik ve toplumsal bağlamları gözönünde tutmak gerekir.
Estetik öğeler. Bir iç mekânın işlevleri belirledikten sonra, içmimar, üstünde çalışacağı mekânın gerçek boyutlarını ve biçimini (dar ve alçak bir mekân rahat ve sıcak, yüksek bir|mekân etkileyici, geniş ve alçak bir mekânsa sıkıcı olabilir), o mekânı kullanacak kişilere uygun duruma getirmek ve estetik niteliklerini belirlemek zorundadır. Orantı kavramının daha soyut ve göreli bir sonucu, kişiye göre değişen bireysel ölçek düşüncesidir; bireysel ölçek, mekânların ve nesnelerin gerçek, nesnel boyutları ile bireyin ruhsal olarak algıladığı boyutlardır. Sözgelimi küçük bir oda içinde büyük ve hantal mobilyalar kişinin gözünde büyürken, küçük mobilyalar geniş bir salonda göze çarpmaz.
Renk ve ışık, bir arada, iç mekânda güçlü bir estetik etki yaratırlar. Parlak, canlı renkler iç mekânda, aranılan çekici bir etki yaratırken, resmî, ciddi bir içmekân için koyu, karanlık renklere yer vermek gerekir. Parlak bir ışıklandırma, neşeli, hareketli bir iç mekân izlenimi yaratırken, loş ışık, dingin, huzur verici bir mekân oluşturur. Kullanılan gereçlerin dokusu (düz ve parlak, yumuşak ve dalgalı gibi) da farklı izlenimlere yol açar; yüzeyler küçük ve dolu, geniş ve ciddi, pürüzsüz ve düzgün olabilir.
Tasarım süreci. Bir iç mekânın tasarım planlaması, içmimarın kâğıt üstünde ımekânın kullanımına ve gereksinmelere ilişkin bir taslak yapmasıyla başlar. Bu evreyi taban planına ve kaba perspektif görünüşlere ilişkin bir öntaslak aşaması izler. Bu aşamada perspektif çizimleri ve maketler de kullanılır. Daha sonra iç dekorasyonda kullanılacak gereç örneklerinin yer aldığı renkli kataloglardan, çeşitli öğeler seçilir. Tasarımla ilgili kararlar alınıp, seçim yapıldıktan sonra, tasarımcı çeşitli öğelerin yerlerini belirleyen uygulama çizimlerini gerçekleştirir. Aydınlatma, su donanımı ve mekanik sistemler ayrı bir çizim gerektirir. Bu işlemleri, bütçelendirme, uygulayıcıların seçimi, siparişler ve gerçekleştirilecek işlerin denetimi izler. Tasarım, aksesuarların ve mekâna yerleştirilecek sanat yapıtlarının seçimiyle tamamlanır.