İpek
İpek, Doğanın sağladığı ender dokumacılık ürünlerinden biri. İpek, halk arasında "ipekböceği" adı verilen dut kelebeğinin (Bombyx mori), kendine koza yapmak için salgıladığı uzun telciklerden oluşur
Kozayı oluşturmak için çifte sekizlik diziler halinde bulunan telciğin uzunluğu, genellikle 800-1 500 metre arasında değişir. İplik çekmek, kozanın çözülmesi anlamına gelir. Bunun için kozalar kaynar suya atılır, sonra ipliğin serbest ucunu yakalamak amacıyla bir çalı süpürgesiyle kozaların yüzeyi oğuşturulur.
Kozalar, içinde 90° sıcaklıkta su bulunan bakır bir kaba yeniden atılıp, iplik salgısının ana maddesinin yumuşaması, birçok kozadan gelen iplikleri birleştirme olanağı verir. İki komşu kazandan çekilen birçok iplik grubu birbirine çapraz sürtülüp perdahlandıktan sonra, iplikler haddeden geçirilir. Bu yolla elde edilen ham ipek, bir kılavuza aktarıldıktan sonra bir çıkrığın çevresine sarılarak, çile haline getirilir.
Bundan sonraki işlemlerin tümüne birden "eğirme" denir; eğirmenin amacı, ipliği (işe yaramaz maddelerden kurtarmak, ipliğe uygun bir büküm vermek, sonra bütün çapağını çıkarmak için "kazımak"tır. Kazıma (ya da pişirme) sırasında, ham ipek çileleri, sıcaklığı elde edilecek ipeğin tipine göre değişen sabunlu su banyosuna daldırılır; böylece ham, yarı pişmiş, pişmiş, yumuşak ipek ipliği elde edilir. Çapaklar temizlenirken, aynı zamanda ipeğin sarımsı rengi de giderilmiş ölür. Çapak temizleme işleminde ipek, ağırlığının yaklaşık % 25'ini yitirir; bunu karşılamak için, içinde kalay silikofosfat bulunan banyolardan birçok kez geçirilerek katkılanır.
Dokuma sırasında, çözgü için birinci nitelikli bükülmüş ipek, atkı içinse hafif bükülmüş düşük nitelikli ipek kullanılır. Yasaya uygun olarak, ipek dokumalara, arı ya da katkılı olduğuna göre, bir damga vurulması gerekir.
Ham ipek üretiminin yüzde 90'ı, ipekböceği yetiştirmek için en iyi koşulların (iklimin sıcaklığı ve el emeğinin ucuzluğu) bir arada bulunduğu Uzakdoğu'dan gelir. Avrupa'da üretim, XIV. yy'ın sonundan bu yana sürekli azalarak önemsizleşmiştir. İpek sanayisi, üretim yerlerinin yakınında ve çok eski geleneklerin sürdüğü Milano ve Lyon gibi eskiden beri sanayileşmiş yerlerde gelişmiştir.
Ülkemizde daha Selçuklular döneminde başlanan ipekçilik, günümüzde Bursa'da hâlâ sürdürülmekteyse de, eski önemini yitirmiştir (1991'de 1 353 ton yaş koza).
Daha dayanıklı ve daha ucuz olan sentetik dokumaların güçlü rekabeti karşısında kalan ipek, lüks giyim kesiminde geçerliliğini günümüzde de korumaktadır.