Afyon
Afyon, Afyon ilinin merkezi. Afyon kenti İçbatı Anadolu'da, koyu renkli volkanik kayalardan oluşan ve üstünde bir hisar yükselen çok dik yamaçlı bir tepenin eteğinde, 1 010 m yükseltide kurulmuştur.
Afyon Tarihi
Eskiçağla ilgili bilgilerin yetersiz olduğu Afyon (Afyonkarahisar da denir) kentinin yerinde, Ortaçağ'da Bizans döneminde Akroinos adlı bir kale bulunuyordu. Bizans döneminde Arap ve Türk akınları düzenlenen kale ve çevresi, XIII. yy'ın başlarında (1210'dan önce), Türklerin eline geçti. Bir süre Sahiboğullarının egemenliğinde kalıp (bu nedenle, kente o dönemde Karahisar-ı Sahib adı veriliyordu), o döneme kadar kaleden oluşan yerleşme, kale dışına taşmaya ve kalenin güneybatısına doğru yayılmaya başladı. 1341'den sonra Germiyanoğullarının eline geçen, Germiyanoğlu Yakup Bey II döneminde, Yıldırım Bayezit tarafından Osmanlı topraklarına katılan kent, Ankara Savaşı'ndan sonra Timur'a bağlı kuvvetler tarafından yakılıp yıkıldı. Yeniden Germiyanoğullarına geçip, 1428'de Yakup Bey'in ölümünden sonra, vasiyeti gereğince kesin olarak Osmanlı topraklarına katıldı. Fatih Sultan Mehmet döneminde, Karaman Beyliği sınırına çok yakın bir noktada bulunduğu için, Karaman Beyliği'ne düzenlenen sefer yolu üstünde stratejik bir önem kazanan kentin kalesi, Yavuz Sultan Selim döneminde yeniden onarıldı. Kent de yönetim bakımından Anadolu Eyaletine bağlı bir sancak merkezi oldu. XIV. ve XV. yy'larda kalenin güneyinde ve doğusunda yeni semtler kurulmasıyla daha da genişledi: XV. yy. başlarında Afyon kentinin 35 semti bulunduğu, nüfusun da 8 500 dolayında olduğu bilinmektedir. Evliya Çelebi'nin verdiği bilgilere göre XVII. yy'da semt sayısı 42'ye çıkan, nüfusu da 20 000 dolayında olan kentte, gene Evliya Çelebi'nin verdiği bilgilere göre, XVII. yy. ortalarında 19 han, 2 048 dükkan vardı ve dericilik gelişmişti. Ne var ki, XVII. yy'da , patlak veren Celali ayaklanmaları, başka kentleri olduğu gibi, Afyon'u da etkiledi ve gerilemeye yolaçtı.
XIX. yy'ın ilk yarısında Hüdavendigar eyaleti içinde yer alan kent, 1883'te bir süre Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın oğlu İbrahim Paşa'nın eline geçti. 1887'de Hüdavendigar eyaleti içinde bir mutasarrıflık (sancak) merkezi olup, XIX. yy. sonlarında demiryolu hattının döşenmesiyle gelişmeye başladı. Kurtuluş Savaşı sırasında bir yıl kadar Yunan işgalinde kalıp, 27 Ağustos 1922'de kurtarıldı.
Günümüzde Afyon
Kurtuluş Savaşı'ndaki işgalden gerilemiş olarak çıkan Afyon kenti, 1922'de aynı adlı ilin merkezi olduktan sonra, cumhuriyet döneminde gelişmeye başladı. 1927'de 23 367 olan, 1950'de 30 000'e yaklaşan nüfusu, o tarihten sonra daha hızlı artarak 1970'te 50 000'i aştı (53 497), 1990'da 100 000'e çok yaklaştı (95 643).
İç Anadolu'yu Ege, Marmara ve Akdeniz kıyılarına ulaştıran yolların kavşak noktasında bulunan Afyon kenti, günümüzde demiryolu istasyonuna ve batıya doğru yayılmaktadır.
