Bilgi Diyarı

Aşağıdaki Kutu ile Sonsuz Bilgi Diyarı'nda İstediğinizi Arayabilirsiniz...

Nevşehir

  • Okunma : 426
Nevşehir Resim

Nevşehir ili İç Anadolu Bölgesi’nde yer alır. Çok eski bir yerleşim alanı olan bu il, ilginç yüzey şekilleriyle çevresinde bulunan öteki illerden ayrılır. Toprağın kolaylıkla oyulabilecek bir yapıda olması, Nevşehir’de zengin bir yerleşim kültürünün oluşmasına yol açmıştır. Özellikle ortaçağda buraya yerleşen Hıristiyanların barınmak ve ibadet etmek için araziyi oyarak yaptıkları çok sayıda yapı, günümüzde Nevşehir’in geniş bir açık hava müzesi durumuna gelmesine yol açmıştır. Yöredeki doğal ve tarihsel zenginlikler daha çok Avanos-Nevşehir-Ürgüp üçgeni içinde yoğunlaşır. İlin bu kesiminde bulunan 9.576 hektarlık alan 25 Kasım 1986’da Göreme Tarihi Milli Parkı olarak koruma altına alınmıştır.

    Turizmden sağladığı gelir her yıl daha da artan ve birçok turistik tesis yapılmış olan Nevşehir ilinin adı geçince akla hemen dünyaca ünlü peribacaları gelir.

Doğal Yapı

Akarsu vadileriyle yarılmış olan orta yükseklikteki dalgalı düzlüklerden oluşan Nevşehir ilinde dağlık alanlar fazla yer tutmaz. Kuzey kesimini Kızıldağ, güneydoğu kesimini Hodul Dağı, güney kesimini de Erdaş Dağı engebelendirir. 2.000 metreyi aşmayan il topraklarının en yüksek noktası, Erdaş Dağı’nın 1.982 metreye ulaşan doruğudur. Geniş bir yayla niteliğindeki bu topraklar, sönmüş birer yanardağ olan Erciyas Dağı ile Melendiz-Hasan Dağları’nın uzun jeolojik çağlar boyunca püskürttüğü tüf ve lavların birikmesiyle oluşmuştur. Daha sonra başlayan akarsu aşındırması, bu volkanik arazide peribacalarının oluşmasına neden olmuştur.

    Nevşehir ili topraklarından kaynaklanan sular, Kızılırmak aracılığıyla Karadeniz’e ulaşır. İlin orta kesiminden aşağı yukarı doğubatı doğrultusunda geçen Kızılırmak’a katılan başlıca küçük akarsular Damsa ve Nevşehir çayları ile Kızılöz ve Çırdıkınözü dereleridir. Kuzey kesimden doğan akarsular da il sınırları dışında, Kızılırmak’ın en uzun kolu olan Delice Irmağı’na katılır. Doğal göle rastlanmayan Nevşehir ilinde Damsa ve Tatlarin barajlarının ardında suların birikmesiyle oluşan iki yapay göl vardır.

    İç Anadolu Bölgesi’ne özgü kara ikliminin etkisi altında kalan Nevşehir ilinde yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer. İlde yıllık ortalama yağış miktarı 400 milimetreyi bulmaz. Orman varlığı açısından ülkemizin en yoksul illerinden biri olan Nevşehir yöresinde doğal bitki örtüsü bozkır (step) görünümündedir.

