İskenderiye
İskenderiye, Mısır'ın başlıca limanı ve ikinci büyük kenti. Nil deltasının batı yanında, Maryut gölü ile Akdeniz arasındaki kıyı şeridine 1,5 km'lik bir setle bağlı Eskiçağ'daki Pharos adacığı üstünde yer alan İskenderiye'nin nüfusu 3 170 000'dir. Setin birbirinden ayırdığı Doğu ve Batı limanlarından Doğu limanı, günümüzde yalnızca yatları barındırır; Batı limanıysa son derece işlektir.
Akdeniz iklimi etkisindeki İskenderiye'de, en soğuk ay olan ocak ayında ortalama sıcaklık 18 °C dolayında en sıcak ay temmuzdaysa, 31 °C dolayındadır. Toplam yağış miktarı 250 mm'yi aşmaz. Yağışlar kışın, aralık ve ocak aylarında toplanmışlardır; yaz aylarında hemen hiç yağış düşmez.
TARİH
İ.Ö.332'de Büyük İskender'in buyruğuyla düzgün bir plana göre kurulan İskenderiye'nin caddeleri birbirlerine dik açılarla keser. İ.Ö. 280'de Pharos adasında kurulan fenerin büyük bölümü 1324'teki bir depremde yıkılmıştır.
2 000 yılı aşkın süreyle Mısır'ın en büyük kenti olan İskenderiye özellikle eski Pharos adasının kıyıya bağlanmasından sonra gelişti. Eskiçağ'da birçok görkemli anıtla (Serapis tapınağı, Foseidon tapınağı, İskenderiye kitaplığı, vb.) donatılan kent, Ptolemaios sülalesi döneminde, Helen dünyasının edebiyat ve bilim merkezi haline geldi. Romalılara geçince, elverişli konumu sayesinde dünya ticaretinin merkezi olup, 642'de müslüman Araplar tarafından fethedildi. XVI. yy. ortalarında Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılıp, 1798'de Napolyon'un komuta ettiği Fransız birlikleri tarafından işgal edildiyse de, 1801 'de geri alındı. Kavalalı Mehmet Ali Paşa döneminde Mısır'ın yönetim merkezi olup (1805-1845), 1882'de İngilizler tarafından topa tutularak büyük bölümü yıkıldı ve işgal edildi. İkinci Dünya Savaşı sırasında İngilizler tarafından deniz üssü olarak kullanılıp, Birinci Dünya Savaşı sonunda Mısır'la birlikte Osmanlı egemenliğinden çıktı.
GÜNÜMÜZDE İSKENDERİYE
Günümüzde İskenderiye, kıstak kesimindeki eski bölümü ile Doğu limanının güneyindeki Batı görüşlü yeni bölümün birbiriyle çeliştiği, birçok cami, saray, anıt, park ve bahçe içeren sevimli bir kenttir. El-Raml banliyösü ince kumlu güzel kıyılarıyla "Mısır'ın rivierası" diye ün salmıştır. Mısır'ın başlıca limanı olmasının yanı sıra, sanayinin efe önemli ölçüde geliştiği (petrol arıtılması, dokuma ve besin sanayileri, otomotiv sanayisi, vb.).