Topraklarının büyük bölümü İçbatı Anadolu'da yer alan, doğuda kalan bazı kesimleri İç Anadolu'ya, güneybatıdaki kesimleri ise Akdeniz bölgesinin Göller yöresine taşan il. Yüzölçümü 14 230 km², nüfusu 1990 sayımına göre 739 223, merkezi Afyon kenti olan Afyon ilinin, 18 ilçesi vardır: Merkez, Başmakçı, Bayat, Bolvadin, Çay, Çobanlar, Dazkırı, Dinar, Emirdağ, Evciler, Hocalar, İhsaniye, İscehisar, Kızılören, Sandıklı, Sinanlı, Sultandağı, Şuhut.
Kuzeyde Eskişehir, doğuda Konya, güneyde İsparta, güneybatıda Denizli, batıda Uşak, kuzeybatıda Kütahya illeriyle sınırlı olan Afyon ilinin doğu sınırları üstünde, İçbatı Anadolu eşiği üstünde görülen güneydoğu-kuzeybatı doğrultulu dağ dizilerinin en doğuda olanları yükselir (Emir dağı, vb.). Bu dağlar dizisinin batısında, aşağı yukarı aynı doğrultuda uzanan bir çukur alan seçilir; yaklaşık olarak 1 000 m yükseltide bulunan Afyon ovası bu çukur alan üstünde yer alır. Afyon ovasının özelliği, ovaya adını veren kentin içinde ve yakınlarında, ova üstünde apansızın yükselen, püskürük kayaçların bulunmasıdır. Bunlar eski yanardağ bacalarını dolduran lav kütleleri tarafından ya da yeryüzüne çıkmadan soğumuş magma yığınları tarafından oluşturulmuştur. Afyon alçak alanının batısında ikinci bir dağlar dizisi yükselir; bunlardan Sandıklı dağları (Kumalar dağı) il sınırları içindedir. Bu dağların batısında da, Sandıklı ovası ve Sincanlı ovası gibi ovalar yer alır.
Yükselti ve denizden uzaklık nedeniyle Afyon'un iklim koşullarında İç Anadolu iklimiyle benzerlik görülür. İlin merkezindeki meteoroloji istasyonunun uzun süreli gözlemlerine göre, en soğuk ay ortalaması 0,3 °C, en sıcak ay ortalaması 22,1 °C'tır. Günümüze kadar raslanan en düşük sıcaklık - 27,2 °C (30.12.1948'de), en yüksek sıcaklık 37,8 °C'tır (14.8.1960'ta), Afyon'da sıcaklığın 0°C'a düştüğü günlerin, yani don olan günlerin sayısı 93'tür. Başka bir deyişle, yılın üç ayı don olayı görülebilmektedir. İl merkezinde 455 mm olan yıllık yağış tutarı, ilin doğu kesiminde bulunan Emirdağ (396 mm) ve Bolvadin'de (389 mm) 400 mm'nin de altına düşer. Yağışın mevsimlere dağılışında, ilkbaharın öteki mevsimlerden daha çok payı olduğu görülür. Gene il merkezinde, kar yağışlı günlerin ortalama sayısı 14, yerin karla örtülü olduğu günlerin sayısı 27'dir.
İldeki dağlık alanlar, karaçamların ve ardıçların yayılma alanıdır. Meşe çalılıkları da yaygındır. Buna karşılık, yüzyıllardır süren orman yıkımı sonucunda, ovalar çıplaktır.
Afyon ilinde akarsular çeşitli yönlere giderler. İlin kuzeydoğu kesiminde bulunan sular Sakarya ırmağına, kuzeybatı kesimindekiler de Sakarya'nın kolu Porsuk çayına dökülen derelerle Karadeniz havzasına ulaşır. Batıdaki sular, büyük Menderes'in kolu Küfi çayı aracılığıyla Ege denizine gider.