Tarih

Nevşehir ilinin çeşitli kesimlerinde yapılan kazı ve araştırmalarda elde edilen buluntular, yerleşim tarihinin Cilalı Taş Devri’ne kadar uzandığını gösterir. Hattiler'in yurdu olan ve yüzyıllarca Hitit, Frig ve Pers egemenliğinde kalan bu topraklarda, İÖ 4. yüzyıl sonlarında Kapadokya Krallığı kuruldu. İS 17’de Roma’ya bağlanan Kapadokya, Anadolu’da Hıristiyanlık’ın hızla yayıldığı başlıca bölgelerdendi. 7. yüzyılda önce Bizanslılar’la Sasaniler arasındaki savaşlar, daha sonra da Arap saldırıları sırasında Hıristiyan Kapadokya halkının bir bölümü, kuytu bir yöre olan Göreme vadisine sığındı. Buraya gelenler kolay oyulabilen arazi ve doğal bir barınak niteliğindeki peribacalarında birçok konut, kilise ve manastır yaptılar. Bu dönemde Göreme vadisinde 300’ü aşkın kilise yapıldığı sanılmaktadır. Bu kiliselerin günümüze ulaşabilenlerinin duvar ve tavanları Kutsal Kitap’tan alınan sahneleri betimleyen fresklerle, bazıları da doğadan alınan motiflerle süslüdür. İlin güney kesimindeki Kaymaklı ve Derinkuyu’da bulunan, içinde binlerce kişinin yaşayabileceği yeraltı kentleri dibe doğru tam sekiz katlıdır. 11. yüzyılda yöreye gelen Türkmenler tarafından yağmalanan, Haçlılar tarafından yakılıp yıkılan Kapadokya yöresi, Anadolu Selçukluları’ndan sonra İlhanlılar, Eretna Beyliği, Kadı Burhaneddin Devleti ve Karamanlılar tarafından da yönetildi. İl toprakları 14. yüzyılın sonlarında Osmanlılar’ın eline geçti. 1402’deki Ankara Savaşı’ndan sonra Timur’un Karamanlılar’a geri verdiği Nevşehir yöresi, 1466’da yeniden Osmanlı topraklarına katıldı. Osmanlı döneminin sonlarında Konya vilayetine bağlı Niğde sancağının sınırları içinde bir kaza olan Nevşehir, Cumhuriyet döneminde de uzun süre bu yönetsel konumunu korudu, 1954’te ise il oldu.

Ekonomi

İl halkının önemli bir bölümü kırsal kesimde yaşar ve ekonomi tarıma dayalıdır. Hayvancılığın fazla gelişmediği ilde yetiştirilen başlıca tarım ürünleri patates, buğday, şekerpancarı, arpa, üzüm, soğan, çavdar, nohut, elma ve karpuzdur. Bağların geniş alanlar kapladığı Nevşehir yöresinin, şarapçılık tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu yörede Hititler döneminden beri üzüm yetiştirildiği ve şarap yapıldığı bilinmektedir. Birçok un fabrikası olan ildeki en büyük sanayi kuruluşu Sümerbank'ın pamuklu dokuma fabrikasıdır. Küçük çaplı bazı başka sanayi kuruluşları da olan Nevşehir ilinde başlıca geleneksel uğraşlar halıcılık ve çanakçılıktır. Bu uğraşlar günümüzde turizme yönelik olarak yapılmaktadır. Turizm Nevşehir ilinde önemli bir gelir kaynağıdır. Dünyanın başka ülkelerinde benzerine rastlanmayan peribacaları ile Hıristiyanlığın ilk dönemlerinden kalma birçok tarihsel yapı özellikle yabancı turistlerin büyük ilgisini çeker. Tarihte Kapadokya diye adlandırılan geniş bölgenin bir parçası olmasına karşılık, günümüzde yalnızca Nevşehir-Ürgüp-Avanos üçgeninin içindeki bölgeye Kapadokya denmektedir. Bu bölgede birçok turistik konaklama ve hizmet tesisi vardır. Bazı oteller ve lokantalar arazide oyulmuş eski yapılarda, bazıları da yeni oyulan yerlerde hizmet verir. Nem oranının yanı sıra sıcaklığın da yıl boyunca değişmeden aynı düzeyde kaldığı bu oyuklardan, patates, elma, beyazpeynir ve Akdeniz Bölgesi’nden getirilen limonların depolanmasında da yararlanılır. Uçhisar yöresinde yoğunlaşan bu depolara “limonluk” denir. Yeraltı kaynakları açısından oldukça zengin olan Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesi topraklarından çıkarılan ve kaymaktaşı adıyla da bilinen hacıbektaştaşı hediyelik eşya yapımında kullanılır.

Toplum ve Kültür

Eski bir yerleşim alanı olan Kapadokya, hem toplumsal, hem de kültürel açıdan önemli olaylara sahne olmuştur. Göreme vadisine sığınan Hıristiyanlar’m yaptığı kiliseler, eskiden Korama adıyla kurulup daha sonra Göreme olarak anılan eski yerleşim yeri yakınında yoğunlaşmıştır. Zelve’de de benzerleri bulunan bu yapıların yer aldığı kesimler açık hava müzesi haline getirilmiştir. Bu yörede tarih içinde ilginç bir dil de oluşmuştur. Yörede oldukça kapalı bir alanda yaşayan Ortodoks Hıristiyanlar zamanla anadilleri yerine Karamanlı Türkçesi denen bir dil geliştirmişlerdir. Şarapçılık ve ticaretle geçinen, Türkçe konuşup Yunan harfleriyle yazan bu halk, Lozan Barış Antlaşması hükümlerine göre Yunan sayılarak Yunanistan’a göç etmiştir.

