Sarımsak
Sarımsak, çok eskiçağlardan beri hem yiyecek, hem de ilaç olarak kullanılan bitkidir. Soğanla yakın akraba olan bu bitkinin (Allium sativum) anayurdu Orta Asya’dır. Ama anayurdu dışında başka birçok yerde, özellikle de Akdeniz ülkelerinde soğansı toprakaltı organları için yaygın olarak tarımı yapılır. Dünya sarımsak üretiminde ilk sıraları İspanya, İtalya, Mısır ve Fransa alır. Yurdumuzun da hemen her yerinde yetiştirilir; yıllık taze sarımsak üretimi 25 bin ton, kuru sarımsak üretimi ise 67 bin ton dolayındadır.
Sarımsak ortalama 1 metreye kadar boy atabilen çok yıllık otsu bir bitkidir. Birbiri içinden çıkan ince, uzun yaprakları pırasayı andırır. Toprakaltında oluşan soğansı organları, bir eksen çevresinde yan yana ve üst üste yığılmış 5 ile 20 arasında minik soğancığı içerir. Bu soğansı organlara “baş”, soğancıklara ise “diş” denir. Sarımsağın uzun bir sapın ucunda açan demet biçiminde çiçekleri vardır. Çiçekler öbür bitkilerin çiçekleri gibi tohum bağlamaz, onun yerine minik soğancıklar oluşturur. Bu yüzden de bitki ya kök soğancıklarıyla ya da çiçek soğancıklarıyla çoğaltılır.
Ilıman iklimi ve humusla karışık kumlu toprakları seven sarımsak ilkbahar başında dikilir. Sonbahar geldiğinde olgunlaşmasını tamamlayan başlar sökülerek kurutulur. Keskin kokusu ve yakıcı lezzetinden ötürü yemeklere çeşni olarak katılan bu ürün kuru ya da taze olarak tüketilir. Bazen tozu ya da özütleri satışa sunulur. Çok yararlı bir bitki olan sarımsak antiseptik, idrar artırıcı, solucan düşürücü ve kan dolaşımını düzenleyici etkilere sahiptir. Bu yüzden de eskiden beri tedavi amacıyla kullanılmaktadır.