İlin orta kesimindeki suların önemli bir bölümünü, Afyon ovasından geçen Akarçay toplar ve önce Eber gölüne, daha sonra da Akşehir gölüne taşır. Bu göllerden birincisinin bütünü, İkincisinin de yarısı Afyon ili sınırları içinde (öteki yarısı Konya ilinde) kalır. Eber gölünün suyu tatlı, Akşehir gölününki ise hafif tuzludur. İlin güneybatısında yer alan Acıgöl'ün sularında sodyum ve magnezyum klorür ve sülfatları bulunur. Gölün yaz aylarında beyaz bir görünümü vardır ve kılıçgaga, flamingo gibi kendilerini tuzlu ve acı sulara uyarlamış ilgi çekici kuşların konaklama merkezidir.
1990 sayımı sonuçlarına göre, Afyon ili sınırları içinde 739 223 kişi yaşar. 1985-1990 arasında yıllık nüfus artış hızı, il merkezinde ve ilçe merkezlerinde %o 26,93, kırsal kesimde %o 16,19, ortalama %o 20,57 olarak, Türkiye ortalamasının (%0 21,7), biraz altında gerçekleşmiştir.
Afyonun Gelir Kaynakları
Afyon ilinin başlıca gelir kaynağı tarım ve hayvancılıktır. İl topraklarının üçte birinden çoğunulekili-dikili alanlar kaplar. Tarım, ilin doğu kesimlerinde özellikle tahıl ekimine dayanmaktaysa da, Ege ovalarına geçilen alçak kesimlerde daha çeşitlenir. Tahıl türleri arasında birinci sırayı buğday, ikinci sırayı arpa alır
İçbatı Anadolu'nun öteki kesimlerinde olduğu gibi, Afyon ilinde de, ekili alanlar içinde sanayi bitkilerine ayrılan yer azdır. Sanayi bitkileri arasında, gerek ekiliş alanı, gerek üretim bakımından, birinci sırayı şekerpancarı alır. İlin geleneksel ürünü olan haşhaş (ilin adının haşhaştan elde edilen afyondan kaynaklanması, bu ürünün geçmişte Afyon ili açısından önemini belirtir), yakın dönemde ekiminin büyük ölçüde yasaklanmasıyla, önemini yitirmiştir.
Yağ çıkarılan bitkilerden ayçiçeği ekimi, Afyon iline sonradan girmiş, ama büyük ölçüde gelişmiştir. Sebzeler arasında patates, ötekilerle karşılaştırılamayacak kadar önemli yer tutar. Kavun ve karpuz yetiştiriciliği de önemlidir.
Hayvanlar arasında koyun, sayı bakımından başta gelir. Kılkeçi sayısı ise tiftik keçisi sayısından azdır. Hayvansal ürünler arasında yün, tiftik, deri, peynir, sucuk ve kaymak sayılabilir.
Afyon ilindeki yeraltı gelir kaynaklarının başlıcaları, mermer yatakları ile dağınık biçimde bulunan linyit yataklarıdır. Ünlü mermerler, Sülümenli köyünden, İsçe-hisar'dan ve Hocalar'dan çıkarılır. Emirdağ ilçesinin Güneysaray köyünde de mermer ocakları vardır. Bolvadin, İhsaniye, Sincanlı ilçelerinde dağınık linyit ocakları işletilir. Dazkırı ilçesinde, kimya sanayisinde kullanılan "zırnık" çıkarılır. Afyon'a 23 km uzaklıktaki Gazlıgöl çevresinde, Türkiye'nin en önemli madensularından biri çıkar ve Kızılay tarafından işletilir (Afyonkarahisar madensuyu). Bu çevrede ve Bolvadin, Sandıklı ilçelerinde sıcak su ılıcaları da vardır.
İlin sanayi kuruluşları arasında çimento ve şeker fabrikasının yanı sıra, lastik ayakkabı, tuğla, kiremit, bitkisel yağ ve mermer levha yapım yerleri sayılabilir.
ULAŞIM:
Afyon ili, ulaşımın çeşitli yönlere doğru kolayca yöneltilebildiği bir platforma benzer. İl merkezinde düğümlenen karayolları ve demiryolları bir yandan İç Anadolu gerisindeki yerlere, bir yandan Marmara Bölgesi'ne (İstanbul), bir yandan da Göller yöresi üstünden Akdeniz kıyılarına bağlanabilmektedir.