    Kültürel açıdan önem taşıyan bir başka yerleşim yeri de Bektaşilik’in merkezi olan Hacıbektaş kasabasıdır. Kasabadaki Hacı Bektaş Veli Dergâhı 1964’te müze haline getirilerek ziyarete açılmıştır. Çok sayıda ziyaretçi çeken Hacıbektaş kasabasında her yıl Hacı Bektaş Veli’yi anma şenlikleri düzenlenir.

    Yörenin geleneksel el sanatları dokumacılık ve çömlekçiliktir. Her iki el sanatının geçmişi çok eskilere uzanır. Dokumacılık Bizans döneminden beri sürdürülmektedir. Günümüzde eski yaygınlığını yitiren bu el sanatının en önemli türü halıcılıktır. Ayrıca bazı yörelerde, kilim, cicim ve battaniye de dokunmaktadır. Günümüzde halıcılığın yaygın olduğu yerler Avanos ve Ürgüp’tür. Kökleri Hititler’e kadar uzanan çömlekçilik ise eski önemini yitirmiştir. Bugün en çok Avanos ve çevresinde sürdürülen çömlekçilik turistlere yönelik ürünler vermektedir.

    Nevşehir ve Ürgüp müzelerinde, yapılan kazılarda elde edilen çeşitli arkeolojik buluntular ile yöreden derlenen etnografik yapıtlar sergilenir. İldeki başlıca eğitim ve kültür kurumu Erciyes Üniversitesi’ne bağlı Nevşehir Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulu’dur.

İl Merkezi: Nevşehir

Nevşehir kenti, Hititler döneminde Nyssa adıyla anılıyordu. Daha sonraları Nisa adıyla anılan yerleşim yeri bugünkü kentin yakınındaydı. Kale eteğindeki Muşkara köyü ise küçük bir yerleşim yeriydi. 18. yüzyıl başlarına kadar 18 haneli bir köy olan Muşkara’da doğan ve önce Muşkaralı İbrahim adıyla anılan, sonra da Osmanlı sarayına damat olarak girip sadrazam olan İbrahim Paşa, kentin gelişip ilerlemesinde etkili oldu. Damat İbrahim Paşa’nın gerçekleştirdiği bayındırlık çalışmaları yerleşim yerinin gelişmesine yol açtı. 1718-26 arasında yapılan Damat İbrahim Paşa Külliyesi medrese, Kurşunlu Cami, imaret, sıbyan mektebi, hamam ve handan oluşur. Böylece gelişmeye başlayan yerleşim yerine 18. yüzyılda Osmanlıca “yeni kent” anlamında Nevşehir adı verildi. Cumhuriyet döneminde Rumlar’ın boşalttığı mahallelere Balkanlar’dan gelen Türkler yerleştirilmek istendi. Göçmenler buralara yerleşmeyince yeni yerleşim yerlerine doğru genişleme oldu ve kent kuzey ve kuzeydoğuya doğru büyüdü. Sanayi kuruluşları güneybatı kesimdeki Aksaray yolu kenarında yer alır. Kentin kuzeydoğusunda askeri birliklerin bulunduğu alanlar vardır.

    İlin güney kesiminde yer alan Nevşehir kenti ulaşım açısından önemli bir konuma sahiptir. Kırşehir’i Niğde’ye ve Aksaray’ı da Kayseri’ye bağlayan karayolları kentte kesişir.

    Kentin nüfusu 50.204’tür (1985).

Nevşehir'e İlişkin Bilgiler

Yüzölçümü: 5.467 km2.

Nüfus: 278.129 (1985).

İl Trafik No: 50.

İlçeler: Nevşehir (merkez), Acıgöl, Avanos, Derinkuyu, Gülşehir, Hacıbektaş, Kozaklı, Ürgüp.

İlgi Çekici Yerler: Göreme Tarihi Milli Parkı; Uçhisar, Zelve, Ortahisar, Çavuşin ve Ürgüp tarihsel yerleşmeleri; Kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı kentleri; peribacaları; Ürgüp'teki St. Basil, Tavşanlı, Karaçalı, Elmalı kiliseleri, Başmelek Manastırı; Nevşehir ve Ürgüp kaleleri; Haçı Bektaş Veli Dergâhı; Avanos Ulucamisi; Damat İbrahim Paşa, Taşkın Paşa ve Karavezir külliyeleri; Kaya, Alaeddin, Kızılkaya köyü, Aşçıbaşı camileri ve Taşcami; Beylik Hanı, Sarıhan; Kozaklı Kaplıcaları; Nevşehir, Hacıbektaş ve Ürgüp müzeleri; Göreme ve Zelve açık hava müzeleri.

Nevşehir Resimleri