Klasisizm (Edebiyat)
Klasisizm (Edebiyat)
XVII. yy'da Avrupa'da, özellikle de Fransa'da, Yunan ve Latin edebiyatları geleneğine bağlı olarak gelişen edebiyat akımı.
XVII. yy'da Fransa, mutlakıyetçi monarşinin güçlenmesi, yönetimin merkezleşmesiyle iç düzenini sağlamlaştırmış, Avrupa devletleri arasında da üstünlük kazanmıştı. Bu düzenlilik ve üstünlük, toplumun öbür kurumlarına da yansıdı; 1634'te Fransız dilinin ve edebiyatının kuralları ile yasalarını saptamak amacıyla Fransız Akademisi kuruldu. Bu dönemde yaşayan ünlü filozof Descartes'ın savunduğu "gerçeğin ve doğrunun ancak akılla bulunabileceği, tutkuların akılla düzene sokulabileceği", vb. görüşleri, toplumda ve edebiyat yapıtlarında "akılcı ve iradeli insan tipi"nin doğmasına öncülük etti.
İlkelerini Boileau'nun l'Art Poetique (Şiir Sanatı, 1924) adlı kitabında ortaya koyduğu klasisizmde, Yunan ve Latin edebiyatçıları örnek alınarak, onlar gibi yazmak ilkesi benimsendi. Akıl ve sağduyuya ağırlık verilip, gerçek ve doğal, akıl yoluyla incelenmeye çalışıldı; işlenen konuların gerçek olmasından çok, gerçeğe uygun olması ilkesi arandı; insanın ruhsal yapısının araştırılmasına ve ortaya konulmasına önem verildi; insanın değişmeyen duygu ve düşüncelerinin bulunduğu savunuldu; yalnızca seçkin ve olgun insanlar, yani akılcı ve iradeli insanlar, dış görünüşleriyle değil de ruhsal durumlarıyla anlatılarak, çocuklara ve halktan kişilere yapıtlarda yer verilmedi. Klasik yazarlar, ahlâkçı bir tutum takınarak, tutkuların akıl yoluyla düzene sokulabileceğini savundular; erdeme öncelik ve ayrıcalık tanıdılar.
Ayrıca, yapıtlarda insan dışındaki her şey (giysi, dekor, doğa görünümleri, vb.) önemsiz sayılıp, yazarlar kendi kişiliklerini gizlediler. Yapıtların konuşma diliyle yazılması ilkesi benimsendiyse de, halkın değil, seçkinlerin dili yeğlendi; üslubun yalın, açık ve sağlam olmasına özen gösterildi. Biçim kusursuzluğu ön planda tutulup, konudan çok, konunun işleniş biçimi önemli sayıldığı için, birçok edebiyatçının aynı konuyu işlemelerine çok sık rastlandı.
Klasisizmin başlıca yazarları arasında, tragedyada Jean Racine ve Pierre Corneille, komedide Moliere, manzum mektup ve manzum yergide Boileau, fablda La Fontaine, özdeyişte La Rochefoucauld, portrede La Bruyere, söylevde Bossuet, mektupta Mme de Sevigne, anıda Saint-Simon, romanda Mme de la Fayette ve F. Fenelon, felsefede Descartes ve Pascal sayılabilir.
Türk edebiyatında klasisizm akımı, Batı'dan alınan öbür edebiyat akımları kadar yaygınlaşmamıştır. Türk edebiyatında ilk çeviri roman F. Fenelon'un Telemakhos'un Başından Geçenler adlı kitabıdır. Yusuf Kâmil Paşa bu romanı Terceme-i Telemak adıyla yayınlamıştır (1862). Ayrıca, Şinasi La Fontaine'den yaptığı çevirilerle, Ahmet Vefik Paşa da Moliere'den yaptığı çeviri ve uyarlamalarla, klasisizmi Türk edebiyatına tanıtmışlardır.