Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

İpek böceği

  • Okunma : 671

İpek böceği, Dut kelebeğinin (Bombyx mori) tırtılına, halk arasında verilen ad.

Dut kelebeğinin anayurdu belli değildir; çünkü, doğada artık kendi başına yaşar durumda olanı yoktur. Ama Doğu Asya'dan geldiği sanılmaktadır; çünkü yetiştirilmesine Çin'de başlanmıştır ve ipek böceğine en yakın tür (Theophila mandarina), Çin'de bulunmaktadır; dut kelebeğinin, uzun bir yetiştirme ve ayıklanma sürecinden sonra bu türden türediği düşünülebilir.

İpek, İ.Ö. III. binyılda Çin'de kullanılmaya başlanmış, ama yapım gizinin açığa vurulmasını yasaklayan çok sıkı yasalar nedeniyle üretimi uzun yıllar başka ülkelere kapalı kalmış, İ.S. IV. yy'da ilk bilgiler, söylenti halinde Asya'nın öbür bölgelerine sızmaya başlamış, sonunda İ.S. 500'e doğru ipek böceği tohumu (yumurtası) Doğu'dan Avrupa'ya götürülerek yetiştirilmeye başlanmış ve ipek böcekçiliği, özellikle Araplar aracılığıyla yavaş yavaş Akdeniz ülkelerine yayılmıştır.

Dut kelebeği, kirli beyaz renkte, tıknaz gövdeli, gövdesine göre küçük kanatlı, kanatlarının üstünde enlemesine birkaç esmer çizgi bulunan bir kelebektir. Ömrü çok kısa olan dişi kelebek, böcekçinin koyduğu bir nesneye (genellikle küçük bir bez torba ya da bir kutu) ortalama 450-500 yumurta yumurtlayarak, helmeli bir maddeyle birbirine yapıştırır.

Mercimek biçimindeki yumurtalar, başlangıçta sarımsı renktedir; sonra kuluçka zamanı külrengine döner; yumurtalar küçüktür ama, büyüklükleri ırka göre değişir. Yumurta haziran sonu ya da temmuz başında alınır; ilkbahara kadar sürecek uzun bekleme süresi boyunca sıcaklığı, nemi ve havalandırması özenle düzenlenen özel odalarda saklanır.

İpek böceği yetiştirmeye başlanmadan bir ay kadar önce, kuluçkalama başlar; yumurtaların bulunduğu oda sıcaklığı yavaş yavaş artırılarak, ipek böceklerinin yumurtadan çıkmaya başladıkları 22 °C'a kadar yükseltilir.

Dut kelebeğinin tırtılı, kelebeklerin çoğunun tırtılında olduğu gibi, çokbacaklıdır: Göğüs bacaklarından başka, karın bölümünde 5 çift yalancı bacak, bunların uçlarında da bir çengel tacı bulunur. Tırtıl doğarken ancak 3 mm uzunluğunda, külrengi-esmer renkte ve uzun kıllıdır; sonra giderek krem beyazı bir renk almaya başlar ve bedeni pütürsüz, dümdüz bir hale gelir. Üstünde iki küçük duyarga bulunan bir başı ve öğütücü bir ağzı vardır. Üç göğüs bölütünden birincisi körelir, öbür ikisi pek çok süreç sonucunda şişer. Karın, 10 bölütten oluşur. Tırtıla yandan bakılırsa, birinci göğüs bölütü ile ilk 8 karın bölütünde solunum delikleri, yani 9 çift hava deliği görülebilir; deri üstünde iri siyah noktalar halinde beliren hava delikleri, içerde de bir o kadar hava borusuyla devam eder.

Tırtıllar yalnız beyaz dut (Morus alba) ve kara dut (Morus nigra) yapraklarıyla beslenirler. Çok oburdurlar ve büyük bir hızla gelişirler.Gelişmeleri yaklaşık bir ay sürer ve bu sürejiçinde(4 kez deri değiştirirler; iki deri değiştirme arasında geçen süre 4-6 gündür; gelişmenin beşinci bölümü 8-10 gün sürer; bu günler, ağırlığın 4 kat arttığı bir dönemdir; ipekböceğinin ağırlığı 4-5 gr'ı bulur. Uzunluğu da iki kat artar; tam olgunlukta, doğuştaki boyunun 25 katına varır: 70-80 mm.

Olgun tırtıl, koza örmeye başlar. Kozanın ipeği, çok gelişmiş olan bir çift ipek bezinden sağılır; olgun tırtılda, ipek bezlerinin uzunluğu 32-36 mm'yi ve beden hacminin 2/5'sini bulur. Borumsu biçimdeki bu bezler üç bölümden oluşur; uzun ve çepeçevre olan salgıcı bölümün ardından, çok iri bir depo bölümü gelir; onu da ince bir kanaldan oluşan son bölüm izler. İki bezden gelen borular birleşerek, ipek haddesine varan kısa bir boru oluştururlar. İki bezin salgısı basınçla bir çeşit oluktan geçerken, sümüksü iplik biçimini alır ve havayla karşılaşınca katılaşır. İpek telin kalınlığı, 15-20 mikron dolayındadır.

Koza, uzunluğu 800-1 500 m arasında değişen bir ipek telden oluşur. Tırtıl, kozayı örmek için, "askı" olarak kullanılan dallardan birine çıkar; kendini rastgele çıkardığı birkaç iplikle oraya bağlar; sonra salgıladığı ipeğe sarılmaya başlar; önce sargıları gevşek ve bol tutar, giderek sıkılaştırır. Çalışması gece-gündüz sürer ve ipliğini çıkardığı sürece, başını sürekli olarak bir 8 çizecek biçimde oynatır; yavaş yavaş kozanın bir bölgesinden öbürüne geçer: Kozasını bitirmesi için gerekli 3-4 gün içinde, başıyla yaklaşık olarak 130 000 kez aynı hareketi yaptığı hesaplanmıştır. İpek üretimi sona erdiği ve bezler boşaldığı zaman, artık çok zayıflamış olan tırtıl, hareketsizleşir; o zaman başkalaşma başlar; bir ya da iki gün içinde krizalite dönüşür; on gün sonra da erişkin olur.

Kozalar, krizalitini öldürmek için çok sıcak (90 °C) suya daldırılarak, ipek ipliği çözülür: Erişkin böcek ölmez de kozayı deler çıkarsa, kozayı zedeler ve ipeği keser. Kozadan çözülen ipek, kaynar bir eriyiğe daldırılarak ipliği saran kılıfından kurtarılır. İpek verimi, koza ağırlığının 1/9'i ya da 1/10'i kadardır.